GÖRÜŞ | Yargıçlar Sendikası eski Başkanı Mustafa Karadağ: Hükûmet yargıyı cemaate teslim etmenin sorumluluğundan kurtulmak için Murat Arslan'ı kurban seçmiştir

Yargıçlar Sendikası eski Başkanı Mustafa Karadağ, Murat Arslan'a verilen 10 yıllık hapis cezasıyla ilgili Manifesto'ya yaptığı değerlendirmede "Bu dava Hükümet'in yargıyı ta cemaate teslim ettiği gerçekliğinden ve sorumluluğundan kurtulması davasıdır. Bunun için bir kurban seçilmiştir ve o da YARSAV Başkanı Murat Arslan'dır." dedi.

GÖRÜŞ | Yargıçlar Sendikası eski Başkanı Mustafa Karadağ: Hükûmet yargıyı cemaate teslim etmenin sorumluluğundan kurtulmak için Murat Arslan'ı kurban seçmiştir

Kapatılan Yargıçlar ve Savcılar Birliğinin (YARSAV) eski başkanı Murat Arslan, “FETÖ’ye üye olduğu” iddiasıyla yargılandığı davada 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya mahkeme heyetinin ret kararları damga vurdu. Kararla ilgili ulaştığımız  Yargıçlar Sendikası eski Başkanı Mustafa Karadağ, “Mahkeme şöyle dedi aslına bakarsanız: ‘Ey sanık biz aslında senin cezalandırılmana ilk dava açıldığı zaman karar vermiştik. Ama senin mahkumiyetine sebep gösterebilmek için yargılama yapmamız gerek diye düşünmüştük. Şimdiyse ondan da vazgeçtik, seni cezalandırıyoruz.’ Bu bir hesaplaşma davasıdır.” değerlendirmesinde bulundu.

BİLİRKİŞİNİN TANIK OLARAK DİNLENMESİ TALEBİ REDDEDİLDİ

Avukatı Öykü Didem Aydın, Murat Arslan’ın savcılık sorgusunda “ByLock” kullandığına yönelik bir suçlama bulunmadığını, mahkeme aşamasında bu suçlamanın gündeme getirildiğini belirterek, “Mahkemece istenilen ‘ByLock’ inceleme raporu ile bizim hazırlattığımız inceleme raporu arasında çelişkiler bulunmakta. Biz davanın başından beri bu çelişkilerin giderilerek, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için uğraş veriyoruz. Bu nedenle bilirkişi Özgür Derebaşı’nın bu çelişkileri gidermek adına mahkemede tanık olarak dinlenilmesini istiyoruz. Bir önceki celsede, taleplerimiz duruşmayı uzatmaya yönelik talepler şeklinde değerlendirilerek reddedildi. Bu davanın 2 yıl 3 ay uzatılmasında bizim değil, talimatla tanık dinleyen, istenilen bilgi ve belgelerin getirilmesini sağlamayan, cezaevinde bulunan tanığın 2 celse adresini bulamayan mahkemenizin sorumluluğu vardır. ‘ByLock’ raporları arasında çelişki olduğunu tekrar ifade ediyoruz. Bu nedenle bilirkişinin mahkemede tanık olarak dinlenilmesini tekrar talep ediyoruz” dedi.

REDDİ HAKİM TALEBİ DE REDDEDİLDİ

Mahkeme heyeti, Avukat Öykü Didem Aydın’ın taleplerini, “duruşmayı uzatmaya yönelik talepler” kabul ederek, reddetti. Bunun üzerine avukatlar mahkeme heyetinin tarafsızlığını yitirdiği gerekçesiyle reddi hakim talebinde bulundu. Mahkeme, bu talebi de aynı gerekçeyle reddetti. Avukat Aydın, reddi hakim talebinin reddine itiraz ettiklerini belirterek, kararın CMK’nın 27 ve 31’inci maddeleri gereğince bir üst mahkeme olan 26’ınca Ağır Ceza Mahkemesi tarafından değerlendirilmesi gerektiğini belirti. Mahkeme heyeti, bunun üzerine duruşma savcısına talep yönündeki görüşünü sordu. Duruşma savcısı da kararı, 26’ıncı Ağır Ceza Mahkemesi’nin değerlendirmesi yönünde görüş bildirdi. Ancak mahkeme heyeti, talepleri, ‘duruşmayı uzatmaya yönelik’ görüşünde ısrar ederek reddetti.

