'İleri' AKP hukuku: Sansür Yasası

'İleri' AKP hukuku: Sansür Yasası

20-10-2022 10:22

Muğlak bir yanlış ve yanıltıcı bilgi kavramı ile kamuya açık bilgilerin bile suç sayılmasının önü açılmıştır. Bu durum beraberinde otosansür, bilgi akışının ve genel tartışmanın daralması ve halkın her türlü bilgi ve fikir alma hakkını önemli ölçüde yok edecektir.

Nurcan Akkaya

İnternet kullanımın yaygınlaşması yeni medya alanlarının kullanımını da artırdı. Kişilerin ve habercilerin yeni özgür ifade alanı olarak gördüğü bu alem, hükümetlerin internet kesintileri, sansür, erişim engelleme ve muhalif seslere yönelik susturma amaçlı orantısız ve sert müdahaleleri ile gittikçe otokratikleşmektedir. Özellikle seçim dönemlerinde ifade özgürlüğüne yönelik sert müdahalelerin getirilerek bilgi akışının kontrol atına alınmaya çalışıldığı bazı ülkelerde gözlemlenmektedir.

Sansür Yasası’nın da (7418 sayılı Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun) içinde bulunduğumuz seçim öncesi dönemde Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaşması tesadüf değildir. Yasa aynı zamanda dezenformasyonla mücadele yasası olarak da bilinmektedir. AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal yasa tasarısını açıklarken, Avrupa Birliği’nin (AB) üzerinde anlaşma sağladığı Dijital Hizmetler Yasası’na atıfta bulunarak, gerçek hayatta yasa dışı olanın internette de yasadışı olması gerektiğini, ifade etmiştir.

Kanun teklifinin genel gerekçesine bakıldığında internet ve sosyal medya kullanımının yaratmış olduğu sosyolojik ve hukuki sorunlar veya kişilik hakları ihlalleri ve kötü niyetli kullanıcıların kimliklerini gizleyerek yasadışı fiil ve işlemlerde bulunma veya sahte isim ve hesaplar altında yasadışı içerik oluşturma, paylaşma, farklı siyasi düşünce, din, milletten veya rakip olarak görülen kişilere karşı küfür, iftira, karalama veya hakaret etme, nefret veya ayrımcılığa zemin oluşturma olasılıklarından bahsedildiği görülmektedir.

40 maddelik Sansür Yasası’nın kanunlaşması ile getirilen başlıca düzenlemeler:

• İnternet haber siteleri Basın Kanunu kapsamına alınması,
• Sosyal ağ sağlayıcılarına (Twitter, Facebook, İnstagram vb.) bazı önemli yükümlülük ve sorumluluklar getirilmesi,
• Türk Ceza Kanunu’na kamuoyunda yanıltıcı bilgilerin alenen yayılması başlıklı yeni bir suç tipinin getirilmesi,
• Basın Kartı Komisyonu ve basın kartının veriliş ve iptal koşullarında değişiklik yapılmasıdır.

SANSÜR YASASI’NIN 29. MADDESİ: HALKI YANILTICI BİLGİYİ ALENEN YAYMA

Bu düzenlemeler arasında en kaygı uyandıran Türk Ceza Kanunu’nda yapılan değişikliktir. TCK’nın 217. maddesinden sonra gelmek üzere “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” başlıklı 217/A maddesi eklenmiştir.

“Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma
MADDE 217/A- (1) Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.
(2) Fail, suçu gerçek kimliğini gizleyerek veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlemesi hâlinde, birinci fıkraya göre verilen ceza yarı oranında artırılır.”

Yanıltıcı bilginin ne olduğu, endişe, korku veya paniğin ne şekilde yaratılmış olabileceği ve tespiti muayyendir. Metne göre suçun faili herkes olabilir. Herkesin halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaydığı gerekçesi ile bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılma riski bulunuyor.

Venedik Komisyonu, TCK’ya eklenen bu yeni suç tipine ilişkin 7 Ekim 2022 tarihli 1102/2022 görüş no.lu acil ortak görüşünde mevcut mevzuatta yanlış veya yanıltıcı bilgilerin yayılmasının önlenmesi konusunda içeriğin engellenmesi veya kaldırılması hükümlerinin bulunduğu, kamu düzeni ve güvenliğine yönelik suçları cezalandıran Terörle Mücadele Kanunu’nun ve benzer diğer kanunların yeterli olduğu sonucuna varmıştır.

Ayrıca, demokratik bir toplumda acil bir sosyal ihtiyacı karşılamadığını, temel hakka müdahalenin fazla olduğunu, cezanın basını eleştirileri ifade etmekten caydırmaya yönelik bir tür sansür anlamına geleceğini; caydırıcı etki ve otosansür riski ile seçim zamanlarında bu tür düzenlemenin potansiyel sonuçlarından endişe edildiği görüş metnine yansımıştır.

İNTERNET HABER SİTELERİNE İLİŞKİN DÜZENLEMELER

Sansür Yasası, internet üzerindeki denetim baskısını da artırmaktadır. İnternet haber sitelerini Basın Kanunu’na dahil etmekte, site içeriğinin teslim ve muhafaza yükümlülüğü dahil olmak üzere tekzip, resmi ilan ve reklamlar hakkında da detaylı düzenlemeler getiriyor.

