Bakan Yanık ısrarlı takibin suç kapsamına alınacağını açıkladı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, faillere hukuki cezaların yanı sıra rehabilitasyon mecburiyeti de getirileceğini, ısrarlı takibin de suç kapsamına alınacağını söyledi.

Bakan Yanık ısrarlı takibin suç kapsamına alınacağını açıkladı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, İçişleri, Adalet, Milli Eğitim, Sağlık Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı’yla birlikte çalışmalar düzenlediklerini açıkladı.

Sabah Gazetesi’nden Fatma Göksu‘ya konuşan ve kadına yönelik şiddetle, cinsel istismar konusunda çalışma yürüttüklerini belirten Yanık, “Bugüne kadar mücadelemizi ağırlıklı olarak mağdur odaklı gerçekleştiriyorduk. Mağduru korumaya, güvenlik tedbirleri almaya odaklandık. Mağdur odaklı çalışmamızı bir tarafa bırakmaksızın fail odaklı yaklaşımı hayata geçireceğiz” dedi. Bakan Yanık, “Failin sadece emniyet tedbirleriyle, koruma kararlarıyla mağdurdan uzak tutulması ile bu sorunun tümüyle ortadan kalkmadığını hepimiz gördük” diye konuştu.

Yanık şöyle konuştu:

“Adalet Bakanlığı tedbir kararları verirken; failin rehabilitasyonuna ilişkin çalışmalarda ana paydaşımız Sağlık Bakanlığı olacak. Bizim bakanlığımız da bu süreçte takip eden ve bu tedbirin uygulanıp uygulanmadığını izleyen taraf olacak.

Şiddetin önlenmesi ve şiddete karşı mücadele ile ilgili tedbir kararlarının tamamen caydırıcı olması için çok daha kapsamlı, daha büyük boyutlu, daha kuşatıcı bir davranış biçimi geliştireceğiz. Israrlı takip suç kapsamına alınacak. Israrlı takibin suç kapsamına alınması mağdurların korunması ve tedbir kararlarının etkin bir biçimde uygulanması bakımından önemlidir. Israrlı takiple insanların hayatını cehenneme çevirenlere en ağır cezalar verilecek.

6284 SAYILI KANUN BÜTÜN ŞİDDET MAĞDURLARI İÇİN

Kadın cinayetlerinin önlenmesi noktasında tedbir kararları var. Bu tedbir kararlarının yanı sıra önleyici eğitim tedbirleri, sağlık tedbirleri, fail odaklı yaklaşımlar, failin rehabilite edilmesi, toplumsal farkındalık çalışmaları da yürütüyoruz. Kadın cinayetlerinin analizine baktığımızda öldürülen kadınların sadece yüzde 8’i sadece uzaklaştırma, koruma tedbiri aldırmışlar. Geriye kalan yüzde 92’nin böyle bir talebi bile yok. Tedbir kararları kuşkusuz önemli ancak şiddetin önlenmesi ve şiddete karşı mücadele ile ilgili tedbir kararının ötesinde daha geniş kapsamlı, daha büyük boyutlu, daha kuşatıcı, kapsayıcı bir davranış biçimini konuşmamız gerekiyor.

Her kadına yönelik şiddet, kadın cinayeti vakası toplumun vicdanında, toplumun merhamet duvarında açılmış bir gedik. 6284 sayılı kanun kapsamındaki koruma kararlarından, sadece kadınlar yararlanıyormuş algısı oluşuyor ama bu doğru değil. 6284 sayılı kanun kapsamındaki tedbir kararları sadece kadınlar için değil bütün mağdurlar içindir. Kadın, erkek, anne, çocuk rollere bakılmaksızın herkes için uygulanabilir, ayrıca ısrarla takip mağdurları da tedbir kararı talep edebilirler.”