Madencininki kömür karası, sizinki yüz karası!

Eskiden Allah yolunda sonra vatan için ölenlere şehit denirdi. Şimdi “bize kömür lazım, sizin keyfiniz değil” diyen patronlar için ölümü şehitlik sayıyorlar! Dini ve imanı para olanların, şehitlik tanımı başka ne olabilir ki?

Amasra’da 41 madencinin iş cinayetine kurban gitmesini içimize sindirecek miyiz?

Soma’da 301, Ermenek’te 18 madencinin toprağa gömülmesini unutacak mıyız?

MHP’nin başkanı Bahçeli, Soma’yı gündeme getirmek art niyetlilik diye buyurmuş! Asıl Soma’yı, Ermenek’i, Kozlu’yu unutturmak göçük altında can veren yüzlerce madenciye ve ailesine hakaret değil midir?

AKP, neredeyse suçu ölen madencilerin üzerine atacak. Denetimler yapılmış, tedbirler alınmış, iş güvenliği için şu kadar para harcanmış… Öyleyse niye oldu bu kaza? Bunun açıklamasına dönük tek bir söz var: Kader!

Bir de ölen işçilerin cenazesinde göstermelik “dayanışma”, ölen madencilerin mezarı başında kuran okumak! AKP, madenciler ölünce dayanışmaya gidiyor! Yaşarken üç kuruşluk ekmek parasını reva görenler, ölürken gani gani duayı esirgemiyorlar!

AKP, işçilerin, emekçilerin, madencilerin cenazesini kaldıran bir partidir!

Aileler feryat ediyor. Can veren işçinin eşi söylüyor: “’Gaz var ama yapacak bir şey yok’ diyordu. ‘Şef bize kömür lazım, sizin keyfiniz değil’ demiş” sözleriyle gerçeği haykırıyor. Bir başka acılı anne hak aransın, bir daha yaşanmasın diyerek gerçeği bir kez daha dile getiriyor: “’Gaz var, ocak kapanacak’ diyordu. Gitme dedim, ‘geçinemeyeceğini’ söyledi.”

İşçilerin sözleri kulaklarımızdan gidebilir mi?

“Gaz var ama yapacak bir şey yok…”

“Şef bize, ‘bize kömür lazım sizin keyfiniz değil’ dedi…”

“Gaz var, ocak kapanacak…”

“Gitmezsem, geçinemem…”

Geçim derdi, annenin feryadının yenmiş: “Gitme dedim, geçinemem dedi!”

Başka söze gerek var mı?

Patronun derdi, işçinin feryadını yenmiş: “Bize kömür lazım, sizin keyfiniz değil!”

Başka analize gerek var mı?

AKP başkanı madenci ailelerine para veriyor, bakanı mezar başında dua okuyor, bir diğeri cinayete kurban giden madencileri şehitlik mertebesine yükselterek cenneti vaat ediyor!

Denetim raporları çekmecelerde beklerse, madenler yandaş sermayeye peşkeş çekilip yandaş sermaye daha çok para, para, para için kar hırsıyla kudurmuşsa, denetim yapacak kamu kurumları liyakatsiz yandaş kadrolarla doldurulursa, işçilerin ölümü onlar için ancak kader olur!

Utanmadan mezar başında dua okuyorlar!

Utanmadan ölen işçi ailelerine para ödemeyi gündeme getiriyorlar!

Utanmadan hala bütün tedbirler alındı, denetimler yapıldı diyorlar!

Utanmadan ölen işçiler cennete gitti diyecek kadar dini siyasete alet ediyorlar!

Eskiden Allah yolunda sonra vatan için ölenlere şehit denirdi. Şimdi “bize kömür lazım, sizin keyfiniz değil” diyen patronlar için ölümü şehitlik sayıyorlar! Dini ve imanı para olanların, şehitlik tanımı başka ne olabilir ki?

Bunlar din tüccarıdır!

Şehitlik, cennetle ilgili. Şehit diyerek, ölen madencilerin cennete gittiğini vaat ediyorlar! Peki ne için ve kimin için şehit oldular?

Fazla söze gerek yok.

Ne kader ne fıtrat! İşçiler tabur tabur ölüyor. Son 20 yılda iş cinayetlerinde ölen işçi sayısı yaklaşık 30 bin ise, ortada kanlı bir sınıf savaşı sürüyor demektir. Yoksulluk ve ölüm işçilere, “yaşamak” patronlara ve yandaşlara düşüyor! Sosyoloji bunu söylüyor!

Haramilerin saltanatı son bulmadan işçilerin “kaderi” değişmeyecek!

***

Ne demiş Orhan Veli?

Siyah akar Zonguldak’ın deresi
Yüz karası değil, kömür karası
Böyle kazanılır ekmek parası?

***

Madencininki kömür karası, sizinki yüz karası!