Cumhurbaşkanlığı raporu: Depremlerin sosyal etkileriyle mücadelede dikkat edilmesi gerekenler

Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı'nın Kahramanmaraş ve Hatay depremleri raporunda, depremin sosyal etkilerine dikkat çekilerek, yurttaşların kısa zamanda sağlık, barınma, gıda, eğitim, güvenlik hizmetlerine ve psikososyal desteklere erişmesi gerektiği belirtildi

Cumhurbaşkanlığı raporu: Depremlerin sosyal etkileriyle mücadelede dikkat edilmesi gerekenler

Kahramanmaraş ve Hatay depremlerine ilişkin Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından hazırlanan raporda, depremin sosyal etkileri de ele alınarak uyarılarda bulunuldu. Raporda yer alan değerlendirmelere göre, afet sonrasında vatandaşların kısa zamanda sağlık, barınma, gıda, eğitim, güvenlik hizmetleri ve psikososyal desteklere erişmesi gerekiyor. Aksi takdirde önümüzdeki yıllarda büyük problemlerle karşı karşıya kalınabileceği belirtiliyor. Ayrıca, çocukların deprem ve kriz durumlarında ebeveynsiz kalma, sağlık sorunları, okuldan uzaklaşma, psikolojik sorunlar ve istismar vakalarında artış gibi risklerle karşı karşıya kalabileceği vurgulanıyor. Özellikle gençler ve ergenler için bağımlılık yapıcı maddelere yakınlaşma riski de raporda yer alan diğer bir konu. Kadına şiddet, engelli bireyler ve okul devamlılıklarının da afet sonrasında dikkate alınması gereken konular arasında olduğu ifade ediliyor.

İşte o raporda öne çıkanlar:

BÜYÜK PROBLEMLER: Yurttaşın kısa zamanda sağlık, barınma, gıda, eğitim, güvenlik hizmetlerine ve psikososyal desteklerle erişmesi gerekmektedir. Eksik kalan hizmetlerin önümüzdeki yıllarda çok büyük problemler olarak ortaya çıkması muhtemeldir.

ÇOCUKLAR İÇİN RİSKLER: Yaşanan afet, deprem, kriz durumlarında çocuklar; ebeveynsiz kalma, sağlık sorunları, erken ve çocuk yaşta evlilik, okuldan/eğitimden uzaklaşma, psikolojik sorunlar ve istismar vakalarında artış gibi pek çok risk ve sorunla karşı karşıya kalmaktadır. Son depremlerle çok sayıda çocuk evsiz, ebeveynsiz kalmıştır. Henüz depremin çocukların ruh sağlığı üzerine yaptığı etkileri görmek için erkendir.

MADDE BAĞIMLILIĞI: Özellikle gençler ve ergenler için ruhsal ve psikolojik olarak sağlıklı bir durumda olmama, geleceğine dair duyulan kaygılarla beraber bağımlılığa, bağımlılık yapıcı maddelere yakınlaşabilme riski göz önünde bulundurulmalıdır.

KADINA ŞİDDET: Kadınlar farklılaşan ihtiyaçlarını dile getiremeyebilmekte, dolayısıyla afet bölgesinde kadınların ihtiyaçları gereğince dikkate alınabilmemektedir. Örneğin afet nedeniyle, kadınların ve genç kızların güvenli alana erişimleri sınırlandığından şiddete uğrama olasılıkları artmaktadır.

OKULA DEVAM: Afet sonrasında kız çocuklarının okul devamlılıklarının önemli ölçüde düşmesi söz konusu olabilmektedir.

ENGELLİ BİREYLER: Psikolojik desteğe daha çok ihtiyaç duyan engelli bireylerin travma yaşama riskleri daha yüksektir.