İKD: Eğitim ayrıcalık değil haktır

"Ülkemizin geleceği için en temel yurttaşlık hakkı olan eğitim hakkının eşit, parasız ve bilimsel bir temelde sağlanması zorunluluktur."

İKD: Eğitim ayrıcalık değil haktır

İlerici Kadınlar Derneği (İKD) okulların açılmasına ve eğitimde yaşanan sorunlara ilişkin bir açıklama yayımladı. Açıklamada, “Ülkemizin geleceği için en temel yurttaşlık hakkı olan eğitim hakkının eşit, parasız ve bilimsel bir temelde sağlanması zorunluluktur.” denilerek şunlar kaydedildi:

“Türkiye’de 12 Eylül’de 18 milyon öğrenci okula sorunlarla başladı. Bir yandan derslik açıklarının yarattığı kalabalık sınıflar, öğretmen eksikliği ve ücretli öğretmenlik, diğer yandan altyapı eksikleri, ekonomik yetersizlikler, beslenme sorunları gibi kronikleşmiş sorunların çözümlenmemiş olması okulu başlamış gibi görünse de milyonlarca öğrencinin nitelikli eğitim olanağından uzak kalması sorununu yaratmaktadır.

Milli Eğitim Sistemi içerik ve altyapı bakımından yoksullukla boğuşmaktadır. Bilimsellikten uzak eğitim programları, eğitimde dinselleşmenin hızla yayılması, öğrencilere sağlıklı bir sosyal-kişisel gelişim olanağı sağlanmaması eğitimin bilimselliğini ortadan kaldırırken bina ve derslik yetersizliği, zorunlu aidatlar ve kayıt ücreti üzerinden yürüyen okul bütçesi, büyüyen ekonomik krizle birlikte eğitim ortamlarını da yoksullaştırmaktadır.

Türkiye’nin eğitim gerçekleri ile yüzleştiği LGS ve YKS sonuçları sınav barajları kaldırılarak gizlenmeye çalışılsa da, sınav sonuçları göstermiştir ki; henüz yüz binlerce öğrenci temel olgunluk düzeyine bile ulaşamamıştır. Covid salgını sürecinde örgün eğitimden bir buçuk yıl süresinde uzak kalınmasının ortaya çıkardığı eksikliklerin telafi edilmemesi, öğrencilerin bir üst eğitim basamağında edinmeleri gereken kazanımları edinemedikleri sorununu yaratmıştır. Türkiye’de yeni eğitim-öğretim yılında da eğitsel kayıpların giderilmesine yönelik bir program hazırlanmadan başlanmıştır. Ancak milyonlarca öğrencinin eğitim kayıplarını karşılamak için yaz döneminde telafi eğitim programlarını hazırlaması gereken MEB, okul binalarını tarikat ve cemaatlere kullandırarak dinsel çalışmaları tercih etmiştir.

Son bir yılda MEB’in en büyük övünç kaynağı okulundan koparılıp sanayiye peşkeş çekilen öğrenci sayısının 1 milyona yaklaşması olmuştur. Henüz 15 yaşında, akranlarıyla aynı sosyal ortamı paylaşarak olgunlaşması gereken gençlerin sanayiye ucuz işçi yapılması, yoksulluğa terk edilen ailelerin zorunlu seçimi olmuştur.

Her kentte bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda –görece- nitelikli okul bulunması, velileri bu okullara yönlendirmiş, tercih edilen bu okullarda da her bir öğrenci için 40 bin TL’ye varan kayıt paraları toplanmıştır. Yoksulluk, milyonarca öğrencinin nitelikli eğitim hakkına darbe vurmaktadır. Nitelikli eğitime ulaşma olasılığının varsıllıkla paralel büyüme gösterdiği bu düzende okulların açılması milyonlarca aile için kâbusa dönüşmüştür. Eğitim-İş Bursa Şubesi’nin araştırmasına göre bu yıl okula başlama maliyetleri Okul Öncesinde 7600 TL, ilkokulda 12500 TL’ye ulaşmış, Liselerde ise okul türlerine göre 20 bin TL’ye yaklaşmıştır. Bu yüksek maliyeti karşılayamayan aileler de çocukları için açık öğretime zorunlu kalmaktadır. Açık ortaokullarda 300 bini aşkın, açık liselerde ise 1,5 milyonu aşkın öğrenci bulunmaktadır. Akranlarından koparılan bu gençler ya eve kapatılmakta ya da ucuz işgücü olmaktadır.

