Teşvik yetmeyince bir de alım garantisi verildi

Enerji şirketlerine kamunun elinde kalan kısıtlı kaynakları aktarmakla yetinmeyen iktidar elektriğin pahalı satılmasının koşullarını yaratmak için tüm altyapıyı da hazırlıyor.

Teşvik yetmeyince bir de alım garantisi verildi

Yap-İşlet, Yap-İşlet-Devret, İşletme Hakkı Devri, Varlık Satışı gibi özelleştirme modelleri ile özel şirketlerin hakim olduğu enerji sektörü, iktidar eliyle yurttaşların sınırlı kazançlarının aktarıldığı kara deliğe dönüştü.

BirGün’den Nurcan Gökdemir’in haberine göre iktidar, bir yandan kamu kurumlarının yeni üretim yatırımları yapmasını engellerken diğer yandan akla gelmeyecek yöntemlerle servet aktarıyor. Özel elektrik üretim ve dağıtım şirketlerine sunulan olanaklar arasında “doğrudan transferler, maliyet sübvansiyonları, vergi muafiyetleri, satış fiyatı ve yatırım destekleri, arazi ve şebeke bağlantısı gibi kıt kaynaklara erişim konusunda sağlanan imtiyaz ve öncelikler, kamu varlıklarının tahsisi” gibi yöntemler var. Yurttaşlar enerjiye her gün daha pahalıya ulaşırken şirketler de kârlarına kâr katıyor. Sektörde şeffaflık olmadığı için teşviklerin faturasının en az 500 milyar TL olduğu tahmin ediliyor.

1980 sonrası Özal Hükümetleri döneminde başlayan 2002 sonrası AKP iktidarları döneminde kamuculuktan uzaklaşan devlet, en temel tüketim kalemlerinin arzını özel şirketlere peşkeş çekti.

TMMOB Makina Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu Üyesi Orhan Aytaç’ın bu konuyla ilgili yaptığı çalışmada yer alan bilgilere göre, yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektriğe ABD doları bazında ve yerli kömürden elektrik üreten santralların üretimlerinin bir bölümüne TL üzerinden sabit fiyat ile alım garantisi verildi. Ayrıca bazı elektrik üreticilerinin piyasa ortalama satış fiyatından daha yüksek fiyatlarla elektrik satmalarını sağladı. Yine bazı santrallara da üretimlerinden bağımsız olarak Kapasite Mekanizması adı altında ödeme yapıldı. Doğalgaz yakıtlı santrallara maliyetinin altında bedel ile gaz satışı, yerli kömür santrallarına çevre izni teşviki ve özelleştirilen yerli kömür yakıtlı santralların çevre mevzuatına uyum tarihinin sürekli ötelenmesinin yanı sıra çevre mevzuatına aykırılıklara da göz yumuldu.

İktidarın çevrenin katledilmesi, halkın cebinden daha fazla elektrik bedeli almasını sağlayan ve yıllarca adım adım inşa edilen sistemin enstrümanları özetle şöyle:

FAZLA ÖDEME YAPILDI

Yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretiminin ciddi oranda artmasını sağlayan YEKDEM (Elektrik Piyasası Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması) çerçevesinde 2010 yılında belirlenen enerji alım fiyatları, başlangıçta o günün maliyetleri ile uyumlu seyretti. Ancak yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretim teknolojilerindeki gelişme eğilimi ve bu gelişmelerin getirisi olarak yatırım maliyetlerinde büyük düşüşler olacağı öngörülmesine rağmen, 2013 yılındaki Bakanlar Kurulu Kararı ile 2016-2020 döneminde de YEKDEM’e önceki şartlarla devam edilmesi kararlaştırıldı. Böylece, maliyetler düşerken yüksek alım fiyatları uygulandı. Sonuçta, özel firmalarca üretilen elektrik enerjisine yüksek fiyatla alım garantisi verilmesi, çok büyük santralların bu uygulamadan yararlandırılmaları ve denetimsizlik yatırımcının iştahını kabarttı. Böylelikle bir yandan doğayı-çevreyi olumsuz yönde etkileyen birçok yatırıma yol açıldı, diğer yandan da yurttaşların elektrik faturalarının tutarı yükseldi.

