Bir ilginç devrim hikayesi

Gençlik asgari yaşam koşullarını kabul etmemelidir. İnsanca yaşam talebi okumuş gençliğin sorumluluğu olarak görünmelidir. Emekçilerin yaratmış olduğu yaşam bir halkın gençliğinden çalınmaktadır.

Mustafa Yalçınkaya

İnsanlık tarihi birçok tarihi dönemece tanık oldu. Sınıfların çatışması birçok savaşı, hikâyeyi, yenilgiyi ve devrimi bu tarihe eklemiş oldu. Devrimler tarihinden bahsettiğimizde sayfalar epey kabarık olur bu sebepten. Kimi zaman kazanımların kaybedildiği karşı-devrimlerden, kimi zaman ise tarihsel bir sıçrama olan ilerici adımlardan bahsederiz. Aklınıza birçok farklı devrim hikayesi gelmiş olabilir; 1789, 1917, 1923…

Bu yazı ise farklı bir devrim “hikaye”sine yanıt vermekte. KYK 2023 burs ve kredi ücretlerine zam yapılacağını açıklayan Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, bu durumu “Bu yıl da bir devrim yapacağız” diyerek duyurmuştu.

2022 yılında 850 TL olan KYK burs-kredi ödemesi 2023 yılında 1250 TL olarak açıklandı. Bir üniversite öğrencisinin 1250 TL ile devrim hissiyatına kapılması ise güncel ekonomik koşullar altında gerçeklikten çok uzak bir noktada. AKP iktidarı zam miktarına vurgu yaparken enflasyonu, alım gücünün azalmasını, kira-yurt sorununu, işsizliği ve geleceksizliği görmezden gelmeye devam ediyor. AKP derinleşen ekonomik krize kayda değer bir çözüm üretememişken KYK burs-kredilerinin alım gücüne etkisini günden güne eriyen Türk lirası ile açıklamak mümkün olmuyor. Dışa bağımlılığın arttığı ülkemizde alım gücünü dolar kuru üzerinden ortaya koymak ekonomi bilimi açısından daha tutarlı. Gelin KYK kredi-burs ödemeleri yıllar ilerledikçe alım gücü konusunda nasıl bir “devrim” gerçekleştirmiş inceleyelim.

YIL KYK KREDİSİ DOLAR KARŞILIĞI
2016 400 TL 135 DOLAR
2017 425 TL 120 DOLAR
2019 500 TL 95 DOLAR
2021 650 TL 78 DOLAR
2022 850 TL 48 DOLAR
2023 1250 TL 67 DOLAR

Açıklanan devrim ve müjdelerin gençliğin yaşamı ile alakası olmadığı açıkça ortada olmasına rağmen söylenenler, geleceksizlikle boğuşan gençliğe buna reva görmekle ve kaynakların kullanım tercihiyle açıklanabilir. Devrim niteliğinde açıklanan miktar insanca bir yaşamın kıyısına dahi uğramamaktadır. Dışa bağımlı hale getirilmiş, eğitiminden sağlığına kadar her alanı piyasalaşmış ülkemizde eğitim hayatını devam ettirmeye çalışan gençlik bu piyasacı anlayış tarafından bataklığa itilmektedir.

Ülkemizde iktidarın “ihtişamını” gösterdiği söylenen saray sadece bir günde 10 milyonlarca TL gider kalemine sebep oluyor. Açıklanan ekonomi modelleri emekçi kesimlerin yoksullaşmasıyla sonuçlanıyor. Barınma, su, elektrik, sağlık, doğalgaz, sağlık, eğitim, ulaşım gibi birçok temel hak ve ihtiyaç kar hırsıyla satılıyor. Yandaş şirketlere ihaleler dağıtılırken, şirketler yüksek kar oranlarını açıklarken gençler penceresiz, sıkış tepiş odalarda yoksulluğa mahkûm ediliyor. Ülke kaynakları fetvalar dağıtan diyanete aktarılıyor.

Devrim olarak açıklanan 1250 TL ise Birleşik Metal-İş Araştırma Merkezi’nin (BİSAM) 2022 Kasım ayına ilişkin açıkladığı Açlık ve Yoksulluk Sınırı rakamlarına göre yetişkin bir bireyin açlık sınırına dahi ulaşmıyor. Yetişkin bir bireyin sağlıklı beslenmesi için gereken asgari tutar 2005-2116 TL aralığında. 4-6 yaş arasındaki bir çocuk için ise rakamlar açlık sınırında 1486 TL’yi gösteriyor.

İstatistiklere bakarak yorum yaptığımızda memleketteki gerçeklikten farklı bir şey görünmediği ortada. Birim fiyat olarak artan KYK ödemesi gıda, ulaşım, barınma, beslenme, sağlık, eğitim için azalmış durumdadır. Açlık sınırının dahi altında olan 1250 TL, diğer gider kalemleri eklenerek ortaya çıkartılan yoksulluk sınırına yakın dahi değildir.

Gençlik asgari yaşam koşullarını kabul etmemelidir. İnsanca yaşam talebi okumuş gençliğin sorumluluğu olarak görünmelidir. Emekçilerin yaratmış olduğu yaşam bir halkın gençliğinden çalınmaktadır. İnsanca bir yaşam kavgası haklılık ve zorunluluğun kavranmasıyla gençlik içerisinde yükseltilmelidir.