AKP'den Cumhuriyet Gazetesi'ne tazminat davası

AKP, "AKP karanlığı ülkeyi boğuyor" manşetiyle çıkan Cumhuriyet gazetesine "partinin kişilik ve saygınlığına saldırıda bulunduğu" gerekçesiyle 100 bin liralık manevi tazminat davası açtı.

AKP'den Cumhuriyet Gazetesi'ne tazminat davası

AKP, BirGün yazarı Timur Soykan’ın İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucularından Yusuf Ziya Gümüşel’in 6 yaşındaki kızı H.K.G.’yi ‘evlendirdiğini’ ve H.K.G.’nin uzun yıllar istismara maruz kalmasını yazmasının ardından söz konusu istismar haberini “AKP karanlığı ülkeyi boğuyor” başlığıyla duyuran Cumhuriyet gazetesine 100 bin liralık manevi tazminat davası açtı.

AKP’nin avukatları Muammer Cemaloğlu ve Burhanettin Sevencan’ın, Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği davanın dilekçesinde, partinin, yasalara göre faaliyetlerini sürdüren siyasi bir teşekkül olduğu belirtildi.

Dilekçede, gazetenin 9 Aralık’taki sayısında yer verilen, 6 yaşındaki kız çocuğuna istismar iddiasına ilişkin haberde, “mesnetsiz ve gerçek dışı iddialarla AKP’nin toplum nezdinde itibarının zedelenmek istendiği” iddia edildi.

Dilekçede “Yargıya intikal eden konuda müvekkil parti adeta eylemin failiymiş gibi gösterilmeye çalışılarak, siyaseten yıpratılmak istenmektedir. Bu durum açıkça hukuka aykırıdır. Siyaset üstü, hassas bir mesele üzerinden atılan başlıkla olumsuz algı oluşturularak kamuoyu yönlendirilmek istenmiştir. Konuya ilişkin net tavrını ortaya koymuş ve bugüne kadar çocuk hakları bağlamında birçok reforma imza atmışken AK Parti’yi, ‘laiklik ilkesine aykırı hareket ederek ülkeyi karanlığa boğmakla’ itham etmek, en hafif tabiriyle itibar suikastıdır” ifadelerine yer verildi.

“BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ KAPSAMINDA DEĞERLERDİRİLEMEZ” VURGUSU

Düşünce, ifade ve basın özgürlüğünün ulusal ve uluslararası hukukta güvence altına alındığı hatırlatılan dilekçede, dava konusu haberin ifade ve basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği öne sürüldü.

AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararları ile Yargıtay içtihatlarından örnekler verilen dilekçede, “Davalı tarafından haberde kullanılan ifadeler hiçbir şekilde haber alma, ifade ve düşünce özgürlüğü sınırları içerisinde olmayıp, açıkça kişilik hakkına tecavüz oluşturup manevi tazminat ödenmesini gerekli kılmaktadır. Davalı, Anayasa, Türk Medeni Kanunu ve uluslararası sözleşmelerce güvence altına alınan, kişinin maddi ve manevi değerlerinden oluşan toplum nezdindeki şeref ve haysiyetiyle saygınlığını korumaya yönelik hükümleri ihlal etmiştir” denildi.

Partinin siyasi pozisyonu ve toplumdaki konumu gereği manevi değerlerinin açıkça zarar gördüğü savunulan dilekçede, partinin kişilik hakları ve saygınlığına saldırıda bulunulduğu gerekçesiyle davalı gazetenin 100 bin lira manevi tazminata mahkum edilmesi talep edildi.