Sağlık haktır ve HPV aşısı, aşı takvimine alınmalıdır!

"Hukuki süreç sonuna kadar işletilmelidir. AKP’nin elinde tamamen paraya dönüşen, halka satılan sağlık hizmetleri ve aşılama gibi bir konunun en yakıcı örneğini pandemi sürecinde yaşayarak gördük."

Sağlık haktır ve HPV aşısı, aşı takvimine alınmalıdır!

Ela Basa Karadaş

AKP’li yıllarda sağlığın özelleştirilmesi en ileri düzeye ulaşmıştır. Kamu hastanelerindeki dönüşüm CEO’ların atanması, ilaç ve tedavi hizmetlerinin tekellere ve özel hastanelere terk edilmesi ve aşı çalışmalarının kapitalizmin insafına terk edilmesi sonucu sağlık, emekçiler açısına ulaşılması güç bir hizmete dönüşmüştür. Dünyada yaşanan pandemi süreci ile birlikte aşılama çalışmalarının zorunluluğu kendini yeniden dayatmaktadır. Çağımızın hastalığı olan kansere çözüm çalışmaları ve aşı denemeleri her ülkenin öncelikli sağlık çalışmaları arasında yer almaktadır. Rahim ağzı (serviks) kanserine neden olan HPV (Human Papilloma Virüsü)’nden koruma sağlayan HPV aşısı mevcuttur ve ülkemizde ulusal aşı programında yer alması gerekmektedir.

HPV NEDİR?

HPV (Human Papilloma Virüsü) doğrudan deri ve mukozolardaki çatlaklardan cinsel yollarla, enfeksiyonun bulaştığı ortak banyo zeminlerinden, havlu vb. eşyalardan, enfekte doğum kanalından yeni doğana bulaşabilir. 200 civarında tipi mevcut olan HPV’nin bilinen yaklaşık 20 farklı türü genital enfeksiyona neden olmakta. HPV’nin kanser yapan (yüksek riskli) ve siğil yapan (düşük riskli) tipleri bulunmakta. Yüksek riskli HPV tipleri ise kadınlarda rahim ağzı kanseri (servikal kanser), vulva (dış genital organlar), vajina, orofarinks, anüs kanserlerine neden olmaktadır. Diğer yandan HPV’nin erkeklerde de penis kanserine neden olduğu bilinmektedir.

Dünyada her yıl yaklaşık 630.000 yeni HPV ile ilişkili kanser vakaları bulunmaktadır, ayrıca dünyadaki tüm kanserlerin % 4,5’i HPV kaynaklıdır. 2017 verilerine göre Türkiye’nin HPV yaygınlık hızı % 67,6’dır. Yüksek riskli HPV tipleri serviks, vulva, vajina, orofarinks, özofagus, penis ve anal kanserlerin gelişimine sebep olmaktadır. HPV’nin enfekte ettiği bölgelerde kanser oluşumunu önleme yöntemleri mevcut olsa da en etkili yöntem aşılamadır.

HPV AŞISININ ÖNEMİ

Yapılan bilimsel çalışmalara göre her 10 rahim ağzı kanseri vakasının 9’undan fazlası HPV’den kaynaklanmaktadır. Rahim ağzı kanseri, HPV aşısıyla % 99,7 oranında koruyuculuk sağlanmaktadır. Örneğin, ülkemizde yılda yaklaşık 2.356 yeni HPV kaynaklı servikal kanser vakası teşhis edilmektedir. Servikal kanser, kadın kanseri vakalarının en önemlileri arasındadır. Rahim ağzı kanseri 15-44 yaş kadınlarda 4. en sık görülen kadın kanseridir. Türkiye’de yılda serviks kanseri nedeniyle yaklaşık 1.280 ölüm meydana gelmektedir (tahmini 2018 için). Serviks kanseri Türkiye’de kadın kanser ölümlerinin 10. önde gelen nedenidir. Türkiye’de 15-44 yaş arası kadınlarda serviks kanseri kanserden ölümlerde 8. sıradadır. (Cancer, 2019, June 19) Ayrıca ölüm dışında erken yaşta tanılanan serviks kanseri total histerektomi (rahim, yumurtalıklar dahil kadın genital organlarının alınma ameliyatı) gibi sağlık sorunlarına da yol açmakta ve doğurganlığı etkilemektedir.

Yüksek riskli HPV tiplerine yönelik üç profilaktik HPV aşısı şu anda mevcuttur ve HPV ile ilişkili hastalıkların önlenmesi için dünya genelinde uygulanmaktadır. Her üç aşı da dünya çapında rahim ağzı kanseri vakalarının yaklaşık % 70’inden sorumlu olan virüs tipleri ile enfeksiyonun önlenmesinde oldukça etkilidir. Aşılar ayrıca, bu virüs türlerinin neden olduğu kanser öncesi servikal lezyonların önlenmesinde de oldukça etkilidir.

