TTB’den RTÜK’e yazılı çağrı!

Türk Tabipleri Birliği, toplumda aşı karşıtlığını ve tereddüdünü artırmaya dönük programlar ile ilgili olarak Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’na "Aşı karşıtlığını ve tereddüdünü artıran programlar denetlenip gereği yapılmalıdır" diyerek yazılı çağrıda bulundu

TTB’den RTÜK’e yazılı çağrı!

Türk Tabipleri Birliği, toplumda aşı karşıtlığını ve tereddüdünü artırmaya dönük programlar ile ilgili olarak Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’na “Aşı karşıtlığını ve tereddüdünü artıran programlar denetlenip gereği yapılmalıdır” diyerek yazılı çağrıda bulundu.

COVID-19 salgınıyla mücadelede aşının en etkili araçlardan biri olduğu vurgusu yapılan yazıda, aşıya erişim sorunu yaşanmayan ülkelerde yüksek aşılama oranlarına ulaşılmasının önündeki en önemli engelin, aşı karşıtları eliyle yaratılan aşı tereddüdü olduğu belirtildi. Ulusal ve yerel kanallarda aşı karşıtlarının katıldığı ve toplumda tereddüt yaratmaya yönelik söylemlerin bulunduğu programlardan örneklerin sıralandığı yazıda şu ifadelere yer verildi: “Aşı karşıtları, herhangi bir rasyonel dayanakları olmadığı ve herhangi bir bilimsel temele de oturtmadıkları halde, kendilerinden mülhem iddiaları öyle kesin bir dille ifade etmektedirler ki kullanılan dil ve üslup toplumun azımsanmayacak bir kesimi üzerinde büyük bir etki yaratmaktadırlar.” denildi.

Basın-yayın organlarındaki sunucu ve gazetecilerin, iddia sahibine bu bilgilere nasıl ulaştığı, kaynaklarının ve araştırma yöntemlerinin ne olduğu gibi sorular sormasının büyük önem taşıdığı ifade edilen yazıda, “Topluma doğru bilginin ulaştırılması temel hedefi bir yana bırakılıp aşı karşıtlarınca ortaya atılan görüşlerin bu yaklaşımla sorgulanmaması, sansasyon ve polemiklerle reyting artışlarının öncelenmesi doğru ve ilkeli bir yayıncılık olarak görülemez” denildi.

Yazıda aşı karşıtlığının yayılmasına sebep olacak TV yayınlarının açık bilgisine de yer verildi. TTB açıklamanın sonunda şunlara yer verdi:

“Bilimsel temelden yoksun aşı tereddüdü yaratmak, insanlık yararına değildir ve yaşadığımız olumsuz sonuçların ağırlaşmasına katkı sunmaktadır. Gerek Türkiye Radyo Televizyon Kanununda ve gerekse Yayın Hizmetleri Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelikte yayın ilkeleri belirlenerek, toplumun beden ve ruh sağlığına zarar verecek hususlara yer verilemeyeceği, bunların teşvik edilemeyeceği haberlerde gerçeklik ve doğruluk ilkelerinin esas alınacağı düzenlenmektedir. Bu nedenle radyo ve televizyonlarda yapılan yayınların tarafınızdan denetlenerek gereğinin yapılması beklentimizi bilginize sunarız.”