Hafıza-i Beşer | Aziz Nesin hayatını kaybetti

UNESCO'nun yayınladığı dünya çeviri bibliyografyasında kendisine yer bulan ve Nazım Hikmet Ran'dan sonra dünyada en çok tanınan Türk yazar ve şairi unvanını kazanan Aziz Nesin, 6 Temmuz 1995'te İzmir'de gittiği bir imza günü etkinliği sonrası, kalp krizi geçirerek hayata veda etti.

Hafıza-i Beşer | Aziz Nesin hayatını kaybetti

Yaşamı boyunca, aydınlanma mücadelesinde hep ön safta yer alan ve sayısız ölüm tehditleri ve ölüm teşebbüslerine maruz kalan, başta Türk Edebiyatı olmak üzere Dünya Edebiyatına sayısız eserler veren. UNESCO’nun yayınladığı dünya çeviri bibliyografyasında kendisine yer bulan ve Nazım Hikmet Ran’dan sonra dünyada en çok tanınan Türk yazar ve şairi unvanını kazanan Aziz Nesin, 6 Temmuz 1995’te İzmir’de gittiği bir imza günü etkinliği sonrası, kalp krizi geçirerek hayata veda etti.

Asıl adı Mehmet Nusret Nesin olan ama halk arasında bilinen ismiyle Aziz Nesin, 1915’te İstanbul’un prens adalarından biri olan Heybeliada’da gözlerini açtı. Yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Aziz Nesin, okuyabilmesi için ücretsiz hizmet veren bir okula yazılması gerekiyordu, dönemin şartları Nesin’i askeri okula yönlendirdi. 1935’te Kuleli Askerî Lisesini, 1937’de Ankara’da Harp Okulunu bitiren Nesin, teğmen oldu. 2. Paylaşım Savaşı yıllarında Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde görev yapan Nesin, 1945’te karşılaştığı bir grup köylünün erzak istemesi neticesinde askerin tayınlarının bir bölümünü köylülere dağıttı, açılan soruşturma neticesinde “Görev ve Yetkileri Kötüye Kullanma” suçlamasıyla ordudan atılan Nesin, hayatı boyunca ona hayatını kazandıracak ve ona Aziz Nesin kimliğini kazandıracak, yazarlık, şairlik serüvenine başlangıç yaptı.

İlk etapta, Yedigün, Karagöz dergilerinde redaktörlük ve yazarlık yapan Nesin. Aynı yıl profesyonel olarak oyun yazarlığı da yaptı.

Tan gazetesinde köşe yazarlığına başlayan Nesin, dönemin CHP milletvekili Hüseyin Cahit Yalçın’ın kaleme aldığı “Kalkın Ey Ehli Vatan” başlıklı imzasız yazısı ile Tan gazetesine yönelik fiili saldırının fitili ateşlendi. Gerici ve faşist güruhun, (Tan Gazetesi Baskını) Tan gazetesini yağmalaması ve yakması sonucunda Nesin, Cumartesi adlı bir haftalık magazin dergisi çıkarmaya girişti. Bu dergi denemesi de sonlanınca Vatan gazetesinde çalışmaya başladı. Aynı yıl, ilk bağımsız yapıtı olan “Parti Kurmak ve Parti Vurmak” adlı 16 sayfalık broşürü de yayımlandı.

1946’da Marko Paşa adlı mizah gazetesini Sabahattin Ali ile birlikte çıkaran Aziz Nesin, aynı zamanda bu yayın Ali-Nesin dostluğunun başlangıcını da oluşturuyordu. Dönemin şartlarına göre inanılmaz bir başarı yakalayan Marko Paşa, sayısız kapanma girişimi ile karşı karşıya gelmiş ve farklı isimler ile aynı ekolün varlığı, uzun bir süre devam etmiştir.

1948’de İkinci kitabı olan  Azizname’yi  çıkaran Nesin, kitap içeriği ile ilgili olarak İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. 4 ay tutuklu olarak süren dava sonunda mahkûmiyet almayan Nesin, 1949 yılında Birleşik Krallık Prensesi II. Elizabeth, İran Şahı Rıza Pehlevi, Mısır Kralı I. Faruk, birlikte Ankara’daki elçilikleri aracılığıyla “Kendilerini Aşağıladığı” iddiasıyla, Türkiye Dışişleri Bakanlığına resmen başvurmaları sonucunda Nesin, 6 ay hapse mahkûm edildi.

1955’te Demokrat Parti, 6-7 Eylül olaylarının bir “Komünist Komplo” olduğunu iddia ederek aralarında Aziz Nesin’in de olduğu, 100’e yakın aydını tutuklattı. Aziz Nesin hiçbir gerekçe olmaksızın 9 ay cezaevinde yattı. Hapisten çıktıktan sonra Kemal Tahir ile birlikte Düşün Yayınevi’ni kuran Nesin, aynı yıl Uluslararası Gülmece Yarışması’nda Kazan Töreni öyküsüyle birinci oldu ve kazandığı Altın Palmiye’yi hazineye bağışladı. 1957’de aynı ödülü Fil Hamdi isimli öyküsüyle ikinci kez kazandı.

1962’de 42 sayı yaşayacak olan “Zübük” adlı mizah dergisini çıkardı. Zübük tiplemesi çok sevildi, yıllar sonra Kemal Sunal’ın başrolde oynadığı bir filmi de çekildi.

Düşün Yayınevi’nin Şubat 1963’te yanması nedeni ile yazarlığa yoğunlaştı. Berlin ve Weimar’daki Antifaşist Yazarlar Toplantısı’na davet edildi. 6 ay süren ilk yurt dışı gezisinde, Polonya, Sovyetler Birliği, Romanya ve Bulgaristan’a gitti. 1969’da Moskova’da yapılan uluslararası gülmece yarışmasında “İnsanlar Uyanıyor” adlı öyküsüyle Krokodil birincilik ödülü, 1970’te de Türk Dil Kurumunun oyun ödülünü “Çiçu” adlı oyunuyla kazandı.

Eşi Meral Çelen’in önerisi ile 1972’de Nesin Vakfı kuruldu. Vakfın temel amacı; Kimsesiz ve yoksul çocukların eğitim ve maddi ihtiyaçlarını karşılamaktı.

1977’de Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanı seçildi. 1978’de Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz romanıyla Madaralı Roman Ödülü’nü kazandı.

İlk kalp rahatsızlığını 1982’de Vietnam’daki Asya-Afrika Yazarlar Birliği toplantısından dönüşte yaşadı. Sovyetler Birliği’nde 1 ay Kalp Hastalıkları Araştırma Merkezi’nde tedavi gördü.

1984’te Aydınlar Dilekçesi girişiminde bulundu. 1985’te PEN Kulüp onur üyeliğine getirildi.

2 Temmuz 1993’te gericilerin, 35 kişinin yanarak ve dumandan zehirlenerek ölümüne neden olduğu Sivas/Madımak Katliamı’nda diri diri yakılmak istendi.

Yazar, söyleşi ve imza günü için gittiği Alaçatı’da 5 Temmuz’u 6 Temmuz’a bağlayan gece sabaha karşı geçirdiği kalp kriziyle nedeni ile hayatını kaybetti. Vasiyeti sebebi ile cenaze töreni yapılmadı ve Nesin Vakfı’nın bahçesine gömüldü.