Şentop: Başkanlık sisteminde monarşi geleneği yok, sembolik makam yok

Şentop , Türkiye'de 2017 referandumuyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçildiğini hatırlatarak, 'cumhurbaşkanının tarafsızlığı' tartışmalarına değindi. Şentop "Başkanlık sisteminde monarşi geleneği yok, sembolik makam yoktur'' ifadelerini kullandı.

Şentop: Başkanlık sisteminde monarşi geleneği yok, sembolik makam yok

Şentop, Ankara Üniversitesi ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi tarafından TBMM’de düzenlenen ‘1921 Anayasası’nın Kabul Edilişinin 100’üncü Yılı’ sempozyumuna katıldı. Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Şentop, 1921 Anayasası’nın tarihte önemli bir yer tuttuğunu belirterek, 1921 Anayasa’nın öncesi ve sonrasına ilişkin tarihi süreci anlattı.

Şentop, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili eleştirilere ilişkin, “TBMM bu yeni sistemde aslında anayasal düzenlemeler itibarıyla güçlendirilmiştir” dedi.

Şentop, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘sözde cumhurbaşkanı’ ifadelerine tekrar yanıt vererek; “Burada biraz kafa karıştırıcı olan husus, ‘cumhurbaşkanı’ kelimesinin önceki hükümet sisteminde de, şimdikinde de aynen kullanılmış olması. Böyle olunca bu iki kelimenin aynı olduğunu zannediyorlar, halbuki bunlar sadece adaş, yani isim benzerliği var.”

Şentop , Türkiye’de 2017 referandumuyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçildiğini hatırlatarak, ‘cumhurbaşkanının tarafsızlığı’ tartışmalarına değindi.

Şentop “Başkanlık sisteminde monarşi geleneği yok, sembolik makam yoktur. Biz tamamen anayasanın öngördüğü sistem içerisinde parlamenter sistemden başkanlık hükümet sistemine geçtik. Bu süreçte aktörlerin hepsi aynı, anlayışlar, alışkanlıklar hepsi aynı ve kimse bilgilerini tazelemek, yenilemek ihtiyacı duymuyor. Dolayısıyla tartışmaları yürütürken önceki sistemin alışkanlıklarını, anlayışlarını ve kavramlara yüklemiş olduğu anlamları esas alarak yeni sistemi, mevcut sistemi yürütüyoruz. Bazı arkadaşlar o kadar ileriye gidiyor ki, mesela ‘siyasi parti üyesi olan cumhurbaşkanı olursa böyle bir sistem olmaz’ diyorlar. Burada biraz kafa karıştırıcı olan husus, ‘cumhurbaşkanı’ kelimesinin önceki hükümet sisteminde de, şimdikinde de aynen kullanılmış olması. Böyle olunca bu iki kelimenin aynı olduğunu zannediyorlar, halbuki bunlar sadece adaş, yani isim benzerliği var” dedi.

TBMM’nin yeni sistemle birlikte güçlendiğini belirten Şentop, “TBMM bu yeni sistemde de aslında anayasal düzenlemeler itibarıyla güçlendirilmiştir, bunu hep ifade ettik. Malumunuz önceki sistemin bir paradoksu bir handikabı var. Meclis seçiliyor, hükümet Meclis içerisinden çıkıyor. Hükümetin çıkabilmesi güvenoyu almasını gerektiriyor. Güvenoyu Meclis içerisindeki bir çoğunlukla veriliyor dolayısıyla, eğer parlamenter sistem olan bir ülkede bir hükümet varsa ve bu hükümet güvenoyu almışsa o zaman Meclis’te çoğunluk vardır bu hükümetin arkasında. Kanun çıkartma yani ‘yasama faaliyeti’ dediğimiz temel iki işinden birisi parlamentonun nasıl gerçekleştiriliyor nihayetinde? Sayıyla, yani çoğunluk kararıyla. Çoğunluk kabul ettiği takdirde teklif kanunlaşıyor, etmezse kanunlaşmıyor” diye konuştu.

Milletvekillerinin sistemle ilgili eleştirilerine yanıt veren Şentop, “Millet eğer cumhurbaşkanının partisine Meclis’te de çoğunluğu vermişse milletin bir kararıdır. Hatta o çoğunluk anayasayı değiştirecek bir çoğunluk da olabilir ve cumhurbaşkanı Meclis’teki o çoğunlukla beraber anayasada da değişiklikler yapabilir. Bu sistemin kendisinin zorunlu bir sonucu değil, bizatihi bir sonuç değil, bu milletin vermiş olduğu oyların dağılımıyla ilgili. Yani Meclis’te bazı arkadaşlar hükümet sisteminden kaynaklandığını söyledikleri arızaları ortaya koyuyorlar; ama onlar hükümet sistemiyle alakalı değil, tamamen milletvekili sayılarının az olmasıyla alakalı husus. Eğer sayınız azsa hangi hükümet sistemi olursa olsun sizin tekliflerinizin geçme ihtimali düşüktür, çok düşüktür. Hükümet sistemine yüklenecek bazı kusurlara bakıyoruz ki bilgi eksikliği, bilgi fukaralığı sebebiyle. Aslında Meclis’teki milletin verdiği oyla alakalı, temsil sayısıyla alakalı bir mesele olduğunu görüyoruz” dedi.