İKD Genel Sekreteri Nuray Yenil: İstanbul Sözleşmesi'nden de, laiklikten de vazgeçmeyeceğiz

"Evet bu daha başlangıç, haklarımızdan da, İstanbul Sözleşmesi'nden de, laiklikten de vazgeçmeyeceğiz. İnsanca yaşayabileceğimiz, eşitlikçi bir düzen kuruluncaya kadar mücadelemiz sürecek."

İKD Genel Sekreteri Nuray Yenil: İstanbul Sözleşmesi'nden de, laiklikten de vazgeçmeyeceğiz

İstanbul Sözleşmesi’nin AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından feshedilmesinin üzerinden bir yıl geçti. 20 Mart 2021 tarihinde feshedilen sözleşmenin 1 Temmuz 2021’de yürürlükten kalkması büyük tepki çekti. Kadın örgütleri, barolar, muhalefet partileri yürütmenin durdurulması ve kararın iptali talebiyle dava açtı.

İstanbul Sözleşmesi’nin feshine ilişkin davaların karara bağlanması için bugün Danıştay 10. Dairesi’nde görülen duruşmada, Danıştay Savcısı, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi kararının hukuka uygun olmadığı yönünde mütalaa verdi. Danıştay, davalara ilişkin kararını daha sonra açıklayacaklarını bildirerek duruşmayı sonlandırdı.

Davayı Gazete Manifesto’ya değerlendiren İlerici Kadınlar Derneği (İKD) Genel Sekreteri Nuray Yenil, bugün Danıştay’da görülen davanın, bu fesih kararının hukuksuz olduğunu ortaya koyduğunu belirterek şunları kaydetti:

Bugün İstanbul Sözleşmesi’nin fesih kararının iptaline ilişkin dava Danıştay’da görüşüldü. Avukatlarımız ve üyelerimiz davayı takip etmek üzere salonda hazır bulundu. Geçtiğimiz yıl İstanbul Sözleşmesi’nin bir gece yarısı Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile fes edilmesinin ardından yaptığımız açıklamalarda bu kararın Anayasa’ya aykırı olduğunu, hukuksuz bir karar olduğunu ifade etmiştik. Bugün Danıştay’da görüşülen dava bir kez daha bu fesihin kararının hukuksuz olduğunu ortaya koymuştur. Danıştay Savcısı iptal istemini haklı bulmuş, fesih kararının Anayasaya aykırı olduğunu ilan etmiştir.

Öte yandan Cumhurbaşkanlığı Avukatlarının yaptığı savunma İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek mağduriyet yaratmadı gibi temelsiz iddiaların ötesine geçemedi. Mahkeme heyetinin karar açıklamamış olması, ilerleyen günlerde kararını ayrıca tebliğ edeceğini açıklaması ayrıca manidardır.

Bugün Danıştay’da görülen dava ve mahkemenin vereceği ülkemizin geleceğinin hangi referanslarla şekilleneceğinin de göstergesi olacaktır. İstanbul Sözleşmesi’nin iptalini talep edenler, kadınların yaşamlarını hiçe sayan, kadınları fıtratları gereği ikincil gören gerici örgütlenmeler, tarikatlar, cemaatler ve bunların uzantılarıdır. Aile kurumunu zedeliyor diyerek kadınların her hal ve koşulda itaat etmesini destur haline getiren gericiler kadınların eşitlik talebinden ve mücadelesinden ölesiye korkmaktadır.

“AKP İKTİDARI GERİCİ POLİTİKALARLA KADINLARIN YAŞAMLARINI CENDEREYE SOKTU”

İstanbul Sözleşmesi’nden de, laiklikten de vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Yenil sözlerini şöyle sürdürdü:

“AKP iktidarı yirmi yıldır gerici politikalarla kadınların yaşamlarını cendereye sokmuş, kadına yönelik şiddetin artmasını uzun yıllar görmezden gelmiştir. İstanbul Sözleşmesi çok açık ki dönemsel olarak AKP’nin siyasi hesaplarının bir ürünü olarak ve kadınların mücadelesi ile kabul edildi. Ve yine birtakım siyasi hesaplarla rafa kaldırıldı. Erdoğan fesih kararı ile ilgili istedik imzaladık, şimdide çıkıyoruz minvalinde keyfi açıklamalar yapmıştı. Ancak Erdoğan’ın atladığı bir şey vardı. AKP iktidarı nasıl ki yıllarca kadına yönelik şiddeti görmezden geldiyse, gericiliğe karşı kadınların yükselen mücadelesini de yok saymaktadır. Ve açık söyleyelim hesap hatası yapmaktadır. Gericiliğe her koşulda meydan okuyan kadınlar ‘ben yaptım oldu’ zihniyetine boyun eğmeyeceklerini bir kez daha gösterdi. Gezide bir sözümüz vardı, bu daha başlangıç mücadeleye devam. Evet bu daha başlangıç, haklarımızdan da, İstanbul Sözleşmesi’nden de, laiklikten de vazgeçmeyeceğiz. İnsanca yaşayabileceğimiz, eşitlikçi bir düzen kuruluncaya kadar mücadelemiz sürecek.”