TMMOB'dan "Ek Gösterge" açıklaması: Bu tavra karşı sessiz kalmayacağız

"Unutulmamalıdır ki yok sayılan mühendis, mimar ve şehir plancıları bilimin ve tekniğin öncüsü olarak kendilerine karşı alınan bu tavra karşı sessiz kalmayarak tüm demokratik zeminlerde karşılık verecek ve sorumlularından hesap sorana kadar mücadele edecektir."

TMMOB'dan

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı nezdinde sürdürülen “Ek Gösterge Komisyonu”nun üçüncü toplantısı öncesinde TMMOB, Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz imzasıyla bir açıklama yayımladı. Açıklamada kamuda çalışan ve teknik hizmetler sınıfına dahil mühendis, mimar ve şehir plancılarının “ek göstergeleri”’nin yükseltilmesinin şart olduğu belirtilirken, yok sayılan mühendis, mimar ve şehir plancılarının bilimin ve tekniğin öncüsü olarak kendilerine karşı alınan bu tavra karşı sessiz kalmayarak tüm demokratik zeminlerde karşılık verecek ve sorumlularından hesap sorana kadar mücadele edeceği vurgulandı.

“Bu ülkenin harcında mühendis, mimar ve şehir plancılarının emeği var, ek gösterge hakkımız” başlığıyla yayımlanan açıklamada şu ifadeler öne çıktı:

“Kamuda çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının hakları, sorumlulukları ve ücretleri 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda tanımlanmıştır. Ancak, özellikle son 25 yılda kamuda çeşitli statülerde çalışan ve farklı ücretler alan mühendis, mimar ve şehir plancıları, ekonomik ve sosyal hakları açısından oldukça ciddi bir satın alma gücü kaybına uğramıştır.

Kamuda çalışan meslektaşlarımızın aldıkları ücretlerin gün geçtikçe erimesinin yanı sıra emekliliklerine etki eden hakları da diğer kamu görevlilerine göre oldukça düşük kalmıştır.

Devlet Memurları Kanunu’nun 43. Maddesinde tanımlanan ek göstergeler derecelere göre farklılık göstermektedir. Kanunun eki niteliğindeki (l) Sayılı Cetvelin II- Teknik Hizmetler sınıfı kapsamında bulunan söz konusu kamu görevlileri, 850-3600 arasında “ek gösterge” almaktadır. Mühendis, mimar ve şehir plancılarının aldıkları ek gösterge maaşlarının ve emekli aylıklarının düşük belirlenmesine neden olmaktadır.

Ayrıca teknik hizmetler sınıfına dâhil kamu çalışanları kendi içlerinde de ayrıştırılmış, büyük yatırım projelerinde çalışanlar ile açık alanlarda fiilen çalışanlara yönelik ayrımcı tavır sergilenmiş ve bunlara farklı özel hizmet tazminatı oranları belirlenmiştir.

Ülkemizdeki kriz ve yoksulluk büyüdükçe, zamlar her geçen gün arttıkça mühendis, mimar ve şehir plancıları yaşamsal ihtiyaçları bile karşılayamaz hale gelmiştir. Bu sebeple kamudaki meslektaşlarımız da üstlendikleri sorumluluk ve ürettikleri hizmetle karşılaştırılamayacak kadar kötü ekonomik ve sosyal koşullarla mücadele etmek zorunda kalmışlardır.

Teknik ve bilimsel temelde yürüttükleri çalışmalarla vazgeçilmez bir yere sahip olan kamuda çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının özlük hakları ve ekonomik sorunlarının çözümü hedefiyle bazı düzenlemeler yapılması zorunluluk haline gelmiştir.

Kamuda çalışan ve teknik hizmetler sınıfına dahil mühendis, mimar ve şehir plancılarının “ek göstergeleri”’nin yükseltilmesi şarttır.

Bu sebeplerle; ülkemizdeki açlık ve yoksulluk sınırları gözetilerek kamu emekçisi mühendis, mimar ve şehir plancılarının maaşları insanca yaşayacakları bir düzeye yükseltilmeli ve ek göstergeleri 4800-6400 arasında yükseltilmelidir.

Yapılması planlanan “ek gösterge komisyonu”’nun üçüncü toplantısında yukarıda belirttiğimiz değerlendirmelerin ve görüşlerin görmezden gelinmesi durumunda bu ülkenin harcında emeği bulunan mühendis, mimar ve şehir plancılarına karşı iktidarın en büyük ekonomik darbelerinden olarak tarihe geçecektir.

Unutulmamalıdır ki yok sayılan mühendis, mimar ve şehir plancıları bilimin ve tekniğin öncüsü olarak kendilerine karşı alınan bu tavra karşı sessiz kalmayarak tüm demokratik zeminlerde karşılık verecek ve sorumlularından hesap sorana kadar mücadele edecektir.

Emek ve insan odaklı, güvenceli bir çalışma yaşamı ve güvenceli bir gelecek tüm mühendis, mimar ve şehir plancılarının en temel hakkıdır. Sorunlarımıza çözüm istiyoruz!”