Nebati'nin 'kadın' anlayışı şaşırtmıyor

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, 8 Mart etkinliğinde konuşurken "Allah bizi erkek, sizi kadın olarak yarattı. Kadına ağır iş, kadının eline kazma kürek, iş makinesi yakışmıyor" dedi.

Nebati'nin 'kadın' anlayışı şaşırtmıyor

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle bakanlıkta düzenlenen ‘Türkiye Ekonomisinin Gücü: Kadınlarımız’ programında konuştu.

Bakan Nebati, “Kadınlar başımızın tacıdır, gönlümüzün ilacıdır. Birtakım söylemler, aşırı ve ideolojik söylemleri bir tarafa atıyoruz; bizim kendi değerlerimiz, bu medeniyetin ve inançların verdiği her şey bize kadın konusundaki hassasiyeti zaten emrediyor. Yeter ki biz bunu anlayalım” dedi.

YAKIŞTIRAMADI

Bakan Nebati, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında 2002 yılından bu yana kadınlar konusunda önemli işlere imza atıldığını öne sürerek, “Kızlardaki okullaşma oranı yüzde 97’ye çıktı. Kadın milletvekili sayısı yüzde 4,4’ten yüzde 17,5’a çıktı. Kadınların iş gücüne katılma oranı arttı. Açıkça söyleyeyim; Allah bizi erkek, sizi kadın olarak yarattı. Kadına ağır iş, kadının eline kazma kürek, iş makinesi yakışmıyor. Kadın narindir, merhametlidir, incedir, ince ruhludur. Ona sizi gibi değerli yönetici vasıfları içeren görevler daha yakışır” dedi.

KADIN EMEKÇİLER PATRON NEBATİ’Yİ ANLATIYOR

Nureddin Nebati’nin kadınlara dair bakış açısıyla ilgili daha önce pek çok haber çıktı. Bunlardan en dikkati çekenlerden biri de, Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu’nun aktardıklarıydı. Terkoğlu, “Bakan değil, Ağa Nebati” başlıklı yazısında şunları yazmıştı:

“Türkiye’nin iş sitelerinden birini açtım. Nebati’nin emekçileri deneyimlerini anlatıyordu. Bir tanesi şöyle söylüyor:
‘Eşek gibi çalışıp karşılığını alamazsınız. (…) Ertesi gün resmi tatildir, bayramdır vs… Akşam çıkışta bir mail gelir ve yarın giriş-çıkış saatleri değişmiştir. Çoğu evli ve çocuklu bayanın çalıştığı bir ortamda, aile hayatına bu kadar saygısızca bir çalışma ortamı hiç görmedim.’

2019 yılında Nebati’nin yanında başlayan bir başka emekçi o günleri unutmaya çalışıyor:

‘Yaklaşık iki yıl çalıştım. Allah benden çaldıkları 2 yılı onlardan alsın diyorum sadece. Yıllık izin istiyoruz, patron beyler kimsenin izin kullanmasını istemiyormuş. Yazın denize giden personel olmazmış, işten uzaklaşırmış. Yıllık iznin bir hak olduğundan habersizler.’

Hani türban sömürüsü yapıyorlar, hani akıllarına gelince kadınlara verilen haklardan bahsediyorlar ya… Bir de kadın emekçinin ağzından dinleyin:

‘Dakika dakika kameradan izleniyorsunuz. Çoğunluğunu kadınların oluşturduğu firmada, ‘regl olduğum için lavabo ihtiyacım normale göre daha fazla’ açıklaması yapmak zorunda kalıyorsunuz. Yoksa yazılı uyarıyı yersiniz.’

Bir kadın ‘müdür yardımcısı’, çocuğu hastayken yaşadıklarını şöyle hatırlıyor:

‘Çocuğum var ateşler içinde yandı. Ama bana eleman fazlası olmasına rağmen izin vermediler. İşe ihtiyacım var diye işimin başına gittim.’ “