31 Mart 2017’ye kadar, dünya genelinde 71 ülke (% 37) kız çocuklarına yönelik aşılama programlarında HPV aşısı başlattı ve 11 ülke (% 6) erkekler için de aşılandı. DSÖ’ne göre 2019 yılı itibarıyla dünya çapında 100 ülke, insan papilloma virüsüne (HPV) karşı aşıyı ulusal programlarına dahil etti (WHO, 2020).

DSÖ verilerine göre, uygulamada olan üç çeşit aşının gelişimi şöyledir: 4’lü HPV aşısı 2006’dan beri, 2’li HPV aşısı 2007’den beri ve 9’lu HPV aşısı da 2014’ten beri uygulanmaktadır. Bu aşıların her biri farklı kanser türlerine karşı geliştirilmiştir.

Ülkemizde HPV aşısının piyasada bulunan 2’li ve 4’lü tipleri mevcuttur ve genellikle 3 doz uygulaması ve cinsel aktiflik başlamadan (ilk cinsel ilişki öncesi) aşı dozlarının tamamlanması gerekmektedir. HPV aşısına yönelik temel sorun, aşılamanın ulusal programa dahil edilmemesi ve aşı ücretinin her bir dozunun yüksek ücrette olmasıdır. HPV aşısı bireylerin kendi teminine bağlı kılınarak, halk sağlığının ve koruyucu sağlık politikalarının hiçe sayıldığını bir kez daha göstermiştir. Yine HPV aşısının cinsellik başlamadan önce yapılması koruyuculuk açısından önemlidir ve bilgilendirmeler yetersiz kalmaktadır. 2018 yılında Sağlık Bakanlığı’nın 3 milyon kadın üzerinde yaptığı araştırmada ilk sonuçlara göre; Türkiye’de HPV Pozitif oranı % 3,5 olarak tespit edilmiştir. Ancak aynı bakanlık bu sonuçlara rağmen aşılamayı ulusal programa almayarak önlenebilecek koruyucu sağlık hizmetlerini ilaç ve sağlık patronlarına peşkeş çekmektedir.

Aile Sağlığı Merkezleri, KETEM, her düzey Kamu Hastaneleri’nde kanser tanılaması için pop-smear ve HPV taramaları ücretsiz olarak yapılsa da genelde kadınlar bu taramaları düzenli yaptırmadığı için tanılamalar kanserin ileri aşamasında gerçekleşmektedir.

HPV AŞISI AŞI TAKVİMİNE ALINMALIDIR!

25 Şubat’ta görülecek duruşma öncesi bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporda şu ifadelere yer verilmiştir: “Ödeyici Kurumu ilgilendiren 5510 sayılı kanunun 63. Maddesinde, sigortalının ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler için Kurumca finansmanı sağlanacak sağlık hizmetleri kısmında, hastalanmalarına bakılmaksızın kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri diye yazmaktadır… Rahim ağzı kanseri (serviks kanseri) ülkemizde de görülen, Human Papilloma Virus (HPV) bulaşması ile oluşan, ölümcül, başta aşı ve diğer yöntemlerle önlenebilir bir hastalık olduğu güncel tıbbi bilgilerle sabittir. Sağlık Bakanlığımızın yayınlarında da dünya tıbbı ile uyumlu şekilde işlenmiştir… Aşının koruyuculuğu %99,7 olarak kabul edilmektedir… Bu veriler ışığında rahim ağzı kanserlerine karşı aşılama yapılmasının tıbben gerekli olduğu kanaati oluşmaktadır…”

Bilirkişi heyetinin rahim ağzı kanserlerine karşı aşılama yapılmasının tıbben gerekli olduğu kanaatini bildirmesine rağmen kadınlarda rahim ağzı kanserine neden olan HPV’den aşıyla korunmak mümkün olsa da aşı Türkiye’de sigorta kapsamında değil. Sağlığın piyasalaşması ve koruyucu sağlık anlayışının terk edilmesi birçok başlıkta da olduğu gibi HPV aşısı temininde ve uygulanmasında da karşımıza çıkmaktadır.

Hukuki süreç sonuna kadar işletilmelidir. AKP’nin elinde tamamen paraya dönüşen, halka satılan sağlık hizmetleri ve aşılama gibi bir konunun en yakıcı örneğini pandemi sürecinde yaşayarak gördük.

Sağlık bir hak olarak planlı, kamucu içeriğiyle ücretsiz olmalıdır. HPV aşısı ve tüm diğer aşılar ulusal aşı programına dahil edilmelidir.

Kaynakça:

Botagoz Agabekova, Nur Banu Özler, Rona Luboteni; “HPV İlişkili Kanserlere Karşı Mücadelede HPV Aşıları Hakkında Derleme”, Türkiye Sağlık Okuryazarlığı Dergisi, Haziran 2021, s: 89-98.

Who, 2020 raporu

Cancer, 2019, June 19