İnternet haber siteleri artık haberlerinde içeriğin ilk kez sunulmaya başlandığı tarih ile güncelleme tarihlerini yazma ve Cumhuriyet Başsavcılığı’na teslim etmek üzere içerikleri iki yıl süre ile muhafaza etme yükümlülüğünde olacak. Dava süreleri internet haber siteleri için habere ilişkin suç ihbarının yapıldığı tarihten itibaren başlayacak, unutulan haberler için bile bu siteler dava edilebilecek. Düzeltme ve cevap yazılarının alındığı tarihten itibaren en geç bir gün içinde bir hafta süreyle, ilgili yayına erişim engellenmiş/kaldırılmış ise haber sitesinde ilk yirmi dört saat ana sayfada olmak üzere bir hafta süreyle yayınlanacak. Bir gün düzeltme ve cevap yazılarına itiraz süreçlerinin işlemesini oldukça güçleştirecek kadar kısa bir süredir.

Bu düzenlemeler içinde dava süresinin internet haber siteleri için suç ihbarı tarihi ile başlaması ve teslim ve muhafaza yükümü, sayısız SLAPP davasına konu olan haberlerin teslimi ile internet haber sitelerinin meşgul edileceği izlenimini yaratmaktadır.

SOSYAL AĞ SAĞLAYICILARINA İLİŞKİN DÜZENLEMELER

Sosyal ağ sitelerine Türkiye’de temsilci bulundurma zorunluluğu getirilmiş, birçoğu bu koşulu yerine getirmişti. Şimdi ise, temsilci atama şartları ve buna bağlı yaptırımlar ağırlaştırılıyor. Yasanın 34. maddesi ile olağanüstü durumlarda sosyal medya şirketlerine TCK 217/A maddesi de dahil olmak üzere bir dizi katalog suçun failine ulaşılması için gerekli bilgilerin teslim edilmesi yükümlülüğü getirildi. Bilgilerin verilmemesi halinde sosyal ağ sağlayıcısının bant genişliğinin %90’a kadar daraltılabilecek. Erişim Sağlayıcıları Birliği tarafından verilen içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararının yerine getirilmemesi halinde, sosyal ağ sağlayıcıya altı aya kadar reklam verilmesi, yeni sözleşme kurulması ve buna ilişkin para transferi yapılması da yasaklanabilecek ve kararının yerine getirilmesine kadar sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin önce yüzde 50, devamında yüzde 90 oranında daraltılabilecek.

Anonim bir hesaptan göndermiş olduğum sosyal medya paylaşımı nedeniyle kimliğime ulaşılmak istenir ve sosyal ağ sağlayıcısı istenilen bilgiyi vermezse bant genişliğinin daralması nedeniyle siteye kullanıcılar olarak erişim sağlamamız büyük ölçüde zorlaşma ihtimali yüksek. Bant genişliğinin daraltılması VPN gibi uygulamalar olsa bile ilgili sitenin kullanımını engellemektedir.

SEÇİMLERDEN ÖNCE SANSÜR YASASI

2023 seçimlerine çok az bir zaman kalmışken, Meclis yeni yasama dönemine Sansür yasa teklifini tartışarak başladı. Yasa metni, içinde bulunduğumuz dönem ile birlikte incelendiğinde halkı susturma ve korkutma amacıyla kullanımının oldukça elverişli olduğu görülmektedir. Muğlak bir yanlış ve yanıltıcı bilgi kavramı ile kamuya açık bilgilerin bile suç sayılmasının önü açılmıştır. Bu durum beraberinde otosansür, bilgi akışının ve genel tartışmanın daralması ve halkın her türlü bilgi ve fikir alma hakkını önemli ölçüde yok edecektir. Özellikle ekonomik kriz ve 2023 seçimleriyle ilgili tartışmalar en çok etkilenecek konular arasındadır.

Zaten Jandarma Genel Komutanlığı’na bağlı Siber Suçlarla Mücadele Daire başkanlığı, aktif biçimde internet üzerinde siber suçların önlenmesi gerekçesi ile veri toplamaktadır. Çoğu zaman kişilerin sosyal ağlardaki paylaşımlarını içeren bu veriler gerekçe gösterilerek, kişiler hakkında cumhurbaşkanına hakaret veya terör propagandası yapmak suçlarından soruşturmalar açılmaktadır.

Baskıların daha artacağının bir örneği de 15 Ekim’de Emniyet Genel Müdürlüğü’nün Bartın’da 41 kişinin hayatını kaybettiği maden faciası ile ilgili yaptığı basın açıklamasıdır. Emniyet Genel Müdürlüğü yaptığı açıklamada internet ortamında 7/24 esasına göre sanal devriye faaliyeti yürüttüğünü, Bartın’da Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müessese Müdürlüğü’ne bağlı maden ocağında meydana gelen patlamaya ilişkin sosyal medya platformlarında vatandaşların kin, nefret ve düşmanlığa alenen tahrik edildiği ve provokatif içerikli paylaşımlarda bulunduğu tespit edilen 12 hesap yöneticisi hakkında adli işlemlere başlandığını duyurmuştur.

Bu yasa AKP’nin kendini halkın tepkilerinden koruma yasalarından sadece biridir. Düşünce ve ifade özgürlüğü gibi en temel ve tarihsel bir hakkın ortadan kalkmasına cüret etmiş bir iktidarın kendi hukukunu tesis ederken vardığı tehlikeli sınırları da göstermektedir. Bugün bu sınırı her ne kadar AKP iktidarı çizmekte ise de tarih kadük hale gelmiş yasaklarla doludur. Bu yasanın da ömrü AKP’nin ömrü kadardır.