SOL Parti’den İstanbul mitingi: Memleketi bu kötülükten kurtaracağız

SOL Parti “Devrimci Demokratik Cumhuriyet” mitinglerinin son ayağını İstanbul'da gerçekleştirdi. Binlerce yurttaşın katıldığı mitingde konuşan SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi Önder İşleyen, "İnanın arkadaşlar, inanın! Umut edin, hayal edin, biz başaracağız. Bu memleketi bu kötülükten kurtaracağız, bu ülkeyi devrimciliğimiz olanca güzelliğiyle yeniden kuracağız!" dedi.

SOL Parti’den İstanbul mitingi: Memleketi bu kötülükten kurtaracağız

AKP iktidarının yarattığı ekonomik ve sosyal yıkım günden güne büyürken “Artık yeter” diyen SOL Parti’nin “yeniden kuruluş” çağrısıyla başlattığı “Devrimci Demokratik Cumhuriyet İçin Mücadele” buluşmasının üçüncü mitingi İstanbul’da gerçekleştirildi. SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi Önder İşleyen, muhalefet güçlerine çağrıda bulunarak, “Omuz omza verelim. Örgütlü mücadeleyi meydan meydan örgütleyelim. Bu ülkenin tepesinde hile ile zorbalıkla duranları hemen gönderelim” dedi. İşleyen, “Bu memleketi bu kötülükten kurtaracağız, bu ülkeyi devrimciliğimiz olanca güzelliğiyle yeniden kuracağız!” ifadelerini kullandı.

Birgün Gazetesi’nin haberine göre Kartal Meydanı’nda saat 13.00’te başlaması planlanan miting, Marmaray’daki arıza nedeniyle saat 14.00’e ertelendi.

Binlerce yurttaşın katıldığı miting, SOL Parti İstanbul İl Başkanı Leyla Üzüm Koç’un açıklamalarıyla başladı.

“TEK ADAM REJİMİNİ TARİHİN ÇÖPLÜĞÜNE GÖMECEĞİZ”

Koç, “Bu ülkeyi canları pahasına seven devrimciler, sosyalistler, solcular, bu ülkenin geleceğine dair söz hakkı en çok onların hakkı. Bu ülkede düzeni değiştirecek güce de sahipler, söze de sahipler. Asli görevlerimizden biri ülkenin her yerine umudu taşımaktır” dedi.

“Bu tek adam rejimini tarihin çöplüğüne gömeceğiz” diyen Koç, “Görevimiz çok önemli. Bu rejimi ne yaparlarsa yapsınlar göndereceğiz. Ancak oturarak sandık bekleyemeyiz, seçimi bekleyemeyiz. Biz öyle bir örgütleneceğiz ki onlar bu seçim kararını almak zorunda kalacaklar. Beklemeyeceğiz dostlar” ifadelerini kullandı.

“KANAL İSTANBUL’U YAPTIRMAYACAĞIZ”

Kanal İstanbul Projesi’ne tepki gösteren Koç, “Bugünden başlayarak Kanal İstanbul’u yaptırmayacağız. Örgütleneceğiz ve asla müsaade etmeyeceğiz” diye konuştu.

“AKP iktidarı geldiğinden beri günde ortalama 3 kadın katlediliyor, 3 kız kardeşimizi kaybediyoruz” diyen Koç, “Bunlar rastlantı değildir. Kadın cinayetleri politiktir. Öldürülen kadınlar isyanımızdır, bu kadınları katledenleri, onlara cesaret verenleri çok iyi tanıyoruz” ifadelerini kullandı ve Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmasına tepki gösterdi.

Gezi Direnişi’nden bahseden Koç, “İstanbul’un göbeğinden bir parka sahip çıkmak için milyonlar özgürlük mücadelesi için sokağa döküldü. İşte o gün AKP’nin bütün dengesi bozuldu. Her konuşmalarında Gezi’ye göndermede bulundular. Uçurumun kenarındaki AKP’yi kadınlar uçuruma yuvarlayacaklar. Müjdeler olsun! AKP’nin sonunu kadınlar getirecek” dedi.

Koç’un ardından sahneye SOL Genç’ten Yağmur Gündoğan çıktı. Gündoğan “Ülkemizin üstüne çöken bu karanlık düzene karşı hakları için mücadele eden sokakları dolduran gençleriz. Bu tek adam rejimine asla teslim olmayacağız. Bugün eşit özgür bir memleket için buradayız. Bugün insanca bir yaşam istiyoruz demek için buradayız.” ifadelerini kullandı.

Gündoğan’ın açıklamalarının ardından sahneye müzisyenler Ozan Çoban, Güneş Demir ve İlke Kızmaz çıktı.

