TKH MK Üyesi Erkan Kılıç, Hatay'daki son durumu Halk TV canlı yayınında anlattı

"Bizler sokakları dolaşıyoruz, deprem sonrası yurttaşın gelecek kaygıları var. Sokaklar, aylara, yıllara yayılmış bir savaşta ancak bu kadar tahrip edilebilirdi.  Hatay'da yaşayan birçok insan Hatay'ı terk etti. Hatay'da sadece en yoksullar kaldı,"

TKH MK Üyesi Erkan Kılıç, Hatay'daki son durumu Halk TV canlı yayınında anlattı

Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6’lık depremlerin en çok etkilendiği illerden birisi de Hatay oldu. Türkiye Komünist Hareketi (TKH) MK Üyesi Erkan Kılıç, Hatay’ın İskenderun İlçesi’nden Halk TV’ye bölge ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Deprem bilgisini bölgedeki üyeleri aracılığıyla aldıklarını dile getiren Kılıç, ilk etapta arama-kurtarma faaliyetlerine katılmak üzere bir çalışma başlattıklarını dile getirdi. Daha sonrasında ise halkın temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için üç bölgede deprem kriz masası oluşturduklarını söyledi. Kılıç, sözlerine şöyle devam etti:

“Biz Hatay’a giderken muhtemelen binlerce kurtarma ekibinin arama-kurtarma faaliyetleri için enkaz başında olduklarını düşünüyorduk ve bölgeye giriş-çıkışların çok sınırla belki de bölgeye giriş çıkışların olmayacağını düşünüyorduk. Ancak bölgeye girişimiz sırasında devleti temsil eden hiçbir kamu kuruluşuna veya kamu yetkilisine rastlamadık ve enkazların başında parmakla sayılabilecek arama-kurtarma ekibinin olduğunu gördük”

Depremin ilk günlerinde yaşadıklarını dile getiren Kılıç, sözlerine şöyle devam etti:

“Depremin ilk gününde on binlerce insan ‘beni kurtarın’ çığlıyla, devletin, AFAD’ın kurtarma ekibini bekledi; ikinci gün bu sayı azaldı, üçüncü gün bu sayı daha fazla azaldı. Yani resmi rakamlara göre otuz bin yurttaşımız deprem felaketi nedeniyle hayatını kaybetmiş oldu. Ancak deprem anından itibaren insanlar kurtarılmayı bekledi. ‘Deprem onları öldüren bir gerçek olmaktan çıktı, onları öldüren gerçek, devlet kurumlarının ve mekanizmasının çöktüğü gerçeği ile karşı karşıya kaldık.’ Binlerce yurttaşımızın ölme nedeni budur.”

Bölgenin merkezi planlamanın olmadığını dile getiren Kılıç, sözlerine şöyle devam etti:

“Devletin, AFAD’ın merkezi planlama yapması gerekiyordu, ben de dahil olmak üzere binlerce gönüllü bölgeyi tanımıyordu. Ancak ne yazık ki böyle bir planlama yapılmadı, bu nedenle biz de kendi kriz masamızı kurduk. İnsanlar kış ayında kendilerini sokağa attılar ve bu insanların temel ihtiyaçlarının acilen karşılanması gerekiyordu. Bizler Hatay içerisinde dokuz saat yolculuk ettik ve sadece iki tane polis memuru ile karşılaşabildik onu bile gönüllüler organize etmeye çalışıyordu.”

Yurttaşların gelecek kaygısı yaşadıklarını dile getiren Kılıç, sözlerine şöyle devam etti:

“Bizler sokakları dolaşıyoruz, deprem sonrası yurttaşın gelecek kaygıları var. Sokaklar, aylara, yıllara yayılmış bir savaşta ancak bu kadar tahrip edilebilirdi.  Hatay’da yaşayan birçok insan Hatay’ı terk etti. Hatay’da sadece en yoksullar kaldı, Hatay’ın emekçileri. Şu anda gelecek ile ilgili insanların bir beklentisi bulunmuyor. İnsanların yaşama hakkına yönelik büyük bir saldırı var. Bakın burada  müteahhitler bu suç zincirinin en son halkasıdır. ”