'Yeşil takkeli havacılar' iddiası: Başlarında albay var

Hava Kuvvetleri'ne bağlı birlikte aralarında bir albayın da olduğu bir grup askerin başlarına camiye başlarında yeşil takke ile gelip namazda ayrı şekilde saf tuttuğu iddia edildi.

'Yeşil takkeli havacılar' iddiası: Başlarında albay var

Türk Silahlı Kuvvetleri’nde dinci kadrolaşmanın ne boyutlara ulaştığına ilişkin ‘tekkedeki görüntülenen sarıklı amiral’ olayının ardından çarpıcı bir iddia daha ortaya atıldı.

Odatv‘de Can Özçelik’in “Hava Kuvvetleri’nde yeşil takkeliler” başlıklı haberine göre geçtiğimiz yıl Hava Kuvvetleri’ne bağlı bir birlikte, Cuma namazı sırasında camiye başlarında yeşil takke olan ve içlerinde albay rütbesinde bir subay da olan 10 kişilik asker grubu girdi. Grup camide bulunan diğer askerler yerine başka bir alana giderek saf tuttu. Bunun üzerine cami imamı grubu uyardı, ancak albaydan “Biz burada namaz kılacağız” yanıtı geldi.

Haberin tamamı şöyle:

“Şimdi anlatacağım olay geçen yıl (2020) Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı bir birlikteki camide yaşandı.

İddiaya göre cuma namazı sırasında camiye başlarında yeşil takke olan 10 kişilik asker grubu girdi.

Grup, camide bulunan diğer askerlerin olduğu bölüme değil başka bir alana giderek saf tuttu. Durumu fark eden cami imamı gruba seslenerek, “Cami içerisinde cemaat ayrı ayrı saf tutmaz” dedi.

Yeşil takkeli grubun başındaki albay rütbesindeki subay ise “Biz burada namaz kılacağız” diyerek imama yanıt verdi.

Cami imamı konuşmayı daha fazla uzatmadı. O gün yeşil takkeliler cuma namazını cami içerisinde ayrı saf tutarak kıldı.

Yaşananların ardından cami imamı birliğin komutanına giderek olayı aktardı.

Yine iddiaya göre askeri birliğin komutanı, yeşil takkeli askerlerin başındaki albayı çağırarak, bir daha böyle bir olayın yaşanmamasını istedi. Ancak bu uyarı grup olarak yeşil takke takmalarına mı, yoksa camide ayrı saf tutmalarına mı dolayı mı yapıldı orası merak konusu.

Milli Savunma Bakanlığı’nın olaya ilişkin ne söylediği ve yeşil takkelilerle ilgili idari işlem yapıp, yapmadığı ise bilinmiyor…”