ÖNDER İŞLEYEN: MEMLEKETİ GERİ ALACAĞIZ

Konserin ardından SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi Önder İşleyen sahneye çıktı.

İşleyen, “Bu meydandan, umudun ve cesaretin meydanından merhaba! Selam olsun Deniz’lere, Mahir’lere, Fikri Sönmez’lere, selam olsun önderlerimize!” diyerek konuşmasına başladı.

İşleyen, şöyle devam etti: “İnanın arkadaşlar, inanın! Umut edin, hayal edin, biz başaracağız. Bu memleketi bu kötülükten kurtaracağız, bu ülkeyi devrimciliğimiz olanca güzelliğiyle yeniden kuracağız! Bu ülkenin devrimcileri, yürekli solcuları var.”

Önder İşleyen’in açıklamaları şöyle:

“Trabzon’da esen yelin, Bornova’da yükselen güneşin selamıyla merhaba! Bu meydandan, umudun ve cesaretin meydanından tüm memlekete merhaba. Üreten memlekete merhaba. Kuracağımız güzel geleceğe yeni başlangıçlara merhaba! Onlara, bağımsızlık için, devrim için, sosyalizm için düşenlere merhaba! Onlar kalbimizin parçaları, onlar gözlerimizden fışkıran yaş, onlar onurdur, onlar gururdur, onlar geleceğimizdir. Onlar bu memleketin geleceğidir. Selam olsun Deniz’lere, Mahir’lere, İbrahim’lere, Fikri Sönmez’lere. Selam olsun önderlerimize!”

“İnanın arkadaşlar. Umut edin, hayal edin, biz başaracağız! Bu memleketi bu kötülükten kurtaracağız. Bu memleketi devrimciliğimizin olanca güzelliğiyle yeniden kuracağız. Yoksul halkımız inanın, bu ülkenin devrimcileri var, bu ülkenin yürekli solcuları var.”

“ÜLKE BÜYÜK BİR ÇÖKÜŞTE”

“Ülke büyük bir çöküşte. İktidarın bu ülkeye yaptığı kötülükleri anlatmak için dahi bir dakika zamanımız yok. Her gün gıdaya, akaryakıta yaptıkları zam burada. Açlık kıtlık burada. 21. yüzyılda bu ülkeye açlığın, yokluğun, evsizliğin, ne olduğunu gösterdi bunlar. Bu ülkenin başına bir dakika daha durmamaları gerek. Buradan sesleniyoruz. Ey Erdoğan istifa et! Çekilin! Bu ülkenin önünü açın. Yalınınızı alın, çetelerinizi alın, tarikatlarınızı toplayın. Artık çekin gidin!”

“Ama biliyoruz ki biz git deyince gitmeyecekler. Biliyoruz ki seçim rica edince seçimle gitmeyecekler. Artık onları bu ülkenin başından göndermek toplumsal örgütlü bir mücadeleyle mümkün. O yüzden bütün muhalefete Türkiye’nin emek güçlerine, ilerici örgütlü güçlerine çağrımızdır. Omuz omza verelim. Örgütlü mücadeleyi meydan meydan örgütleyelim. Bu ülkenin tepesinde hile ile zorbalıkla duranları hemen gönderelim.”

“Bu ülkenin 20 yıllık zorbalığa teslim olmamış yürekli insanları bunu başaracak. Bu iktidar bu ülkeye yapmadık kötülüğü bırakmadı. Kendi karanlık rejimlerini kabul ettirmek için her türlü zorbalığı yaptılar. Bugüne kadar teslim olduk mu? Boyun eğdik mi? O zaman şimdi bir başka şeyi yapacağız. Bu zaferi hep birlikte kazanacağız. Biz bu mücadelede bugüne kadar üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirdik. Bu memlekete, geleceğimize karşı sorumluluğumuzu bilerek mücadele ettik. 2010 referandumuna HAYIR diyerek başlattığımız mücadelede, bu ülkenin gericiliğe teslim olmasına karşı mücadele ettik. Şimdi buradan bir kez daha söz veriyoruz. Bu ülkeyi bu kötülükten kurtarmak için SOL Parti üzerine düşüreni yapmaya devam edecek. Biz ne istiyoruz çünkü biliyor musunuz? Biz memleketi istiyoruz. Biz memleketi geri istiyoruz. Biz memleketimizi geri alacağız.”

