Körebe oyunu

Körebe oyunu

24-05-2022 20:24

Soros’un Türkiye şubesini arayanlar duymuyor ama; Paker, "Soros'tan her yıl 2 milyon dolar alıyoruz, ne var ki!" diyor. Paker, Pelikancıları organize ediyor; toplumun da algısına oynuyor. Soros’un yerli ve milli ayağını mı arıyordunuz? Sanmıyoruz, körebe oynuyorsunuz.

Nevzat Kalenderoğlu

Geçtiğimiz haftalarda Gezi Davası’nda beklenmedik bir karar verildi. Geçen hafta Kaftancıoğlu kararıyla devam eden gariplikler silsilesi AKP’nin seçimler öncesi kılıç kuşandığının bir göstergesi olarak okunabilir. Gezi davasında Erdoğan’ın “Yerli Soros, Gezi Parkı eylemlerinin koordinatörlüğü sebebiyle yargı karşısında bunun bedelini ödeyecektir” sözleriyle hükmü verdiği Osman Kavala, ‘casusluk’ suçlamasından beraat etti. “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan Kaldırmaya veya Görevini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs Etme” suçundan ise ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

‘Yerli Soros’ diyor Erdoğan kendisine. Sonra Soros’la olan meşhur ortak masa fotoğrafı yeniden gündeme geldi. Fotoğraf arşivde kalmış eski bir anı mı, yoksa ilişkiler hala diri mi gerçekten irdelenmesi gereken bir konu. “Soros’un öz evlatları kimlerdir?”; sahiden de Pusula’mızın sorusu yerindedir.

Fotoğraf eski eski olmasına ama tozunu üfleyince Pelikan’dan Açık Toplum Vakfı’na; Can Paker’den Mehmet Barlas’tan Boğaziçi Küresel İlişkiler Merkezi’ne kadar geniş bir poligonun köşe noktaları beliriyor.

Okurlarımız bilir Pelikancılarla ‘muhabbet’imizi. [1] Dolayısıyla AKP’li Pelikancıların hikayesini yeniden yazmayalım. Davutoğlu’nun Başbakanlığından gönderilmesine kadar sürecin aktörü Pelikancılarda ‘misyon tamamlanması’ gibi bir durum söz konusu değil. Bu yapılanmayı açmaya çalışalım; ne çocuğu olduklarına ise Pusula’mızdaki yazıları okuyan okur karar versin…

‘Sivil Toplum’ kuruluşları eliyle ülkeleri, toplumları maniple etmek ve yönetmek işi Amerikan kültürüdür ki; Yugoslavya’da, Ermenistan’da, renkli devrimlerde hep onları gördük. Demokrasi onlar için hep tehdit altında ve ‘özyönetim hakkı’ çekici ve ikna edici bir slogan. [2]

Bosphorus Global… Ve Boğaziçi Küresel İlişkiler Merkezi kuruldu. İktidarın sosyal medyadaki propagandası, eş zamanlı refleksif nabız yoklama, lobicilik ve şimdilerde “haber”lerin doğru ve yanlışlığını teyit etme cüreti! Derneğin kurucusu İdris Kardaş, Bilgi Üniversitesi’nden bir akademisyen olarak bilinirdi. Bilgi Üniversitesi deyince Can Paker; Paker deyince Soros… Bilgi’den ayrıldıktan sonraki durağı İstinye Üniversitesi; Medical Park hastaneleri sermayedarlığında 21.Yüzyıl Anadolu Vakfı’nın üniversitesi olan İstinye Üniversitesi’ne sapıyordu. 2018 Ekim’inde yayınlandı Sabah’ta son yazısı; talihsiz bir yerde bırakmış zira “Bakalım Cemal Kaşıkçı olayını Suudi Arabistan veliaht prensi parasıyla, ilişkileriyle kendi lehine döndürebilecek mi?” diye sormuştu son yazısında. Evet, el birliğiyle döndürdü.

Merkezin koordinatörü Süheyb Öğüt. Ki Pelikan bildirisinin yazarına mizaç olarak hep benzetilegelir. Yorgun (eski) Bakan Berat Albayrak’ın abisi Serhat Albayrak’ın yönettiği Turkuvaz Medya’nın aksiyon dolu dergisi Aktüel’de yazdı Öğüt. Medyatik kardeşi Selman Öğüt, akademisyencilik yaptı Fahrettin Koca’dan bildiğimiz Medipol Üniversitesi’nde; Bilal Erdoğan’ın TÜGVA’sında da uzmancılık oynadı. Berat Albayrak’a ait olduğu iddia edilen maillerde, bir detay olarak kaldı Süheyb Öğüt’ün Boğaziçi Küresel İlişkilerle ilgili öneri ve sunumları; isim isim Albayrak’a iletmesi. İletilen sadece bu değil; derneğin bütçesi de iletiliyordu, iddia bu yönde. Erdoğan’a da sunumlar yapan iki isimden birisi Süheyb Öğüt, diğeri Hilal Kaplan. Gidip gelen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Sümeyye Erdoğan ve Egemen Bağış’ın derneğin ziyaretçilerinden olduğu ‘içeri’den aktarılmıştı. [3]