Özel sektöre ait akarsu HES, rüzgâr, jeotermal ve güneş santrallarının neredeyse tamamı, ayrıca bazı büyük barajlı HES’ler de YEKDEM desteğinden yararlandı. 2020 ve 2021 yıllarında Türkiye toplam elektrik tüketiminin yaklaşık dörtte biri YEKDEM kapsamındaki tesislerden alındı. 2016-2020 döneminde bu yolla aktarılan sermaye tutarı 95,5 milyar TL olarak hesaplandı.

RANT MEKANİZMASI

Elektrik Piyasası Kapasite Mekanizması Yönetmeliği de 20 Ocak 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yeni bir rant yolu yaratıldı. Bu yönetmelik şirketlerin gereksinimlerine göre bir yıl geçmeden iki kez değiştirildi, sonra da değiştirilmeye devam edildi.

Bazı ülkelerde arz eksikliği riski durumunda uygulanan bu sistem Türkiye’de arz fazlası olmasına karşın şirketleri zenginleştirme aracına dönüştü. Yönetmeliğin 2018 yılında uygulanan ilk halindeki kriterlere göre; bu sisteme yerli kömür, doğalgaz ve yerli kömür yakması halinde ithal kömür santralları dahil edildi. Kamu, YEKDEM, YİD, Yİ, İHD kapsamındaki santrallar ile hidroelektrik, rüzgâr ve güneş santralları kapsam dışında tutuldu Özel sektör santrallarına, maliyetleri piyasada oluşan fiyatın altında kalması koşuluyla TEİAŞ tarafından ilave ödeme yapılması imkanı getirildi.

Yönetmelik’te 2019 yılında yapılan değişiklikle, başlangıçta kapsam dışı olan hidroelektrik santralları da kapsam içine alındı, diğer bazı kriterler de şirketler lehine esnetildi. Ödeme parametreleri de değiştirilerek; sisteme kayıtlı santrallar için piyasa takas fiyatından ve süreden bağımsız olarak, kaynak tipine göre aylık bütçeden faydalanma oranı saptanması, santralın kurulu gücünün o kaynak tipinin toplam kurulu gücü oranına göre ödeme yapılması benimsendi.

Mayıs 2021’de gerçekleştirilen yönetmelik değişikliği ile kapsam bir kez daha genişletilerek daha önce kapsam dışı olan Yİ (Yap İşlet) santralları ve 13 yıldan eski olan ithal yakıtlı santralların da Kapasite Mekanizmasından faydalanmaları sağlandı. 2021 bütçesi 2,6 milyar TL olarak açıklanmasına rağmen, Yönetmelik’te yapılan değişiklikler nedeniyle yılsonu ödemeler toplamı 2,85 milyar TL oldu.

Aralık 2021’de şirketler lehine bir değişiklik daha yapıldı. Önceki yıllarda bu ödemelerden en büyük payı yerli kömür santralları alırken 2022’de en büyük pay doğalgaz santrallarına gitti.

EÜAŞ’ın kömür santrallarının özeleştirilmesiyle santralları satın alan özel şirketler ve 2014-2016 arasında yeni yerli kömür santralları kuran özel yatırımcıların istemiyle bu santralların üretimlerinin bir kısmının, piyasa fiyatından daha yüksek bedel ile alınması kararlaştırıldı.

TETAŞ yerli kömür santrallarından Eylül-Aralık 2016’da 6 milyar kWh elektrik enerjisini 185 TL/MWh birim fiyatıyla satın aldı. Bu uygulamaya 2017 yılında aynı birim fiyat ile devam edildi ve TETAŞ 18 milyar kWh enerji satın aldı.

2018 ve daha sonrasına yönelik olarak ise, birim fiyatın her yıl tekrar belirlenmesi yerine enflasyona göre artış öngörüldü. 2018 yılı ikinci çeyrek döneminden itibaren 2024 yılı sonuna kadar her çeyrek dönem için birim fiyatın ÜFE/TÜFE’ye göre artırılması kararlaştırıldı. Fiyat güncelleme formülü 2020 yılbaşından itibaren TÜFE ve ÜFE’nin yanı sıra ABD doları kurunu da içerecek şekilde değiştirildi.

2016-2021 döneminde bu yolla yapılan ödemenin yaklaşık 12,27 milyar TL olduğu tahmin ediliyor.

