Mimarlar Odası: İzmir Büyükşehir Belediyesi binasının yıkım kararı uygulanmamalıdır

TMMOB Mimarlar Odası İzmir Şubesi tarafından yapılan açıklamada yıkılacağı açıklanan İzmir Büyükşehir Belediyesi Ana Hizmet Binası'na ilişkin olarak "Korunması gereken kültür varlığı olarak Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu'na tescil başvuru talebimiz iletilmiştir. Başvurumuz olduğu için kurul görüşü gelene kadar yıkım kararı uygulanmamalıdır." denildi.

Mimarlar Odası: İzmir Büyükşehir Belediyesi binasının yıkım kararı uygulanmamalıdır

TMMOB Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı İlker Kahraman, 30 Ekim depreminde hasar gören ve yıkılacağı açıklanan İzmir Büyükşehir Belediyesi Ana Hizmet Binası’nın kültür mirası olarak korunması gerektiğini söyledi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Temmuz ayı birinci olağan meclis toplantısında, Konak Meydanı’ndaki ana hizmet binasının depremde hasar gördüğü ve güçlendirmeye uygun olmadığı için yıkım kararı alındığı açıklanmıştı.

Anka Haber Ajansı’ndan Kerim Uğur’un haberine göre, İzmir Mimarlık Merkezi’nde konuyla ilgili basın açıklaması yapan TMMOB Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı İlker Kahraman, binanın yıkılması gerektiğine dair raporun henüz yayınlanmadığını belirterek, yıkım kararının hatalı olduğunu savundu.

Mimari projesi 1966 yılında açılan söz konusu binanın öncesinde tamamlanmasına rağmen 1975 yılı yönetmeliklerinin tüm şartlarını yerine getirdiğini belirten Kahraman, okuduğu yazılı açıklamada şunları kaydetti:

“Korunması gereken kültür varlığı olarak Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’na tescil başvuru talebimiz iletilmiştir. Başvurumuz olduğu için kurul görüşü gelene kadar yıkım kararı uygulanmamalıdır. Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nın ve Konak’ın sahip olduğu çok katmanlı kültürel iz ve bellekten modern mimarlık mirasının silinmesi İzmir’in ‘modern’ kimliğini zedeleyecektir. Bölgedeki diğer önemli modern mimarlık miras örneklerinin yok edilmesine de emsal oluşturacaktır. İzmir Saat Kulesi’nin içinde yer aldığı kentsel ve kamusal boşluğu tanımlayan İzmir Büyükşehir Belediye Binası’nın ortadan kalkacak olması, İzmir Atatürk Meydanı’nın yeniden kontrolsüz ve uçsuz bucaksız bir boşluğa dönüşmesine neden olacaktır. Binanın yıkılması meydanın büyümesine yüzde 10 oranında bile katkı yapmayacaktır. İzmir Atatürk Meydanı’nda diğer meydanlarla yarışacak bir büyüklüğe ihtiyaç duyulmamaktadır.

Bina yıkılır ise kentin en önemli meydanında sadece merkezi hükümete ait binalar kalacak, yapılması planlandığı söylenilen sembolik bir başkanlık ve meclis binası da yönetim merkezinin yerel yönetim ayağını temsil etmekte yetersiz kalacaktır. Bildiğimiz kadarı ile binanın arsası Milli Emlak’a aittir. Yıkım gerçekleşse dahi bu arsaya bina yapmak için görüş alınması gerekecektir. İl Özel İdaresi Hizmet binası olmak üzere restore edilen, yarısı Konak Tapu Müdürlüğü tarafından Büyükşehir adına tescil edilen binayla ilgili Büyükşehir Belediyesi’nin İzmir Valiliği’ne binanın yarısını kullanmak için yazı yazdığı tarafımızca bilinmektedir. Kullanım hakkı mahkeme kararı ile ilan edilen bir bina bile zorunlu durum olmasına rağmen kullanıma açılmazken yıkımdan sonra belediyeye ait olmayan bir arsada yapım izni nasıl alınacaktır?”

Binanın zemininin kötü olduğuna dair söylemlere de değinen Kahraman, “Aynı zeminde Cumhurbaşkanlığı kullanımında bir bina, yan tarafta belediyeye ait İZSU binası, az ileride vergi dairesi, Valilik binası, Atatürk Kültür merkezi ve Sabancı Kütür merkezi vardır. Tehlike varsa bu binalar için de geçerlidir” diye konuştu.