Binlerce okul yardımcı hizmetli personel ihtiyacı karşılanmadan açılmıştır. Okullarda kadrolu yardımcı hizmetli istihdam edilmediği için bu ihtiyacı karşılamak üzere İŞKUR tarafından 9 aylığına geçici personel görevlendirilmekteydi. Ancak İŞKUR’un getirdiği yeni kural binlerce okulu personelsiz bıraktı. İŞKUR bünyesinde son 5 yılda 9 aydan fazla istihdam edilmemiş olmak ve hane gelirinin 8250TL’ nin altında olması gibi kurallar nedeniyle okullarda çalışacak yardımcı hizmetli bulunamıyor. Milyonlarca işsizin varlığına rağmen böylesine katı kurallar getirmek, 9 aylık geçici işin bile dağıtılmak zorunda kalındığı bir ülke gerçeğini örtmez. Okul müdürlerinin köy köy dolaşıp İŞKUR’da 9 ay çalışmamış işçi aradığı bir süreci yaşıyorken, yapılması gereken bu akıl dışı kuralı ortadan kaldırıp okulların yardımcı hizmetli sorununu çözmektir. Okulların yardımcı hizmetli personel eksiğiyle başlamış olması daha ilk haftadan başta ishal olmak üzere bir takım hastalıkların yaygınlaşmasına neden olmuştur. Covid salgını da devam ederken okulları kadrolu personelsiz bırakan hatalı politikalar, çocuklarımızın sağlığını da tehlikeye atmaktadır.

Ekonomik krizin büyüttüğü yoksulluk milyonlarca öğrencinin nitelikli eğitim olanaklarından uzak kalmasına neden olmuştur. Okullar açılmış ancak nitelikli bir eğitime başlayamamıştır.

Ülkemizin geleceği için en temel yurttaşlık hakkı olan eğitim hakkının eşit, parasız ve bilimsel bir temelde sağlanması zorunluluktur.

Bu doğrultuda;

Bütün özel okullar devletleştirilmelidir. Okullarda aidat, bağış , kayıt parası adı altında ücret toplanmasına son verilmelidir.

Okulların fiziki koşulları iyileştirilmeli, yeterli sayıda derslik açılmalı, personel ihtiyacı devletin sağlayacağı kadrolu çalışan statüsü sağlanarak giderilmelidir. Öğretmen açığı kapatılmalı, yeterli sayıda atama yapılmalı, ücretli-sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına son verilmelidir.

Öğretmenleri ayrıştıran, öğretmenlik mesleğinin itibarını hedef alan, kariyer basamakları ile ‘’eşit işe eşit ücret’’ ilkesine aykırı, Saray’dan inme Öğretmenlik Meslek Kanunu iptal edilerek, öğretmenlerin haklarını koruyacak, mesleğin itibarını yükseltecek şekilde yeniden düzenlenmelidir.

Bütün okullarda yemekhaneler açılmalı, öğrencilerin beslenme ihtiyacı ücretsiz karşılanmalıdır. Servis hizmeti ücretsiz sağlanmalıdır.

Eğitimin her aşamasında müfredat bilimsel temelde yeniden düzenlenmelidir. Zorunlu din derslerine son verilmeli, eğitim birliği sağlanmalı, Milli Eğitim Bakanlığı’nın tarikat ve cemaat uzantısı vakıf ve derneklerle imzaladığı bütün protokoller iptal edilmelidir. Gerici kurum ve kuruluşların eğitimdeki etkinliğine son verilmeli, tarikat ve cemaatlere ait yurtlara ve okullara el konmalıdır.

İlerici Kadınlar Derneği bütün öğrenci velilerini aydınlık bir gelecek için eşit, parasız, bilimsel ve laik eğitim mücadelesini yükseltmeye çağırır.”