"Şu anda Milli Eğitim Bakanlığı’nı yöneten Mahmut Özer değil tarikatlar”

Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2022 yılı bütçesini değerlendiren Cumhuriyet Halk Partisi Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, “Öğrenciyi okuldan uzaklaştırmak, laik, demokratik, bilimsel ve kamusal eğitimden uzaklaştırmak için kurulan bir kadro var. Bakanlığı yöneten Mahmut Özer değil tarikatlar” dedi

Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2022 yılı bütçesini değerlendiren Cumhuriyet Halk Partisi Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, “Öğrenciyi okuldan uzaklaştırmak, laik, demokratik, bilimsel ve kamusal eğitimden uzaklaştırmak için kurulan bir kadro var. Bakanlığı yöneten Mahmut Özer değil tarikatlar” dedi.

BirGün’de yer alan habere göre; CHP’li Kaya, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Milli Eğitim Bakanlığı ile bağlı kuruluşların bütçeleri üzerindeki görüşmeler sürürken, değerlendirmelerde bulundu. kız çocuklarının okullaşma oranının 2012’den 2021’ye yüzde 5,8 düştüğünü belirtti.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2022 yılı bütçesini değerlendiren Kaya, “Öğrenciyi okuldan uzaklaştırmak, laik, demokratik, bilimsel ve kamusal eğitimden uzaklaştırmak için kurulan bir kadro var. Bu kadro, kız çocuklarının okula gitmesindeki azaltmanın ana nedenidir. Mili Eğitim Bakanlığı’nı tarikatlar paylaşmış ve tarikatların yönetimine devredilmiştir. Şu anda Millî Eğitim Bakanlığı’nı yöneten Mahmut Özer değil tarikatlar” ifadelerini kullandı.

“HİÇBİR OKULDA ATANMIŞ TEMİZLİK GÖREVLİSİ YOK

”Eğitim yatırımlarına küçük bir pay ayrılmasına ilişkin “Milli Eğitim Bakanı itiraf etti. Tamamen fiyasko. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara geldiğinden bu yana bütçeden eğitime ayrılan pay sürekli azalıyor. Rakamlar büyük, ayrılan yüzdelik dilim çok küçük. Öğretmen ataması yok, 117 bin öğretmenin hemen göreve başlaması gerekiyor çünkü sözleşmeli öğretmen çalıştırılıyor” diyen Kaya, yüz yüze eğitimin başlamasına rağmen alınmayan önlemler, okullardaki Covid-19 vakalarının açıklanmaması ve okullar arası eşitsizlik hakkında da, “Milli Eğitim Bakanı genel ortalamaları söyledi, ‘sınıf mevcutları 23’ dedi. ‘Ankara’da istediğiniz okula gidelim sınıf mevcudunun 45 olduğunu göreceksiniz’ dedim. Ankara’da 156 okul dört yılda tamamlanmadı. Türkiye genelinde bir yılda yaptıkları derslik sayısı 500. Hiçbir okulda atanmış temizlik görevlisi yok” diye konuştu.

“4+4+4 SİSTEMİNİ; LAİK, DEMOKRATİK, BİLİMSEL VE KAMUSAL EĞİTİMDEN ÇOCUKLARI UZAKLAŞTIRMAK İÇİN GETİRDİLER”

Eğitim Reformu Girişimi’nin okullaşma oranı hesaplamasına göre; kız çocuklarının 2012’de ilkokulda yüzde 98,9 olan okullaşma oranının 2020-2021 döneminde 5,8 puanlık kayıpla yüzde 93,1’e inmesi hakkında Yıldırım Kaya, “4+4+4 sisteminin getirilme nedeni zaten eğitim sistemini çökertmek. Laik, demokratik, bilimsel ve kamusal eğitimden çocukları uzaklaştırmak için getirdiler. Yapmak istedikleri şu: cumhuriyet değerleri ve eğitim değerleri ile hesaplaşmak istiyorlar” ifadelerini kullandı.

“BU KADRO KIZ ÇOCUKLARININ OKULA GİTMESİNDEKİ AZALTMANIN ANA NEDENİDİR”

Ders kitaplarını hazırlamak gibi önemli göreve sahip olan Talim ve Terbiye Kurulu’na harf devrimine karşı makale yazan Mustafa Gündüz’ün atandığını anımsatan Yıldırım Kaya, şunları söyledi: “Harf Devrimi’ne karşı çıktığını söylüyor. Hilafeti savunuyor… Öğrenciyi okuldan uzaklaştırmak, laik, demokratik, bilimsel ve kamusal eğitimden uzaklaştırmak için kurulan bir kadro var. Bu kadro kız çocuklarının okula gitmesindeki azaltmanın ana nedenidir. Mili Eğitim Bakanlığı’nı tarikatlar paylaşmış ve tarikatların yönetimine devredilmiştir. Nur Cemaati’nin Nakşibendi Kolu Hayrat Vakfı; TÜRGEV, TÜGVA, Süleymancılar, Ensar Vakfı, İnsan Vakfı, İlim Yayma Cemiyeti… Bunlar kendi aralarında Milli Eğitim Bakanlığı’nı, il milli eğitim müdürlükleri ile ilçe eğitim müdürlüklerini parsel parsel hale getirmiş durumdalar. Şu anda Milli Eğitim Bakanlığı’nı yöneten Mahmut Özer değil tarikatlar.”

AKP, ÖĞRETMEN ATAMAKTAN ÂCİZ

“Engelli öğretmen atamaları” konusunda konuşan Kaya, “2 bin 511 atama bekleyen öğretmen var. 3 Aralık’ta ‘müjde’ diye açıkladı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, 750 öğretmen atayacağını söyledi. 2 bin 511 öğretmeni atamaktan âciz bir siyasal iktidarla karşı karşıyayız. Ücretli öğretmenleri de köle gibi çalıştırmaktan da Milli Eğitim Bakanlığı’nın vazgeçmesi gerekiyor. Maarif Vakfı’na 1 milyar 339 milyon lira pay ayrılmış. Bu vakıflara ayrılan pay, kendi bütçesine ayrılsa hem öğretmen sorunumuz hem engelli öğretmen sorunumuz çözülecek hem okul ve derslik sorunumuz çözülmüş olacak” ifadelerini kullandı.