Tekstil işçisi hakları için iş bırakıyor

İşçi eylemleri yayılırken Antep OSB’deki fabrikalarda da iş bırakma eylemleri başladı. Şireci Tekstil işçileri üretimi durdurarak zam istedi. İstanbul’daki 10 çorap fabrikasının işçileri ise bugün kitlesel eylem yapacak.

Tekstil işçisi hakları için iş bırakıyor

Emekçilerin ağır çalışma koşullarına, düşük ücretlere, gelir adaletsizliğine ve iktidarın sermayeci politikalarına karşı başlattıkları eylemler domino etkisi gibi her gün yeni bir işyerinde peyda oluyor. Salgın sürecinde sendikal haklara saldırı, uzun çalışma saatleri, işçiler arasındaki covid-19 ölümleri, işten çıkarmalar ve işverenlerin kârlılığını katlamasıyla sık sık gündeme gelen Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) düşük zamlara karşı eylemler başladı. Özellikle tekstil ve mobilya üretimi yapılan fabrikaların bulunduğu Başpınar OSB’de Şerici Tekstil firmasında düşük zamlara karşı iş bırakma eylemleri başladı. Üretimi durduran işçiler fabrika önünde, yaktıkları ateşin etrafında toplanarak sabaha kadar bekledi.

BirGün’de yer alan habere göre Şireci Tekstil firmasının akrilik bölümünde asgari ücrete yapılan zamdan sonra maaşlarının 5 bin lira olarak belirlenmesine itiraz ederek cumartesi akşamı üretime başlamadı. İşçiler fabrika önünde büyük bir ateş yakarak burada zamların artırılması talebiyle bekleyişe geçti. İşçiler eylemlerine dün de devam etti. Şirketteki eylem OSB 5. Bölgede faaliyet gösteren Cotton bölümüne de sıçradı.

İŞÇİLERİN PAYI NEREDE?

İşçileri ziyaret eden bağımsız sendika Birleşik Tekstil, Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Kurucu Genel Başkanı Mehmet Türkmen, işçilerin salgın döneminde ölümüne çalıştırıldığını ifade etti. İşçilerin Covid-19 ile burun buruna çalışmasına, salgın nedeniyle işçilerin ve ailelerin yaşamını yitirmesine karşın işverenlerin kârlarını katlamasına dikkat çeken Türkmen “İşçinin payı nerede” diye sordu. Patronun derdinin işçiyi üç kuruşa, karın tokluğuna çalıştırmak olduğunu ifade eden Türkmen, “Ölsen de umurlarında değil” dedi.

‘BU BİRLİK SÜRECEK’

Birlik olmanın önemine vurgu yapan Türkmen işçilere şöyle seslendi: “Neye karar verecekseniz birlikte hareket edin, bölünmeyin. Bir konuda da sizi uyarmak istiyorum. Başpınar’da her yıl oluyor böyle şeyler. Her yıl grevden sonra işçiler istediğini alsa bile girdikten sonra öncülük eden arkadaşlarımızı tek tek işten atıyorlar. O yüzden buradan birbirinize söz vereceksiniz. İçeri girdikten sonra bir tek arkadaşınız bu yüzden işten atılırsa aynı şekilde sahip çıkmanız lazım. Yoksa hepinize sıra gelir. O yüzden uyanık olacaksınız, bir hafta, iki sonra dağılmayacaksınız. İçeride de bu birliğinizi sürdüreceksiniz.”

Türkmen gazetemize ise şu değerlendirmede bulundu: “İşçi şimdi şunu soruyor: Covid olduk çalıştık, yanımızda arkadaşımız öldü çalıştık, tam kapanma oldu çalıştık, kar yağdı yollar kapandı kilometrelerce yol yürüdük çalıştık, şimdi bize verilen ücret bu mu? Buradaki sermayedarlar dünyada kâr rekorları kırdılar. Arkadaşlarımız ise payını istemeyi geçtik sadece faturalarını düşünmeden ödeyecekleri bir ücret istiyor. Ancak sanayide yapılan elektrik kesintisinden dolayı fabrikanın çalışmadığı günler dahi arkadaşlarımızın ücretinden kesiliyor.”

İşçilerin örgütsüz olduğunu hatırlatan Türkmen: “Sendika olmamasına rağmen arkadaşlarımız kendi aralarında bir araya geldiler. Bizim de 15 farklı fabrikadan işçi arkadaşımızla kurduğumuz BİRTEK-SEN var. Henüz resmi olarak faaliyete geçmedik ama binamızı yerimizi tuttuk. Bakanlık’tan onay bekliyoruz. Resmi olarak kurulunca e-devlet üzerinden hızlı bir üyelik süreci yaşanacağını düşünüyoruz” dedi.