AKP’nin aile vakıfları

Vakıflara aktarılan para ve taşınmaz varlıklar dudak uçuklatacak cinsten. Bunların bir kısmı bir ülke kaynaklarının kimlere verildiğinin anlaşılması için yeterli.

AKP’nin aile vakıfları

Gökmen Kılıç

AKP iktidarının ülke kaynaklarını fütursuzca yağmalaması artık hiçbir çevrenin inkar edemeyeceği kadar açık bir durum. Adrese teslim ihaleler, kıymetli arazilerin yerli ve yabancı sermaye gruplarına peşkeş çekilmesi, yer altı ve yer üstü kaynaklarının yandaş firmaların kullanımına verilmesi, yapım bedelinin çok üstünde verilen ihaleler…

Yapılanlar tam anlamıyla ülke servetinin, yani kamuya ait olan varlıkları sermayeye aktarılması anlamına geliyor. En son Türk Lirasının Dolar karşısında değer kaybetmesiyle oluşan duruma AKP’nin müdahalesi de bu şekilde gerçekleşmiş; “Kur Korumalı Mevduat Hesabı” denen uygulama kimi liberal çevreler tarafından Erdoğan’ın “şapkadan çıkardığı tavşan” olarak yere göre sığdırılamamıştı. Oysa, Erdoğan ve AKP iktidarının yaptığı tek şey, büyük bölümü çalışanlardan alınan vergilerle oluşan hazine gelirlerinin, parası olan sermaye gruplarına aktarmak olmuştu. Parasını riske atmak istemeyen büyük sermaye bu uygulama ile zararını hazineden karşılamış oldu. Kısacası herhangi bir birikime sahip olmayan milyonlarca emekçinin ödediği vergiler, sermayenin zararını karşılamak için kullanılıyor.

Tüm bu tablo içinde, AKP’nin ve Erdoğan ailesinin yandaş firmalara verilen yüzlerce ihalenin karşılığı olarak doğrudan ve dolaylı milyonlarca dolar kazandığı iddiası yeniden gündeme getirildi. AKP ve sermaye arasında uzunca süredir bir “kazan kazan” durumu olduğu çok açık. Ortaya çıkan belgelerle bu durumun kurulan vakıflar üzerinden geçmişe nazaran daha sistemli bir ilişki geliştiği söylenebilir. Örneğin bir inşaat şirketinin sırf eğitime katkı olsun diye AKP’li isimlerin kurduğu vakıflara milyonlarca dolar bağış yapması hayatın doğal akışına aykırı bir durum. Hele kâr yapmak için kurulan şirketlerin ciddi miktarlarda parayı gönüllü olarak bağışlaması açıklanabilir bir durum değil.

YAPILAN BAĞIŞLAR VERGİDEN KAÇMAK İÇİN KIZILAY ÜZERİNDEN GÖNDERİLMİŞTİ

Hatırlayınız, geçtiğimiz yıllarda Torunlar GYO’nun Türk Kızılayı’na gönderdiği 8 milyon USD tutarındaki bağış Ensar Vakfı’nın yapacağı yurt inşaatında kullanılması şartıyla Kızılay hesaplarına aktarılmıştı. Olayın açığa çıkmasıyla birlikte Kızılay bu paranın alındığını ve 7 milyon 925 bin USD’nin Ensar Vakfına aktarıldığını doğrulamıştı. Paranın Kızılay üzerinden aktarılmasının sebebi ise oluşacak vergiden kurtulmaktı. Kızılay Başkanı Kerem Kınık, Kızılay üzerinden Ensar Vakfı’na aktarılan para için “Vergi kaçırmak başkadır, vergiden kaçınmak başkadır” ifadeleri kullanarak, halkın aklıyla alay edercesine bir açıklamada bulunmuştu.

KIZILAY’IN TOPLADIĞI PARA SON 3 YILDA 32 KATINA ÇIKTI

Aktarılan paraların bir süre Kızılay üzerinden vergi vermeden yapıldığı anlaşılıyor. Kızılay Derneği’nin sitesinde yayımlanan belgelere göre son 3 yılda (2015-2018 yılları) Kızılay’ın “diğer bağış ve yardımlarla” elde ettiği gelir 32 katına çıkmış durumda. Buradaki “diğer bağış ve yardım” kategorisinin yapılan para aktarımında kullanıldığı ise bugün biliniyor.

Kızılay’a yapılan bağışlar Kerem Kınık döneminde hızla artış gösterirken, yıllara göre dağılımı ise şöyle: 2015 yılında 54 milyon 355 bin TL iken Kınık döneminde; 2016 yılında 1 milyar 173 milyon TL, 2017 yılında 2 milyar 261 milyon TL, 2018 yılında 3 milyar 465 milyon TL bağış toplanmış görünüyor.

VAKIFLARA AKTARILAN PARALAR BUNLARDAN İBARET DEĞİL

Vakıflara aktarılan para ve taşınmaz varlıklar dudak uçuklatacak cinsten. Bunların bir kısmı bir ülke kaynaklarının kimlere verildiğinin anlaşılması için yeterli. AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni seçimlerde kaybetmesinin ardından İBB’den yapılan açıklamada, hangi vakfa nerelerin verildiği ortaya çıkmıştı. Yapılan protokoller ve tahsisler 2015-2019 yılları arasını kapsarken, tam 38 taşınmaz kiralama veya tahsis yoluyla AKP’li dernek ve vakıflara verilmiş bulunuyordu.

Verilen taşınmaz, dernek ve vakıfların bilgileri şu şekilde:

TÜRGEV: Mecidiyeköy’de yurt binası, Avcılar’da yurt binası, Şişli’de yurt binası, Fatih’te yurt binası.