Özel elektrik üreticilerine sübvansiyonlu doğalgaz satışı da yapılıyor. BOTAŞ, konutlara ve ticari tüketicilere olduğu gibi, doğalgaz yakıtlı elektrik santrallarına da maliyetinin altında satış fiyatı uyguluyor.

BOTAŞ’ın ithalat bedelleri ilan edilmediği için uzmanların yaptığı tahmini hesaplamalara göre, 2018 yılında doğalgazdan elektrik üretimine yaklaşık 2 milyar TL sübvansiyon sağladı. 2019 yılında doğalgazdan elektrik üretimi yıllık ortalamaların çok altında gerçekleşince destek verilmedi.

2020 yılında Covid-19 salgınının etkisiyle petrol fiyatlarında yaşanan gerileme nedeniyle doğalgaz ithalat fiyatında düşüş devam edince BOTAŞ satış fiyatında da indirimler yapıldı. Sonuçta şyine yaklaşık 230 milyon TL yakıt desteği verildi.

2021 yılında ise, doğalgaz ithalat fiyatlarının artması, TL’nin değer kaybı ve doğalgaz santrallarının çok yüksek düzeyde çalıştırılması nedeniyle 13,1 milyar TL yakıt maliyeti desteği sağlandı. Bu da maliyetin yaklaşık yüzde 25’i oldu.

Bütün bu desteklerin yanısıra çevre izni olmayan santrallar halk sağlığı ve doğa hiçe sayılarak çalışmayı sürdürdü. Çevre izni alanlar ise uymak zorunda oldukları çevre mevzuatına uyum sağladıkları için oluşan maliyeti gerekçe göstererek ek ödeme aldı.

Çevre mevzuatına uyum yükümlülükleri defalarca ertelendi. Son sürenin dolmasına yaklaşık bir ay kala, 21 Kasım 2019’da, bir torba yasa ile süre 30 Haziran 2022’ye uzatıldı ancak Recep Taypip Erdoğan bu düzenlemeyi veto etti. Ardından 13 santraldan 5’i yükümlülüklerini yerine getirene kadar kapatıldı, birine kısmi olarak çalışma izni, 4’üne geçici çalışma izni verildi ve 3 santralın ise yükümlülüklerini yerine getirdiği bildirildi.

2018-2021 döneminde üretilen elektrik enerjisinin Piyasa Takas Fiyatı (PTF) ile hesaplanan ederi 338,65 milyar TL, aynı dönemde PTF üzeri ödemelerin, Kapasite Mekanizması ödemelerinin ve doğalgaz santrallarına yakıt maliyeti desteğinin karşılığı 150 milyar TL’ye yaklaştı. Bu tutar, üretilen elektrik enerjisinin toplam piyasa ederinin yaklaşık yüzde 35’ine denk geldi.

ŞİRKETLER TANIDIK

Özelleştirmeler sonucu elektrik sektöründe söz sahibi olan şirketler kamunun diğer yatırımlarında da isimleri geçen bilindik şirketlerden oluşuyor. Toplam sayıları 300’e yakın olan şirketlerden kurulu gücü itibarıyla ilk otuzda yer alanların isimleri sırasıyla şöyle:

Elektrik Üretim AŞ, Cengiz Enerji, Enka Enerji Elektrik Üretim, Enerjisa Enerji Üretim AŞ, Limak Enerji AŞ,Eren Holding Enerji Grubu, Çelikler Holding Enerji Grubu, Özaltın İnşaat Enerji AŞ, OYAK – Ordu Yardımlaşma Kurumu, Bilgin Enerji Yatırım Holding AŞ, İÇDAŞ Elektrik Enerjisi Üretim AŞ, Aksa Enerji AŞ, Altek Alarko Enerji Elektrik Santralleri AŞ, IC İçtaş Enerji Üretim ve Ticaret AŞ, Konya Şeker Enerji, Steag GmbH, Diler Holding Enerji Grubu, Akenerji, Kolin İnşaat Enerji Grubu, Gama Enerji AŞ, Habaş Sınai ve Tıbbi Gazlar, Aydem Yenilenebilir Enerji AŞ, Kalyon Holding Enerji Grubu, Aydem Enerji, Güriş Holding Enerji Grubu, Sanko Enerji Sanayi ve Ticaret AŞ, Acwa Power, Unit Elektrik Üretim, Ansaldo Enerji, Ciner Enerji Grubu.