“YETERİNCE BEKLERSEK GİDECEKLER” DİYEN BİR ANLAYIŞLA BU KÖTÜLÜĞÜ YENEMEYİZ

“Buradan bütün muhalefete bir sorumluluk çağrısı yapmak zorundayız. Bu iktidar için yeterince beklersek, nasıl olsa gidecekler diyen bir anlayışla bu kötülüğü yenemeyiz. Her bir saniye bu ülkenin tepesinde nasıl kalırım diye düşünen bir iktidarla karşı karşıya olduğumuzun bilincinde olmak zorundayız. Bu yüzden muhalefete sesleniyoruz; yarın nerede olacağınızın hesabını bırakın. Bu memleketin emekçilerinin çıkarını esas alan bir mücadeleyi hep birlikte sürdürelim. Bu yürüyüşler memleketin yeni bir doğumuna gidecek yürüyüşlerdir. Asla bu ülkeyi onlara teslim etmeyeceğiz.”

“Ne yaparlarsa yapsınlar kaybedecekler. İşçiler, gençler, kadınlar kazanacak. Hep beraber biz kazanacağız. Bunu başaracağız. Buna inanıyoruz. Ama buna inanmak yetmez. Önümüzde çok zorlu bir mücadele dönemi var. Bu ülkenin bütün birikimlerini bütün kurumlarını ortadan kaldırdılar. O yüzden önümüzdeki dönem mücadelesi ülkenin önünü açacak sol bir siyaset ile mümkündür. Halkın örgütlü mücadelesiyle mümkündür.”

“SURİYE SEFERİNE CİHATÇILIK, AMERİKANCILIK İLE KATILDILAR”

“ABD’nin Suriye seferine cihatçılık, Amerikancılık ile katıldılar. Şam’da namaz kılacağız dediler. Bu politika Suriye’yi mahallemize taşıdı. Her mahallede göçmen krizinin yaşandığı bir hale geldik. Bu ülkenin tüm kurumlarını tasfiye ettiler, tüm kaynaklarını yandaşlarına aktardılar. Ülkeyi tarumar ettiler. Toprağı işlemez kıldılar fabrikalarını kapattılar. Böyle bir mücadeleyi ancak sosyalizmin değerleriyle kurabiliriz. O yüzden bu ülkenin devrimcilerine ihtiyacı var. Bu memleketin sola ihtiyacı var. Önümüzdeki dönem tek adamla mücadeleyi ülkeyi yeniden kurma mücadelesiyle birleştirerek, sokaklarda mahallelerde örgütlü bir mücadeleyle dönüştürerek yapabiliriz. Biz kimseyi bunu yapmıyor diye eleştirmeyiz. Bu ancak bizim yapabileceğimiz bir şeydir. Mücadelemiz zorlu ama başaracağız arkadaşlar. Bu ülkenin 50 yıllık devrimci birikimi, tüm zorlukları aşarak gelmiş birikimi bize güç vermeye devam ediyor. Türkiye’nin geleceğinin sağ siyasete teslim edilmesine barikat olacak da bizleriz.”

“Dünyanın bir yeniden kurtuluşa ihtiyacı olduğu açık. Kapitalist merkezler çöktü. Burjuva demokrasisi çöktü. Dünyanın her yerinde emekçiler ezilenler sokakta. Biz 21. yüzyılda sosyalizm arayışının da bir parçasıyız. O yüzden Türkiye’nin sorunu parlamenter demokrasiye dönüşe sıkıştırılamaz.”

“Tüm muhalefetin birinci görevi, bu iktidar yıkıldıktan sonra, şu Kenan Evren’in barajını kaldırın. Devrimcilerin önüne geçmek için konan o barajı sıfırlayın. Ancak böyle kurucu bir meclisle Türkiye’nin yeniden kuruluşu sağlanabilir.”

“Şunu da söyleyelim. Artık kimse kendi bildiğini okuyamaz. Türkiye’nin gerçek demokrasiye ulaşması için biz mücadele edeceğiz.”

“Tek adam sistemi tüm partilere sinmiş durumda. Siyasi partiler yasası değişmeli. Halkın söz yetki karar sahibi olduğu bir demokrasi, gençlerin üniversiteyi yönettiği rektörünü seçtiği bir demokrasiyle, Gezi’de forumlarla kurulan demokrasiyi kurmak için mücadele edeceğiz.”

“BU ÜLKEDEN ÇALDIĞINIZ HERŞEYİN HESABINI SORACAĞIZ”

“Bizim yeniden kuruluş mücadelemiz bu halkın acil taleplerinin karşılanması üzerine. Pandemi sürecindeyiz, kamu kaynaklarının tamamı özel okul özel hastane patronlarına aktarılıyor. Parasız eğitim, parasız sağlık diyoruz. Bütün sosyal bütün kamusal hakları kaldırılmış bir topluma yardım ile sorunları çözemezsiniz. Siz kimin parasıyla kime yardım edeceksiniz. Bizden ne çalındıysa hepsini geri alacağız arkadaşlar. Biz, bu ülkeden çaldığınız her şeyin hesabını soracağız.”