Yasaklar işçilerin sesini dindiremedi!

"Yağma yok, Sınıf Tavrı var" çağrısı İzmir'de de yasaklara rağmen emekçiler tarafından dillendirildi.

Yasaklar işçilerin sesini dindiremedi!

Sınıf Tavrı’nın İzmir’de gerçekleştirilecek olduğu “Yeter Söz İşçinin!” etkinliğine İzmir Valiliği’nden koronavirüs salgını gerekçe gösterilerek gelen yasaklama sonrasında Türkiye Komünist Hareketi (TKH) bu yasaklamayı siyasi bulduğunu açıklayarak Karşıyaka Çarşı’da yürüyüş gerçekleştirdi. Geniş bir katılımla gerçekleşen yürüyüşe Sınıf Tavrı ve İlerici Kadınlar Derneği de katılarak desteklerini gösterdi.

Yoğun katılımın gerçekleştiği yürüyüş sonrasında TKH İzmir İl Başkanı Deniz Tütmez, Sınıf Tavrı İzmir Komite Üyesi Kenan Doğan ve Sınıf Tavrı GYK Üyesi Irmak Ildır açıklamalarda bulundu.

Sınıf Tavrı GYK’sı adına söz alan Ildır, İzmir’de Valilik eliyle alınan yasaklama kararına değindi. Yasaklama kararının siyasi ve ciddiyetsiz olduğuna işaret eden Ildır, “Bu düzen emekçilerin konuşmasından, işçilerin sesini yükseltmesinden korkuyor. Şimdi bu alandan seslenelim, yasaklara karşı kuzu kuzu evimizde mi oturacağız, bu düzene karşı sesimizi yükseltmeyecek miyiz ? Bu düzene karşı yılmayacağız, boyun eğmeyeceğiz.” şeklinde konuşmasını sürdürdü.

“SINIF TAVRI’NIN BAYRAĞINI DÖRT YANDA YÜKSELTECEĞİZ”

Konuşmasında Sınıf Tavrı’nın çalışmalarına da değinen Ildır, “Mafyanın, yandaşın, patronun değil, yeter söz bizimdir kürsüsünü kurduk” diyerek İstanbul’da neden miting yaptıklarını açıkladı. Ildır konuşmasını şöyle sürdürdü: “Haftalardır yaptığımız çalışmadaki amacımız işçilerin, emekçilerin hakları için mücadele etmeye çağırdık. Çünkü bugünkü ekonomik, sosyal düzen biz emekçilere dar gelmektedir. Biz başka bir alem istiyoruz, bunun için yeni bir düzen kuracağız. Sınıf Tavrı’nın bayrağını İzmir’in, Manisa’nın fabrikalarında, semtlerinde, Soma’nın madenlerinde, Muğla’nın işletmelerinde, Türkiye’nin dört bir yanında yükselteceğiz. Haklarımız için, emeğimiz için, Türkiye’nin bugünü ve yarını için Sınıf Tavrı’nın bayrağı yükselecek. Yağma yok, sınıf tavrı var” açıklamalarında bulundu.

Konuşmasını sendikalaşan işçilerin sorunları üzerine devam ettiren Ildır, “bu düzen hakkını arayan işçilerin üzerine sanki işgal askeri ile karşılaşmış gibi saldırıyor. Cargill işçisine, Bel Karper işçisine, Döhler işçilerine bu düzen işgal askeri varmış gibi barikat çıkarttı. Bu düzen hakkını arayan, emeği için mücadele eden işçilerin karşısına baskı ile çıkıyor. Biz bunu kabul etmiyoruz, bunun için her yerde örgütlenmeye devam edeceğiz” dedi.

“MÜCADELEYİ İLERİ TAŞIYACAĞIZ”

Sınıf Tavrı İzmir Komitesi adına söz alan Kenan Doğan, işçi mücadelesinin önemine değinerek işçilerin gücünün farkına vardığında neleri değiştirebileceğine inanması gerektiğini belirtti. Bu yağma koşullarında yaşanan sömürü düzeni içerisinde “yeter söz işçinin!” diyerek bu düzeni değiştirmeye davet eden Doğan, “İşçi sınıfının mücadeleyle kazandığı haklar bir bir ellerinden alınıyor. Kuralsız, güvencesiz çalışma pandemi gerekçesiyle çalışma yaşamının normali haline getirildi. Emekçiler, gençler artan yoksulluk ve işsizlik nedeniyle intihar ediyor. Eğitim, beslenme, sağlık gibi temel ihtiyaçlarımızdan yararlanamıyoruz. Patronların kâr hırsı, yasadışılığı, kural tanımazlığı nedeniyle iş cinayetleri katlanarak devam ediyor ve bu cinayetlere yol açanlar mahkemelerde aklanarak lüks hayatlarını sürdürüyor. Bu süreçte bize iki seçenek sunuluyor: Ya çalışırken iş cinayetlerinden ölün ya da pandemiden. Biz bunlara boyun eğmeyeceğiz” dedi.

Valiliğin yasağına değinen Doğan, bu keyfi yasakları kabul etmediklerini ve protesto ettiklerini dile getirirken “Kardeşler, bizim tarihimiz direnişler ve mücadelelerle doludur. Bizim tarihimizde sendikalaşma ve grev hakkına getirilmek istenen yasağa karşı büyük bir dayanışmayla direnen Kavel vardır. 15 -16 Haziran’ın örgütlü eylemliliği vardır. İşçi sınıfını zapturapt altına almaya karşı DGM işçileri vardır. Faşizme ihtar eylemleri vardır, TARİŞ vardır ve bu mücadelede sermayenin tetikçileri tarafından katledilen kardeşlerimiz vardır. Yanı başımızda Aliağa Şantiyesi’nde Necmettin Giritlioğlu vardır. DİSK’in önderi Kemal Türkler vardır. Onlara borcumuz var kardeşler, bu cinayetlerin ve katliamların hesabını soracağız ve mücadelelerini ileriye taşıyacağız” dedi.

“İŞÇİLERİN İHTİYACI ÖNCÜ KOMÜNİST PARTİ”

TKH İzmir İl Başkanı Deniz Tütmez de öncü bir komünist partinin gerekliliklerine işaret edip şu ifadeleri kullandı:

Bugün, tüm yasaklamalara rağmen yan yana gelen tüm işçileri, gençleri, kadınları partimiz Türkiye Komünist Hareketi İzmir Örgütü adına selamlıyoruz. İyi ki geldiniz, iyi ki güç verdiniz dostlar! ‘Bu zamana kadar gericisi konuştu, liberal konuştu, çetecisi konuştu, faşisti konuştu, patronu konuştu şimdi söz işinin’ diyoruz. Ama yoldaşlar, onlar her şeyi ile örgütlü ise işçilerin de güçlü bir örgüte, güçlü bir sendikal ve sınıf hareketine, öncü komünist partisine ihtiyacı var! İşçi sınıfının tek kurtuluşu olan sosyalizmin sözünü yükseltmeye çağırıyoruz!
İşçi sınıfı parti ile güçlüdür! Tüm işçileri, kadınları, gençleri partili mücadeleye davet ediyoruz.
Bugünkü iradeyi yaratan tüm yoldaşlarımızı, dostlarımıza tekrardan selamlıyoruz! Hepimize kolay gelsin.”

https://twitter.com/sinif_tavri/status/1406696431423983623