Goelro planı ve bilim politikası

Merkezi planlama, bilim insanları arasındaki rekabeti işbirliğine çevirmişti. Her geri ülkenin kalkınması, sanayisini geliştirmesi, ambargoların etkisini kırması ve refah politikalarını uygulayabilmesi için zorunlu olan planlı ekonomi politikası ile SSCB, gelişmiş kapitalist ülkeleri kısa zamanda geçmiştir.

Bundan yüz yıl önce 1922 yılında işçilerin ‘Kızıl Ekim’ adını verdikleri Utkina Zavod santralı çalışmaya başlamıştı. Biliyorsunuz, Sovyetler Birliği’nin ekonomik kalkınma için ilk hazırladığı plan 1920 yılında toplanan Sekizinci Tüm Rusya Sovyetleri Kongresince kabul edilen GOELRO (Elektrifikasyon için Devlet Komisyonu) planıydı. Bu plan sonraki Beş Yıllık Planların da bir prototipi olmuştu.  Kongre, ilgili devlet organlarına planın tamamlanması ve uygulanması için yetki verdi ve elektrifikasyon hamlesi devlet politikası olarak resmileşmiş oldu. İşte ‘Kızıl Ekim’ bu planın ilk ürünüydü, yani GOELRO planının yaşama geçtiğinin ilk verisiydi.

GOELRO planı ülke için o denli önemliydi ki, Lenin, “Komünizm, Sovyet iktidarı artı bütün ülkenin elektrifikasyonudur” diyordu. Gerçekten de bu plan kapsamında sadece elektrik santralları kurulması değil, aynı zamanda gerekli bütün malzemelerin ve inşaatların ithalat yoluna gitmeden, bütünüyle yerli kaynaklardan karşılanması amaçlanıyordu.  Bunun için Sovyet Birliği’nin tüm sanayi üretimi, tarımı, ulaşım durumu, enerji için gerekli bütün doğal kaynakları ve potansiyeli masaya yatırıldı ve elektrifikasyon işi toptan bir kalkınma programına dönüştü.  Kimi tarihçilere göre Lenin elektrifikasyon planını “partinin ikinci programı” olarak adlandırıyor ve ülke ekonomisi ve tarımını da yeni bir teknik temele oturtmanın ancak elektrifikasyonla mümkün olduğunu söylüyordu.(1)

Planın bu sütun için özel önemi ise dünyadaki ilk resmi bilim politikasının içinde oluştuğu ortamı yaratmasıydı. Sanırım dünyadaki ilk bilim politikası başlıklı belgenin Sovyetler Birliğinde hazırlandığını anımsatmama gerek yok.

Öncelikle Sovyet bilim politikasının temel taşı olan merkezi planlama GOELRO planıyla birlikte yaşama geçirilmiş oluyordu.  Lenin’in “Sanayinin modern ve ileri teknoloji üzerinde örgütlenmesinin ve kent ile kırsal arasında bağlantı sağlayacak olan elektriğin yaygınlaştırılmasının kent ile kırsal arasındaki ayrımı ortadan kaldıracağını, kırsaldaki kültür düzeyini yükseltmeye olanak sağlayacağını ve ülkenin en ücra köşelerinde bile geri kalmışlığı, cehaleti, yoksulluğu, hastalığı ve barbarlığı yok edeceğini köylülere göstermeliyiz.(2) talimatını yerine getirebilmek için her alanda atılım yapmak ve ortaya çıkan sorunlara çözüm bulmak gerekiyordu. Merkezi sistem ile ülkenin bir ucundaki soruna çözüm, ülkenin diğer tarafından gelebiliyordu. Merkezi planlama, bilim insanları arasındaki rekabeti işbirliğine çevirmişti. Her geri ülkenin kalkınması, sanayisini geliştirmesi, ambargoların etkisini kırması ve refah politikalarını uygulayabilmesi için zorunlu olan planlı ekonomi politikası ile SSCB, gelişmiş kapitalist ülkeleri kısa zamanda geçmiştir. Bu tekil olarak bilim alanı için de geçerlidir.

Enstitüler, Sovyet biliminin yapıtaşları arasındaydı. Sanayide, tarımda, eğitimde, sağlıkta; her birim bir enstitü ile bağlantılıydı. Enstitülerin üç tür işlevi vardı; birincisi beraber çalıştıkları kuruluşlarda ortaya çıkan sorunlara yerinde çözüm bulunuyordu, ikincisi doğrudan yaşam pratiğinden kaynaklanan, başka bir deyimle ayakları yere basan bir araştırma gündemi oluşuyordu. Üçüncü işlev ise araştırma merkezlerinin bir kitle eğitim aracı olmasıydı. İşte bu enstitüler GOELRO planı çerçevesinde santrallerin inşası ve işletmesinde görev alacak teknik personelin yetiştirilmesi amacıyla 1921’de kurulan ve modern elektrik mühendisliği eğitiminin temelini oluşturacak olan elektroteknik ve termoteknik enstitülerinin kuruluşuyla başlamıştı.

Evet, yüz yıl önce ‘Kızıl Ekim’in çalışmaya başlaması sadece GOELRO planının yaşama geçip, geri bir ülkenin kapitalist ülkeleri geçmesine değil aynı zamanda yeni bir kavramın, bilim politikasının da ortaya çıkışına yol açmıştı.

Kıssadan hisse: ayakları yere basan bilim politikaları için Kızıl Ekimlere gereksinim vardır.

 (1)https://haber.sol.org.tr/haber/elektrifikasyon-planinin-100-yili-3230

(2)https://www.evrensel.net/haber/454651/elektrik-dagitimi-ve-iki-farkli-ornek