Yargıtay'dan emsal deprem kararı: Yıkılan binaya yapı ruhsatı veren belediye başkanı suçlu bulundu

Yargıtay'dan depremde yıkılan binalara ruhsat veren belediye başkanlarıyla ilgili önemli bir karar çıktı.

Yargıtay'dan emsal deprem kararı: Yıkılan binaya yapı ruhsatı veren belediye başkanı suçlu bulundu

Kahramanmaraş merkezli 11 ilde ölüm ve yıkıma neden olan deprem faciası sonrası gözler, yıkılan binaların inşaat sürecine ve müteahhitlerine çevrildi. Yargıtay’dan emsal bir karar geldi.

Türkiye genelinde düzenlenen operasyonlarda yıkılan binaların inşaatında ihmali bulunan onlarca müteahhit tutuklandı. Depremde yıkılan binalara yapı ruhsatında imzası bulunan belediye başkanlarıyla alakalı da Yargıtay’dan emsal bir karar çıktı.

Yüksek Mahkeme, deprem neticesinde yıkılan binanın yapı ruhsatını onaylayan belediye başkanı olan sanığın eyleminin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna hükmetti.
Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 2011 Van depreminde yıkılan binaya yapı ruhsatı veren ilçe belediye başkanını suçlu buldu. İki kişiye mezar olan binanın inşaatında kusuru bulunanlar Ağır Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıktı.

Mahkeme, bazı sanıkların cezasının zamanaşımı sebebiyle düşürülmesine hükmetti. ‘Görevi kötüye kullanmak’ ile suçlanan belediye başkanı için verilen düşme kararı cumhuriyet savcısı tarafından Yargıtay’a taşındı. Yargıtay 12. Ceza Dairesi, emsal nitelikte bir karara imza attı.
Kararda şöyle denildi:

“En son ruhsatı onaylayan ve mühürleyen kişinin ise Belediye Başkanı olduğunun anlaşıldığı, ilgili imar mevzuatı gereği yapı ruhsatı ekinde bulunması gereken belgelerin olup olmadığını kontrol etmeden önüne gelen evrakı imzalayarak onaylayan sanığın, görevinin gereklerini yapmakta ihmal göstermesi nedeni ile bu sanığın eyleminin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu ve anılan suçun zamanaşımına uğradığı görülmektedir. Yapılan yargılama sonunda, sanık belediye başkanı hakkında açılan davanın, suç tarihinden karar tarihine kadar süre içinde zamanaşımının dolduğu gerekçeleri gösterilerek mahkemece düşmesine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, sanık müdafinin sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine, mahalli cumhuriyet savcısının ise sanık hakkında taksirle öldürme suçundan mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün onanmasına oy birliği ile karar verilmiştir.”