Yıldız Holding yönetim kurulu üyesi Murat Ülker: İslam dini ilericidir

"Yapı itibarıyla hiçbir şeyin olduğu gibi muhafazasına inanmıyorum. Terakki'ye, yani sürekli gelişmeye inanıyorum. Zaten dinim İslam da bunu söylüyor. İslam dini ilericidir."

Yıldız Holding yönetim kurulu üyesi Murat Ülker: İslam dini ilericidir

Yıldız Holding Yönetim Kurulu üyesi Murat Ülker, “İslam dini ilericidir. Muhafazakar olmak tutuculuktur. Bu ise müslümanlık değildir. Bu nedenle kendimi ‘tutucu’ olarak tanımlamıyorum. Maddi ve manevi hayat ayrımım söz konusu değil, çünkü tek hayatım var” diye yazdı.

Ülker, 20 yıldır sürdürdüğü Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı geçtiğimiz yılın başında yeğeni Ali Ülker’e devretmişti.

Murat Ülker, kişisel web sitesinde, “Babamın Tavsiyesiyle Dinimi Hep Nasıl Yaşadım?” başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Ülker, inancı ile “uyumlu” yaşadığını belirtirken; şerhini şöyle koydu:

“Ama yaşadığımız çelişkiler oluyor tabi; mesela bizim dinimizde faiz haram; işimizi yaparken de kısmen faizli finansman kullanmak zorunda kalıyoruz. İşimizin aslı helal ama bazı iş yapış şeklinde faiz bulaşıyor. Bundan kaçınmanın yolu: İş yapmamaktı! Zira bizim ihtiyacımızı global kurallar çerçevesinde karşılayabilecek faizsiz kurumlar hâlâ yok. Zaten tüm global sistem böyle olunca bu durumdan kaçınmanın da pek imkanı yok. Rabbim bizi affeylesin. Amin.”

Ülker, “İslam dini ilericidir” satırlarını da kaleme aldı:

“Yapı itibarıyla hiçbir şeyin olduğu gibi muhafazasına inanmıyorum. Terakki’ye, yani sürekli gelişmeye inanıyorum. Zaten dinim İslam da bunu söylüyor. İslam dini ilericidir. Muhafazakar olmak tutuculuktur. Bu ise müslümanlık değildir. Bu nedenle kendimi ‘tutucu’ olarak tanımlamıyorum. Maddi ve manevi hayat ayrımım söz konusu değil, çünkü tek hayatım var. Yani evimde bir dini hayatım, dışarıda bir iş hayatım yok. İnancım ile uyumlu yaşıyorum. 2013 yılında bir basın toplantısında şöyle demiştim: ‘Türkiye’de muhafazakar işadamı olmak diye bir deyiş var. Buna katılmıyorum. Ülker; hiçbir zaman iş yapış ve tutuş biçimiyle tutucu olmadı. Çağın şartları neyse onu denedik. İşimizde her zaman o şartlara ayak uydurmaya çalıştık.'”

Ülker ‘fon’lara ilişkin de fikirlerini yazdı:

“Bir de yardım için para toplanıyor, ama kime ne zaman ödenecek adı konmadan, ola ki lazım olur. Yardım derneklerinin, meslek kuruluşlarının hazineleri var! Bu bence yanlıştır. Bunu ihtiyaca binaen topluyor isen hemen akabinde dağıtman gerekiyor. Bunu ancak Devletin

Kızılay’ı tedbir için, afet olur diye stoklayacaktır. Keza tüm bunlar da çok şeffaf yapılması lazımdır. Mesela namaz çıkışı para toplanıyor, ben buna karşı çıkmıyorum ama mesela bunu talep eden desin ki; ben sizden şu kadar para topladım; kendim de bu kadar verdim. Yani yakışıklı olsun.”