SOL Parti yöneticilerine 'Cumhurbaşkanı'na hakaret' davası açıldı

SOL Parti yöneticilerine 'Cumhurbaşkanı'na hakaret' davası açıldı

SOL Parti yöneticilerine 'Cumhurbaşkanı'na hakaret' davası açıldı

SOL Parti Artvin İl Yöneticisi Necmettin Yenigül, Hopa İlçe Başkanı Tanju Gümüşkaya, Hopa İlçe Yöneticileri Mehmet Emin Yıldırım ve Ali Rıza Özgen SOL Bülten Temmuz sayısını paylaştıkları gerekçesi ile ve bültende geçen “Tek adam rejimi gidecek, halk yönetecek”, “… asıl sorun bu rejimin kendisinde, asıl sorun ucube tek adam rejiminin kendisinde…” ibarelerinden dolayı Cumhurbaşkanı’na hakaretten dava açıldı.

BirGün’den Dilan Şahinbaş‘ın haberine göre, SOL Parti üyelerine 2021 yılı aralık ayında açılan davanın ilk duruşması 25 Ocak Salı günü görülecek. Dava Avukatlarından Deniz Demirdöğen, duruşma öncesi yaptığı açıklamada, “Biz derhal beraat talebimizi dile getireceğiz. Umuyoruz ki bu yargılamadan beraat kararı alalım. Aksi durumda Türkiye’de artık demokratik toplumun ortadan kalktığı, muhalefetin hiçbir eleştirisine tahammül edilemeyen bir durum mahkemede nezdinde de onaylanmış olacak” dedi.

İddianamede Parti bülteninde geçen ifadelerden dolayı 4 kişinin hakkında dava açıldığını belirten Avukat Demirdöğen, “Savcılığın suç olarak iddia ettiği savlara baktığımızda; bültendeki mevcut siyasal iktidara yönelik eleştirileri, savcılık Cumhurbaşkanı’na hakaret suçlaması olarak değerlendirmiş. İddianamenin içindeki ibarelerde de ‘tek adam rejimi gidecek, halk yönetecek’ ibareleri Cumhurbaşkanı’na hakaret olarak değerlendirilmiş. Bu doğrultuda soruşturma yürütülmüş” dedi.

Mahkemenin iddianamede herhangi bir hukuki nitelendirme olmamasına rağmen, “Savcılık iddianamede sadece bu ibareler vardır ve suç oluşturmuştur” dediğini belirtem Demirdöğen, “Savcı, Herhangi bir gerekçe, hukuki dayanak belirtmeden bir iddianame hazırlamış; mahkeme de aynı şekilde iddianameyi iade edebilmesi mümkün iken hukuki bir dayanak var mı, yok mu diye incelemeden davayı kabul etmiş” ifadelerini kullandı.

Avukat Deniz Demirdöğen açıklamalarının devamında şu ifadelere yer verdi:

“Bizim bu yargılamadaki esas itirazlarımızdan biri; arkadaşlarımız Anayasa’nın 68’inci maddesini güvence altına alarak siyasi parti faaliyetleri kapsamında bu bildirileri dağıtmış durumdalar. Yani bunun suç kabul edilmesi Türkiye’de muhalefet partilerinin tamamının siyaset yapamaması anlamına gelir. Bu da demokratik bir toplum düzenini ortadan kaldıracağı bir durum. Ama arkadaşlarımız bir siyasi parti faaliyeti yaptıkları için yargılanmaktalar.