Pelikan’dan diğer bir lider isim Cemil Barlas. Can Paker’in yeğenidir Barlas. Can Paker’in kız kardeşi, Mehmet Barlas’ın eşi Canan Barlas’tır. Pelikan’ın Davutoğlu’nu istifaya götürmesi süresi sonrası ise Boğaziçi Küresel İlişkiler Merkezi yoluna tam gaz ve Can Paker’le devam ediyordu. Katar’la dost İngiltere’ye özel bir açılım yapma projesi geliştiren dernek, bir dönem ülkece tartıştığımız danışmanlık firması McKinsey’e ekonomi yönetiminin verilmesini de önermiş; ilgili bağlantıları ve Erdoğan’ın görüşülkecekler listesini oluşturmuş; gelişmenin kamuoyunda gündeme gelmesiyle Erdoğan, “Fikri danışmanlık alınmayacak, biz bize yeteriz” demişti. Proje işleme alınmasa da, ‘küresel’ önermelerinin büyüklüğü anlamında yeterli bir örnektir.

Medipol’den Turkcell’e; AKP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden, vakıflara mali kaynaklar da küreselleştikçe artmış. İBB, onlar için önemli bir kayıptır; ki tekrar seçime gidilen süreçte ve kaybedilen seçimlerdeki manipülasyonlarının hesabı görülmedi.

Albayraklarca finanse edilmesi, Albayrak’ın basındaki kadrolarıyla yönetilen algı operasyonu merkezinin yönetiminde ise Can Paker var. AKP’li algı merkezinin Yönetim Kurulunda Can Paker, Sadık Ünay ve Bünyamin Bezci bulunuyor. Can Paker, Soros tarafından kurulan ve fonlanan Açık Toplum Enstitüsü’nün yönetim kurulu başkanıydı. Bir süre de Danışma Kurulu’nun Başkanı oldu. Kendisini TESEV’den de biliriz. Ki, George Soros TESEV’i AKP’den hemen önce 2001’de desteklemeye başlamıştı. TESEV, gündem belirler. Kılıçdaroğlu’nun da vurguncu George Soros’un desteklediği Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı’nın (TESEV) Kurucu Üyesi olduğu, sonradan ise üyelikten “vakfeden” üyeliğe geçtiğini geçerken hatırlatalım. Birkaç basit araştırma ile ‘kimler kimlerle beraber’ rahatlıkla bulunabilir.

Soros, Türkiye’ye geldiğinde Can Paker’in evinde ağırlanıyor; ama Soros’un Türkiye ayağı hep başkaları oluyor. “Can Paker 1999 yılında tanıştığı George Soros’la 2001 yılında ortak hareket etme kararı aldı.(…) 2001 yılında TESEV’e destek vermeye başlayan George Soros, Can Paker’den Türkiye’de Açık Toplum Enstitüsü’nü kurarak başına geçmesini istemişti. İshak Alaton ve Osman Kavala da bu süreçte Paker’in yanında yer aldı.” Paker’in biyografi kitabından bu sözler. “George Soros’un kendisi dünyadaki kalburüstü demokrat entelektüellerden birisi. Benim altına imza atmayacağım şeyi çok az” da diyor Paker, ahh demokratlar sizi… Can Paker’in Pensilvanya’ya gidip Fettullahçı, darbeci çetenin lideri Fethullah Gülen’le görüştüğü de biliniyor. Pelikancıların cemaat mazisine girmedik, zira herkesin bildiğini düşünüyoruz.

Soros’un Türkiye şubesini arayanlar duymuyor ama; Paker, “Soros’tan her yıl 2 milyon dolar alıyoruz, ne var ki!” diyor. Paker, Pelikancıları organize ediyor; toplumun da algısına oynuyor. Soros’un yerli ve milli ayağını mı arıyordunuz? Sanmıyoruz, körebe oynuyorsunuz.

[1] https://gazetemanifesto.com/2019/pusula-sahibinin-sesi-pelikancilar-255646/

[2] https://protectdemocracy.org/

[3] https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/eski-pelikancidan-sok-itiraflar-hilal-kaplan-ve-kocasi-727401