Pınar Gültekin davasında yine karar çıkmadı

Muğla’da, üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’i katleden Cemal Metin Avcı ile suç delillerini gizleyerek yok ettikleri öne sürülen kardeşi Mertcan Avcı, annesi Ayten Avcı, babası Selim Avcı, boşandığı Eda Karagün ve ortağı Şükrü Gökhan Orhan’ın yargılanmasına Muğla 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün devam edildi. Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın on birinci duruşmasına sanık Cemal Metin... View Article

Pınar Gültekin davasında yine karar çıkmadı

Muğla’da, üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’i katleden Cemal Metin Avcı ile suç delillerini gizleyerek yok ettikleri öne sürülen kardeşi Mertcan Avcı, annesi Ayten Avcı, babası Selim Avcı, boşandığı Eda Karagün ve ortağı Şükrü Gökhan Orhan’ın yargılanmasına Muğla 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün devam edildi.

Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın on birinci duruşmasına sanık Cemal Metin Avcı, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Tutuksuz yargılanan Avcı’nın kardeşi Mertcan Avcı ve taraf avukatları duruşma salonunda hazır bulundu.

Gültekin’in babası Sıddık Gültekin, duruşmada yer alırken mahkeme öncesi yapılan yürüyüş sırasında fenalaşan annesi Şefika Gültekin ise sağlık kontrolü için hastaneye kaldırıldı. Duruşmada sanık Cemal Metin Avcı ile diğer sanıklar ve avukatların savunmaları dinlenecek.

Duruşma öncesi Muğla Adliyesi’nin önünde toplanan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu ve bazı kadın derneklerinin üyeleri, Pınar Gültekin’in fotoğrafları ile kadın cinayetlerini protesto etti.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyelerinden Tülin Polat, “Pınar Gültekin’in 2 yıldır süren bu davası için bu meydanları kadınlar boş bırakmadı. Davayı uzatarak gündemden düşürmeyi planladılar. Buna en güzel cevabı buradaki kadınlar veriyor. Cinayete kurban giden hiçbir kadını unutturmayacağız. Bugün emsal bir karar çıkmasını talep ediyoruz” dedi.

Baba Sıddık Gültekin, duruşma öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, davanın bir an önce sonuçlanmasını ve suçluların en ağır cezayı almasını istediklerini ifade etti.

Adliye önünde açıklama yapan Sıddık Gültekin, “Polisler, ‘Slogan atmak yasak’ dedi. Politik sloganlar değil kadınların mücadelesiydi. Yürüyüş sırasında eşimin tansiyonu yükseldi, şu an hastanede. Serum veriyorlar, inşallah iyi olur” diye konuştu.

TUTUKSUZ SANIK MERTCAN AVCI, DURUŞMA SALONUNDA

Daha sonra duruşma salonuna geçildi. Duruşmaya tutuklu sanık Cemal Metin Avcı, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, tutuksuz sanıklardan kardeşi Mertcan Avcı ise salonda yer aldı. Diğer tutuksuz sanıklar Selim Avcı, Ayten Avcı, Eda Karagün ve Şükrü Gökhan Orhan ise duruşmaya gelmedi.

DOSYALAR BİRLEŞTİRİLDİ, DURUŞMA ERTELENDİ

Mahkeme heyeti, tutuksuz sanık Mertcan Avcı hakkında ‘canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürmeye iştirak’ suçundan açılan davanın Pınar Gültekin dosyası ile birleştirilmesine karar verdi.

Tutuksuz sanık Mertcan Avcı, avukatının mazeret bildirerek duruşmaya katılmaması üzerine savunma yapmak için süre istedi. Pınar Gültekin’in ailesinin avukatı Yiğit Koçoğlu da “Yargılamanın başından beri Mertcan Avcı, olayın içindeydi. Olay yerinde oradaydı. Hep farklı savunma yaptı. Kuvvetli suç delili nedir? Adli Tıp Kurumu raporuna göre, Cemal Metin Avcı olay yerinden ayrıldıktan sonra Mertcan Avcı ise eyleme devam etmiş” dedi.

Cemal Metin Avcı’nın avukatı ise “Adli Tıp Kurulu’ndan gelen raporların hepsi farklı. Heyette imzaları bulunanlar, neye göre raporu 3 kere düzenledi?” diye konuştu.

CEMAL METİN AVCI: YENİ DELİLLER SUNACAĞIM

Tutuklu sanık Cemal Metin Avcı, mahkemeye yeni deliller sunacağını ve avukatlarının da yeni olduğunu ileri sürüp, duruşmanın ertelenmesini talep etti.

Mahkeme heyeti, bunun üzerine Cemal Metin Avcı’nın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Heyet ayrıca Mertcan Avcı’nın tutuklanması talebinin reddine, adli kontrol şartının uygulanmasına ve avukatların ek süre talebinin kabulüne karar verip, duruşmayı 16 Mayıs’a erteledi.

NE OLMUŞTU?

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin, 16 Temmuz 2020’de ablasıyla telefonla görüştükten sonra kendisinden bir daha haber alınamamıştı. Ailesinin kayıp ihbarında bulunması üzerine başlatılan çalışmada Gültekin’i tanıyan kişilerin listesi çıkarılmış ve bölgedeki güvenlik kamerası kayıtları incelenerek görgü tanıklarının ifadelerine başvurulmuştu.

Şüphe üzerine gözaltına alınan Cemal Metin Avcı, ilk ifadesinde hakkındaki suçlamaları kabul etmese de deliller ortaya konunca bir süre arkadaşlık yapıp ayrıldığı Gültekin’i bağ evinde öldürdüğünü, yaktıktan sonra varille Gülağzı mevkisindeki ormanlık alana attığını itiraf etmiş ve tutuklanmıştı.

Cemal Metin Avcı’nın kardeşi Mertcan Avcı da soruşturma çerçevesinde telefon sinyallerinin ağabeyiyle aynı zaman diliminde olay yeri ve yakınlarında tespit edilmesi üzerine gözaltına alınmış, “delil karartmak” suçlamasıyla tutuklanmıştı.

DAVA SÜRECİ

Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, Cemal Metin Avcı’nın “canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, kardeşi Mertcan Avcı’nın da “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” suçundan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti. Yargılama sürerken Mertcan Avcı’nın tutuksuz yargılanmasına karar verilmişti.

Muğla Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ek iddianamede ise sanık Avcı’nın anne ve babası ile eski eşinin de aralarında olduğu bazı yakınlarının suç delillerini yok edip gizlediklerine dair haklarında yeterli şüphe bulunduğu kanaatiyle ayrı ayrı cezalandırılmaları istenmişti.

Yargılama sırasında Muğla Cumhuriyet Başsavcılığınca “canavarca hisle eziyet çektirerek ve tasarlayarak öldürme suçuna iştirak” suçundan Mertcan Avcı hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, 3. Ağır Ceza Mahkemesince savcılığa iade edilmişti.

Başsavcılığın itirazını kabul eden üst mahkeme, Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesinin “iddianamenin iadesi” kararının kaldırılmasına ve evrakın gereğinin yapılması için Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesine iadesine hükmetmişti. Üst mahkeme, verilen karar kesin olduğundan kanun yollarına başvurma olanağının da bulunmadığına oy birliğiyle karar vermişti.