AVUKATLAR İSTİFA ETTİ

Bunun üzerine söz alan Avukat Aydın, “Başından beri müvekkilin lehine olan delillerin toplanılması yönündeki talebimiz reddedildi. Reddi hakim talebimiz CMK’ya göre bir üst mahkeme tarafından değerlendirilmeliydi. Ancak siz yine aynı gerekçeyle bu talebi de reddettiniz. Bu aşamada ne yapmamız gerektiğini siz söyleyin. Biz yapacak bir şey bulamıyoruz ve istifa ediyoruz” dedi.

“HÜKÜMET’İN SORUMLULUKTAN KURTULMA DAVASI”

Murat Arslan’ın avukatı ve Yargıçlar Sendikası eski Başkanı Mustafa Karadağ, kararla ilgili Manifesto‘ya değerlendirmede bulundu. Murat Arslan’ın yargılamasının baştan itibaren zaten sorunlu bir yargılama olduğunu, ancak hiçbir zaman bugünkü kadar düşmanlaşma olmadığını belirten Karadağ şunları dile getirdi:

“Savunma hakkımızın kısıtlandığını, adil savunma hakkının ihlal edildiğini, yasalara uygun davranılması gerektiğini defalarca söyledik. Ancak nihayetinde taleplerimizin hepsi reddedilince biz bu kez mahkemenin tarafsızlığını yitirdiğini iddia ederek ve savunma hakkımızın mütemadiyen kısıtlandığını ileri sürerek mahkeme heyetini ve başkanını, yargılama sürecinde tanık bulunmamasına rağmen karar sürecinde katılınmasının sakıncalı olması nedeniyle reddettik. Fakat bu talebimiz de reddedildi. Üst mahkemeye itiraz için dilekçe verdik, mahkeme yasaya aykırı olarak redde itirazımızı da reddetti. Bunun üzerine ‘Bizim bu koşullarda savunma yapmamız, müvekkile hukuki yardımda bulunmamız sözkonusu değildir. Çünkü mahkeme olduğu gibi tarafsızlığını yitirmiştir.’ dedik ve istifa ettik. Ancak mahkeme daha sonra Murat Arslan’ın avukat talebini de reddetti. Ve bugün Murat Arslan’a herhangi bir müdafi olmaksızın örgüt üyeliğinden 10 yıl ceza verildi.”

“AÇIKÇA DÜŞMAN HUKUKU UYGULANIYOR”

“Artık bu karara ‘hukuka aykırı’ falan demiyoruz.” diyen Karadağ, “Bu yargılamanın kendisi hukuka aykırıdır. Mahkeme kendisini hukuktan bağımsız saymıştır ve hukuk katledilmiştir.” ifadelerini kullandı. Çok açık bir şekilde bir düşman ceza hukuku uygulamasıyla karşı karşıya kalındığına dikkat çeken Karadağ, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:

“Mahkeme şöyle dedi aslına bakarsanız: ‘Ey sanık biz aslında senin cezalandırılmana ilk dava açıldığı zaman karar vermiştik. Ama senin mahkumiyetine sebep gösterebilmek için yargılama yapmamız gerek diye düşünmüştük. Şimdiyse ondan da vazgeçtik, seni cezalandırıyoruz.’ Bu bir hesaplaşma davasıdır. Hükümet’in yargıyı ta 2002 yılından itibaren cemaate teslim ettiği gerçekliğinden ve sorumluluğundan kurtulması davasıdır. Bunun için bir kurban seçilmiştir ve o da YARSAV Başkanı Murat Arslan’dır. Bir nevi Hükümet Murat Arslan’ı ‘cemaati yargıya sokan YARSAV Başkanı olması’ hasebiyle cezalandırarak sorumluluktan kurtulmuştur.”