TKH MK Üyesi Kurtuluş Kılçer: Esbank'ı batıranlar bugün Merkez Bankası'nda

TKH MK Üyesi Kurtuluş Kılçer, Merkez Bankası’ndaki değişikliğe ilişkin, “Esbank’ı batıranlar bugün Merkez Bankası’nda 1. Ve 2. Adam olarak atanmış durumdalar. Bu tablonun izahı nedir?” değerlendirmesinde bulundu.

TKH MK Üyesi Kurtuluş Kılçer: Esbank'ı batıranlar bugün Merkez Bankası'nda

Türkiye Komünist Hareketi’nin (TKH) haftalık basın toplantısı TKH MK Üyesi Kurtuluş Kılçer’in  katılımıyla gerçekleşti. TKH YouTube kanalında canlı olarak yayınlanan basın toplantısında Kılçer “Esbank’ı batıranlar bugün Merkez Bankası’nda 1. Ve 2. Adam olarak atanmış durumdalar.  Bu tablonun izahı nedir? Batık bankaları biliyoruz., ancak batık Merkez Bankası hiç duymamıştık!” diyerek gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu:

“TEK ADAM YÖNETİMİ SİYASİ KRİZE DOĞRU GİTMEKTEDİR”

Tek adam yönetiminin siyasi krize doğru gitmekte olduğunu belirten Kılçer şunları kaydetti:

“Bugün başkanlık rejimi adıyla kurulan tek adam yönetimi siyasi krize doğru gitmektedir. Ekonomik krizin geldiği boyut herkesin malumu. Asgari ücret ortalama ücret olmuş, 30 milyona yaklaşan bir sayı asgari ücretle geçinirken, işsizliğin 15 milyonu bulduğu, yoksulluk ve işsizlik yüzünden intiharların olağan sayıldığı bir tablo var. Bu tablonun sorumlusu 20 yıldır ülkeyi yöneten AKP iktidarı. Ekonomik krizin bedelini ise emekçiler ödüyor.”

“BATIK MERKEZ BANKASI HİÇ DUYMAMIŞTIK”

Merkez Bankası’ndaki görev değişikliğine dikkat çeken Kılçer şu değerlendirmede bulundu:

“Gerek kabine değişikliği gerekse Merkez Bankası’ndaki durum Recep Tayyip Erdoğan’ın ülkeyi yönetemediğini göstermektedir! Ya insanları tanımıyorsun ya ekonomiyi bilmiyorsun ya da ekonomi kararlarında sözün ve yetkin yokmuş! Bu görevden almanın başka manası olamaz!

Çünkü daha vahimi var. Daha vahimi ise bugün Merkez Bankası Başkanlığına ve hemen sonrasında Merkez Bankası Başkan Yardımcılığına atanan iki isim!  Bu iki isme dikkat ediniz! Bu iki isim zamanında Türkiye’de batan bir bankanın ve sonrasında TMSF’nin el koyduğu bir bankanın sorumlu yöneticileri idi!  Batık Esbank’ın devlete zararı 233 trilyon idi. Zamanında devlete bu zararı ödetenlerin bugün Merkez Bankası’nın başına getirilmesi kabul edilemez! Esbank’ı batıranlar bugün Merkez Bankası’nda 1. Ve 2. Adam olarak atanmış durumdalar.  Bu tablonun izahı nedir? Batık bankaları biliyoruz., ancak batık Merkez Bankası hiç duymamıştık! “

“SAĞLIK BAKANI VE İÇİŞLERİ BAKANI UTANMALIDIR”

Kılçer, iktidarın salgın yönetimine ilişkin ise şunları kaydetti:

“Sağlık Bakanı, utanmalıdır. Yüzsüzce yaptığı açıklamalar, açıkça toplumla, kamuyla, milletle dalga geçmektir! AKP kongresini gündem yapmak kimseye yarar getirmez diyor! Yani biz yaptık, oldu bitti, şimdi niye konuşuyorsunuz diyor: Neyi tartışacağız Sağlık Bakanı? Pandemiyi bizzat yayan sizsiniz, kurallar koyup kurallara uymayan bizzat sizsiniz, halka ceza kesen siz ancak suçu işleyen de siz! Sağlık Bakanı utanmalıdır! İçişleri Bakanı utanmalıdır! Ve derhal istifa etmelidirler!”

“YERLEŞMİŞLER DEVLETE”

Kılçer AKP bürokratlarının aldıkları maaşlara ilişkin ise şunları söyledi:

“Öğle bir soygun düzeni kurmuşlar ki, öyle bir yağma düzeni kurmuşlar ki, asgari ücretin 10-20 katı maaş yetmiyor, iki, üç ve hatta devletten dört maaş alanlar var!  Yerleşmişler devlete! Kan emiciler gibi halkın vergileriyle ayakta duran kurumların yönetim kurullarından çifter çifter maaşlar alıyorlar!”

“TARİKAT DEVLETİNE DOĞRU GİDİYORUZ”

Kılçer, Subay sınavlarından irticanın kaldırılaması gündemine ilişkin şunları kaydetti:

“Tarikat devletine doğru gidiyoruz. Astsubaylık için “irticai faaliyetlere katılmama” şartı bugün yazılı metinlerden kaldırılabiliyor. Deniz Kuvvetlerinde görevli bir amiral, resmi arabasıyla ve ressmi üniforması ile bağlı bulunduğu tarikatı ziyaret edebiliyor. Bunları bilerek yapıyorlar. Türkiye’nin alışmasını istiyorlar! Devletin İslamcı bir tarikat devletine dönüşmesini, İhvancı ideolojinin devletin resmi ideolojisi olmasını istiyorlar çünkü!”

“NATO GEMİLERİ KARADENİZ’DEN ÇEKİLMELİDİR!”

Kılçer ABD ve NATO’nun Karadeniz’deki tatbikatlarına ilişkin ise şu değerlendirmelerde bulundu

“Korkarız ki Kanal İstanbul adıyla gündeme gelen projenin altında Montrö anlaşmasının kadük bırakılması hedefi bulunmaktadır. Kanal İstanbul adıyla gündeme gelecek projeyle NATO ve Amerikan gemilerinin Karadeniz’e açılmasının önü yapılmak istenmektedir! ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi ile Suriye’de yarattığı yıkıma ortak olan Türkiye’nin yaşadığı sorunlar ortada. Benzer sorunların Karadeniz’de de ortak olmak için hiçbir nedenimiz bulunmuyor! Bugün NATO, Karadeniz’de tansiyonu yükseltirken, AKP iktidarı buna çanak tutmakta, ortak olmakta ve destek vermektedir! NATO gemileri Karadeniz’den çekilmelidir! ABD emperyalizminin Karadeniz’e yerleşmesine bugün hayır diyoruz!”