AKP'den ayrılan Fakıbaba: Anlık bir karar değil, sıkıntılar 2018'de başladı

AKP'den ve milletvekilliğinden istifa ederek İYİ Parti'ye katılacağını açıklayan Ahmet Eşref Fakıbaba, partideki sıkıntıların 2018'de başladığını anlattı

AKP'den ayrılan Fakıbaba: Anlık bir karar değil, sıkıntılar 2018'de başladı

AKP’den istifa ederek İYİ Parti’ye geçeceğini açıklayan Ahmet Eşref Fakıbaba, istifa kararı ve İYİ Parti’ye katılmasına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Dün akşam (20 Ekim) Halk TV canlı yayına telefonla bağlanan Fakıbaba, istifa kararının anlık olmadığını ve partisinde yaşadığı rahatsızlığın 2018’den bu yana sürdüğünü dile getirdi.

“Anlık bir karar değil. 2018’den itibaren sıkıntılar başladı. Ben o zaman Bakan olarak seçime girdim. Yapmadığım işleri Fakıbaba yaptı dediler” ifadelerini kullanan Fakıbaba, şöyle devam etti: “Söylediklerimizi çok fazla dinleyen de yok. Haklısın diyorlar. Belki de ben ayrıldıktan sonra haksız da diyorlardır.”

İYİ Parti’ye katılma kararına ilişkin de konuşan Fakıbaba, ‘emekli’ olmayı düşündüğünü ancak İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile görüşmesinin ardından siyasete devam etme kararı aldığını söyledi. Fakıbaba, “Meral Akşener ikna etmeseydi 2023’te zaten köye yerleşmişim, siyaseti bırakacaktım” diye konuştu.

Şenyaşar ailesinin istifası ile ilgili olup olmadığı sorusuna da yanıt veren Fakıbaba, şunları söyledi: “Ben adaletin olmadığını ve bu olayı sayın Cumhurbaşkanına arz ettim. Ben olayın ne olduğunu gerçekten bilmiyordum. Bildiğim andan itibaren genel merkezi uyardım. Ben avukat savcı hakim değilim. Cumhurbaşkanı 2018 yerel seçimlerinde geldiğinde iki aileye de baş sağlığı diledi. 2019 seçimlerine geldiğinde sadece bir aileye baş sağlığı diledi. Ben bakan olduğumda genel merkezi uyardım. Ben bunun böyle olduğunu düşünmüyorum. Halk böyle düşünmüyor dedim.”

Fakıbaba’nın açıklamalarından satır başları şöyle:

“Anlık bir karar değil. 2018’den itibaren sıkıntılar başladı. Ben o zaman Bakan olarak seçime girdim. Yapmadığım işleri Fakıbaba yaptı dediler. Bakan olarak milletvekili olarak takım oyununu oynayamadık. Ben bu sıkıntıları genel merkeze de ilettim. Teşkilat başkanına da. Zaten onlarında haberi var. Söylediklerimizi çok fazla dinleyen de yok. Haklısın diyorlar. Belki de ben ayrıldıktan sonra haksız da diyorlardır.

Cumhurbaşkanı’na da söyledim. Ben Urfa’daki adaletten, eğitimden, her şeyden- orada iki üç tane de genel başkan yardımcı vardı- çok iyi bir şekilde izah ettim. Yanlışlıkların olduğunu söyledim. Beni gerçekten dinledi. Ben umut ettim inşallah düzelir. Hatta Urfa benim için çok değerli başka bir arkadaşı koyalım bile dedim.

Baktım Şanlıurfa’da AK Parti esik AK Parti değil. Şu da var. Geliyorlar şu kişi belediye başkanı olacak, şu ilçeye bu belediye başkanı olacak. Buna Urfa halkının kendisinin karar vermesi lazım. Elbette dışarıdan insanlar gelecek anketler yapılacak. Ama nitecede halkın istediği sevdiği insanı belediye başkanı yapacak, belediye başkanı yapacak. Ben bunu AK Parti’de görmedim.

2018’de bakan olduğum halde liste bana sorulmadı. Etik olarak sorulması lazım. Başbakan ile oturduk ben bir liste verdim ama listedeki 14 kişiden en az 3 tanesi kim ben tanımıyorum. Partinin bu gidişini hiç beğenmedim.

Sadece Meral Hanım’dan da değil başka yerlerden de bana teklifler geldi. Ben artık emekli olacağım. Ama Meral Hanım bırakmadı. Bir arkadaş geldi, başka birini daha gönderdi. Ben Meral Hanım ile tanıştıktan sonra beden dili konuşması, benden daha küçük olmasına rağmen Anadolu’da dendiği gibi ‘ya bacım ben sizi gerçekten çok sevdim’ dedim, onunla çalışabileceğime ülkeme faydalı olacağıma inandım. Meral Akşener ikna etmeseydi 2023’te zaten köye yerleşmişim, siyaseti bırakacaktım.”