Özel Validebağ Koleji emekçileri: Kriz eğitimcilere karşı da fırsata dönüştü

Özel sektörde faaliyet gösteren eğitim emekçileri, özel okul patronlarının hak gasplarıyla karşı karşıya. Bu hak gaspları sıradan hale dönüşürken, bir tanesi de İstanbul'da faaliyet gösteren Özel Validebağ Koleji'nde yaşanıyor. Eğitim emekçileri aylardır maaş almakta zorlanırken, kurumun pek çok veliden ödeme alabildiği ortaya çıktı.

Özel Validebağ Koleji emekçileri: Kriz eğitimcilere karşı da fırsata dönüştü

TÜİK’in açıkladığı büyüme rakamlarına rağmen, emekçiler yoksullukla karşı karşıya. Pandemi ve kriz, patronların emekçilere karşı sömürüsünü arttırma fırsatı verdi. İşten çıkarmalar, ücretsiz izinler ve maaş ödeme aksaklıkları işçilerin “olağan” yaşamı haline gelirken, durumdan eğitim emekçileri de derinden etkilendi. Özel sektörde faaliyet gösteren eğitim emekçileri, özel okul patronlarının hak gasplarıyla karşı karşıya. Bu hak gaspları sıradan hale dönüşürken, bir tanesi de İstanbul’da faaliyet gösteren Özel Validebağ Koleji’nde yaşanıyor. Eğitim emekçileri aylardır maaş almakta zorlanırken, kurumun pek çok veliden ödeme alabildiği ortaya çıktı. Duruma tepki gösteren eğitim emekçileri Eğitimde Sınıf Tavrı ile temas kurarken, durumu Manifesto’ya anlattı. Yaptığımız röportajı siz okurlarımızla paylaşıyoruz.

Kaç yıldır Validebağ kolejinde çalışıyorsunuz ve branşınız nedir?

Merhabalar, Eylül 2020’de Validebağ Koleji ile sözleşme imzaladık. Branşım sınıf öğretmenliği. Yardımcı sınıf öğretmeni olarak işe alındım.

Okulda kaç öğretmen çalışmaktadır ve okulun öğrenci kapasitesi nedir?

İlkokul, anaokulu ve diğer personeller dahil 70’e yakın bir çalışan sayısı mevcut.

Kaç aydır maaşlarınızı alamıyorsunuz ve diğer personellerin durumu nedir?

Eylül’den itibaren maaşlarda problem yaşamaya başladık. Her defasında pandemi süreci bahane edildi ama ben de dahil diğer arkadaşlar bazı ayları parça parça aldık. Ama benim totalde hala 3 aya yakın alacağım mevcut. Diğer arkadaşlarda da aynı problemler devam etmekte. Buna rağmen öğretmen ve diğer personel olarak işe devam ettik.

Peki Sgk primleriniz aldığınız maaş üzerinden mi yatmaktadır?

Tabi ki de hayır. Özel okullarda genel olarak böyle bir şey maalesef olmuyor.

“OYALAMA İLE KARŞI KARŞIYAYIZ”

Bu sorunuzla ilgili okul yönetimi ne söylemektedir ve buna dair herhangi bir talebiniz ya da mücadeleniz oldu mu?

Okul yönetimi sürekli, aradığımızda ‘’haklısınız hocam ‘’ diyerek geçiştiriyor. Maaş ödemelerini sorduğumuzda sürekli topu birbirine atıyorlar. Zaten okul yönetimi dediğimiz kişiler aynı zamanda aile bireyleri yani okul aile şirketi bir nevi. Arkadaşlarımız sürekli aramasına rağmen ya telefonlara ya da mesajlara cevap vermediler. Verdiklerinde ise hep durumların kötü olduğuna dair şeyler söylendi ve bir aile olduğumuzu “bu durumu beraber atlatacağız” gibi sözler duyduk. Okul velileri bu durumdan haberdar ve bize okula taksitlerin yatırıldığını söylüyorlar. Sonrasında 5 arkadaş ve Sınıf Tavrından arkadaşlarla bir araya geldik. Birkaç görüşme yaptık ve okul yönetimiyle görüşüp, mücadele etme kararı aldık.

“EN BÜYÜK SORUN ÖRGÜTSÜZLÜĞÜMÜZ”

Kriz koşullarında eğitim emekçilerinin derinleşen sorunları ve çözümü hakkında ne düşünüyorsunuz?

Eğitim alanında özellikle özel sektörde eğitim emekçileri olarak bizler, sürekli mobinglerle, eksik prim ödemeleri, daha fazla mesai gibi durumlarla karşı karşıyayız. Krizin, her alanda olduğu gibi eğitim alanında da patronlar tarafından fırsata çevrildiğini düşünüyorum. Birçok alanda olduğu gibi eğitim emekçilerinin de aşması gereken en büyük sorun örgütsüzlüğü. Bu düzen aslında emekçileri yalnızlaştırarak çaresizleştirerek güçleniyor. Gücünü de buradan alıyor. Buna verilecek yanıt tekil mücadeleler olamaz. Olmuyor da zaten. O yüzden biz eğitim emekçileri de diğer alanlarda çalışan emekçiler de karşımızda ki örgütlülüğe aynı şekilde yanıt vermek için birleşmeli, mücadele etmeli ve kazanabileceğimizi göstermeliyiz. Krizin faturasını patronlar ödesin diyorsak bunun yolunun öncelikle bizlerin örgütlülüğünden geçtiğini de unutmamalıyız.