TÜGVA: Sarıyer’de temsilcilik binası, Büyükçekmece’de temsilcilik binası, Avcılar’da temsilcilik binası, Silivri’de temsilcilik binası, Beşiktaş’ta temsilcilik binası, Bakırköy’de temsilcilik binası, Şişli’de temsilcilik binası, Kadıköy’de temsilcilik binası, Çatalca’da temsilcilik binası, Beylikdüzü’nde temsilcilik binası, Üsküdar’da temsilcilik binası, Sarıyer Maslak’ta temsilcilik binası ve Fatih’te tahsis edilmiş bina.

ENSAR VAKFI: Ataşehir’de yurt binası, Çatalca’da yurt binası, Avcılar’da yurt binası, Ataşehir’de yurt binası, Kartal’da yurt binası, Şişli’de yurt binası, Maltepe’de yurt binası.

AZİZ MAHMUT HÜDAYİ VAKFI: Üsküdar yurt binası, Kadıköy’de yurt binası, Gaziosmanpaşa’da yurt binası, Üsküdar’da yurt binası, Üsküdar Küçük Çamlıca’da yurt binası, Üsküdar Cumhuriyet Mahallesi’nde yurt binası.

ASİTANE DERNEĞİ: Fatih’te yurt binası.

DARU’L FÜNUN İLAHİYAT VAKFI: Fatih’te yurt binası.

İSTANBUL ENDERUN EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI: Fatih’te Kaba Halil Medresesi adıyla tanıtım ofisi.

İLİM YAYMA VAKFI: Eyüp’te yurt binası, Pendik’te tahsis edilmiş bina.

ÖNDER İMAM HATİPLİLER DERNEĞİ: Fatih Sultanahmet Mahallesi’nde merkez bina.

DENİZ FENERİ YARDIMLAŞMA DERNEĞİ: Zeytinburnu Kazlıçeşme’de bina tahsisi.

Bu verilere ilave olarak, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın verilerine göre, 2011-2021 yılları arasında “Kar Amacı Gütmeyen Kuruluşlara” toplam 37 milyar 739 milyon 504 bin TL aktarılmış görünüyor. Belirtilen paranın büyük bölümü vakıf ve derneklere ayrılmış durumda; “Dernek, Birlik, Kurum, Kuruluş, Sandık vb. Kuruluşlara” başlığı altında kamu bütçesinden aktarılan para ise 11 milyar 53 milyon TL.

BU VAKIFLAR KİMLERE AİT?

Aktarılan milyarlarca liranın belirtilen vakıflara aktarılması bir AKP politikası olarak bugün de devam etmekte. Özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın kurucusu, kızı Esra Albayrak’ın ise yönetim kurulu üyesi olduğu TÜRGEV ve yine Bilal Erdoğan’ın Yüksek İstişare Kurulu’nda yer aldığı TÜGVA ve Ensar Vakfı gibi vakıflar en çok para aktarılan kuruluşlar durumunda.

Son olarak Ensar ve TÜRGEV’in ABD’de ortak olarak kurduğu TÜRKEN Vakfı’nın yönetiminde de Erdoğan ailesinden birçok isim bulunuyor. TÜRKEN Vakfı Yönetim Kurulu’nda, Erdoğan’ın kızı Esra Albayrak (eski Bakan Berat Albayrak’ın eşi) ve Erdoğan’ın kuzeni Halil Mutlu yer alıyor. Kurulda ayrıca Bilal Erdoğan’ın Kartal İmam Hatip Okulu’ndan arkadaşları, Ömer Faruk Albayrak ve Behram Turan da bulunuyor. Vakfın sitesinde yer alan yönetim kurulu listesi şöyle: Behram Turan, Memiş Yetim Sayman, Zulkarneyn Vardar, Esra Albayrak, Melike Kabataş, Mustafa İlbeyli, H. İbrahim Bacacı, Selim Çakır, Ömer Faruk Albayrak, Ahmet Bayraktutar, Fehmi Bilge.[1]

ÜLKE KAYNAKLARI YURT DIŞINA KAÇIRILIYOR

Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu, son olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da gündeme getirdiği, Erdoğan’ın ailesinin başında olduğu TÜRGEV ve Ensar vakıfları üzerinden ABD’deki TÜRKEN Vakfı’na para aktardığını ve ülkeden kaçacakları iddiasına dikkat çektiği yazısında, aktarılan paraların hikayesini yazmıştı. Terkoğlu yazısında, “Son iki sene bilinmese de 30 Haziran 2020 itibarıyla, TÜRKEN’in toplam varlığı 67 milyon dolar” derken, vakfın ABD’ye ödediği vergilere dikkati çekmişti. Vakıf 2016 yılında 120 bin 731 dolar, 2017 yılında da 158 bin dolar ABD’de emlak vergisi ödemiş görünüyor.

Barış Terkoğlu, “Vakfın bir sermaye transferinin köprüsü olduğu açıkça görülüyor” derken, “Türkiye, bir doları bile ülkeye çağırırken, milyonlarca dolar aile vakfının ABD’deki hesabında birikiyor, ABD’ye vergi olarak ödeniyor, ABD’de gayrimenkule dönüşüyor” diye yazmıştı.

Erdoğan ve ailesi ülkeden kaçacak mı bilinmez ancak; ülke varlıklarının milyarlarca lirasının kurulan dernek ve vakıflar üzerinden ABD’ye aktarıldığı bir gerçek.

[1] https://turkenfoundation.org/board-of-directors-2/