İmamoğlu'ndan Soylu'ya tepki: Bu ne kibir, bu ne aymazlık

İmamoğlu, İBB'ye 'terör soruşturması' raporu hakkında ilk açıklamasını yaptı. Soylu'ya sert sözlerle yüklenen İmamoğlu, "Bu ne kibir, bu ne aymazlık. Bir atanmış kişinin..." dedi.

İmamoğlu'ndan Soylu'ya tepki: Bu ne kibir, bu ne aymazlık

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Saraçhane’de ortak açıklama yaptı. İmamoğlu, İBB’ye ‘terör soruşturması’ raporu hakkında ilk açıklamasını yaptı. Soylu’ya sert sözlerle yüklenen İmamoğlu, “Bu ne kibir, bu ne aymazlık. Bir atanmış kişinin…” dedi. Twitter’dan paylaşımda bulunan İBB Başkanı, “Millet iradesine yönelik siyasi saldırıları bertaraf edeceğiz” ifadelerini kullandı.

İmamoğlu şunları kaydetti:

“Bazen insanların ya ‘Bu da mı yapılır?’ diyeceği kadar akla hayale gelmeyen tavırlarla ya da uslüplarla uygulanan birtakım süreçler… Ama bir kısmı var ki bam teli gibi… Ben örneğin linç girişimine uğrayan genel başkanımızın, yargılanma sürecindeki yaşatılan ve yaratılan o acı olayı, Türkiye Cumhuriyeti tarihi açısından büyük bir travma, hukuksal hezimet olarak görüyorum.

Çok acı bir durum Türkiye’nin ana muhalefet liderine yaratılan bu olayda hiçbir yöneticinin, siyasi partinin çıkıp ortaya (iktidar bileşenlerinden bahsediyorum), bu acı olayı kınamak veya ona karşı bir tavır almak şöyle dursun neredeyse hukuku, adalet sistemini kışkırtan birtakım söylemlerde bulundular.

Hukuktaki tarafının vahameti açısından bu altı çizilmesi gereken bir olay. Bu zaman dilimine dahil olduğunuzda hiçbirimiz herhalde bunun çok kolay, pamuklar içinde, çok renkli, çok romantik bir diyalogla geçeceğini tahmin ediyorum hayal etmemiştir. Bunun yüksek dozda mücadeleci, yüksek dozda kavgalı geçeceğini düşünmüştür.

Ülkemizin farklı noktalarda da nasıl tutum aldıklarını da görüyoruz. Bu nerede? Demokraside, hukukta, devletin farklı kademelerinde, atanmış bakanlarında.

Bu yargı kararına imza atan hakim-savcıların çocukları için de çalışacağız. Biz onların çocukları hukuksuzluklarla muhatap olmasın diye de kazanmak zorundayız.

Bu siyasi kararın karşısında sadece bizim ilişkilerimizi konuşmaya, konuşturmaya çalışan akıl, karar hakkında konuşmuyor.

Başkanımız da ifade etti, dün itibarıyla uydurma bir terör soruşturmasının savcılığa başvurma hali. Birkaç gün önce malum bakan çıkıp ‘şöyle olursa görevden almam, bu hallerde görevden alırım’ dedi. Bu ne kibir, bu ne aymazlık. Bir atanmış kişinin… Ben samimiyetle söyledim İstanbullu olarak, İstanbul’un hizmetinde olmaktan gurur duyan biri olarak söylüyorum. Bu kişi Gaziosmanpaşa’da gidip kahve, çay içecek kahvehane bulamayacak. Doğduğum toprakların insanı olarak söylüyorum Trabzon Of’ta selam verecek adam bulamayacak. Ben milletimin vicdanını biliyorsam, o vicdan yoksunu akıldan çıkan bu sözlerden sonra gelecekle ilgili tarifim net. Ben hangi köye gitsem o eve misafir olacağımı biliyorum.

Bu tür işlere başvurması nafile, ok yaydan çıkmıştır. Bu memlekette değişim olacaktır.

Bu karara otomatik olarak yanlıştır diyen vicdanı yüksek bir millete sahibiz.

Biz buraya geldiğimiz gün ceketimizi alıp çıkacak gibi görev yapıyoruz. Birileri gibi doldurup çıkacak gibi görev yapmıyoruz. Koltuktan güç alan insanlar değiliz, o koltuğa güç katmaya gelen insanlarız. Bundan da asla vazgeçmeyeceğiz, kararlıyız. Tabii ki burada insanın kendi siyasi ailesi en büyük güç aldığı kaynağıdır. Hem genel başkanımıza, son Ankara’da buluşmamızda gösterdiği o derin sıcaklığa yürekten teşekkür ediyorum.”