TKH Gaziantep İl Başkanı Sibel Altıntaş: İnsanlar kendi imkanlarıyla enkaz altından yakınlarını kurtarmaya çalıştı

Yardımların ve arama kurtarma faaliyetlerinin organizasyonunda sorunlar olduğunu söyleyen Altıntaş; göstermelik bir sürecin işletildiğini, halkın kaderine terk edildiğini belirtti.

TKH Gaziantep İl Başkanı Sibel Altıntaş: İnsanlar kendi imkanlarıyla enkaz altından yakınlarını kurtarmaya çalıştı

Aren Karaelmas/Ceren Soner

6 Şubat günü Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen depremlerin etkileri tüm sarsıcılığıyla devam ediyor. Toplamda 10 ili etkileyen depremde can kayıpları ve yaralıların sayısı gün geçtikçe artıyor. Afetin vurduğu illerimizden biri olan Gaziantep, diğer 9 ilimiz gibi kaderine terk edilmiş durumda. Türkiye Komünist Hareketi (TKH) Gaziantep İl Başkanı Sibel Altıntaş, Gaziantep’teki durumu Gazete Manifesto’ya anlattı. “Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kente geldiği gün AFAD çadırlarının kurulduğunu; insani yardımlar yapılıyormuş algısının yaratıldığını gördük.” diyen Altıntaş, sosyal medyanın arama kurtarma çalışmaları noktasındaki önemini de ilk elden vurguladı; “Her ne kadar engellenmeye çalışılsa da sosyal medyanın etkisi televizyon kanallarından daha fazlaydı. Gerek arama kurtarma çalışmaları gerekse insani yardım faaliyetleri, geriye kalan 9 ilde nasılsa Antep’te de kabus gibiydi. Medyada Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı Fatma Şahin’in krizi iyi yönettiği yansıtılsa da bu durumun gerçeklikle ilgisi yoktur. İlk üç gün boyunca belediye ve valilikten hiçbir yardıma rastlamadık. Susuzluğun, açlığın ve soğuğun kol gezdiği kış gününde sokakta kendi imkanlarımız ve çaresizliğimizle baş başa bırakıldık.”

Yardımların ve arama kurtarma faaliyetlerinin organizasyonunda sorunlar olduğunu söyleyen Altıntaş; göstermelik bir sürecin işletildiğini, halkın kaderine terk edildiğini belirtti. Altıntaş şunları kaydetti:

“Koordinasyon eksikliğinin sonucu olarak tam bir kaosla karşı karşıya kaldık. Gelen yardımlar denetimsiz ve başıbozuk şekilde dağıtılmaya çalışıldı. Arama kurtarma faaliyetleri tam bir fiyaskoydu. İlk gün insanlar kendi imkanlarıyla enkaz altından yakınlarını kurtarmaya çalışıyorlardı. Kurtarma faaliyetlerini sürdüren ekiplerin ekipmanları yetersizdi. Krizi yönetemeyen yöneticilerin yaratmış olduğu koordinasyonsuzluk sebebiyle, arama kurtarma çalışması yapan gönüllülerle enkaz başında yakınlarının kurtarılmasını bekleyen halk karşı karşıya geldi. Ekipman yetersizliğinin baş göstermesi sonucunda arama kurtarma ekiplerinin çaresizce bekledikleri anlar yaşandı.”

Deprem gibi hasarın önlenebileceği afetlerde yaşanan kayıpların sebebini bir kere daha ortaya koyan Sibel Altıntaş; “Bölgede meydana gelen depremin yıkıcılığının asıl sebebi, şiddeti ve etki alanının genişliği değil hırsız müteahhitlerin kol gezdiği ülkemizde betondan, demirden ve diğer yapı malzemelerinden çalınanlar ve denetimlerin usulsüzlüğüdür” dedi ve fay hattı üzerinde bulunan Gaziantep’te deprem toplanma alanı olmadığını belirtti: “Pandemi döneminde deprem toplanma yerleri imara açılmıştı fakat farklı bir amaçla kullanıldılar. Deprem bölgesi olan Gaziantep’te bir deprem toplanma alanı bulunmuyor.”