Melih Bulu'nun öğretim üyelerine mesajı tepki çekti!

Kayyım Rektör Bulu'nun, "Üniversitemizin demokratik ilkelere saygılı, şeffaf ve katılımcı duruşu hepimiz için olmazsa olmazdır." mesajı dikkat çekti.

Melih Bulu'nun öğretim üyelerine mesajı tepki çekti!

AKP’nin Boğaziçi Üniversitesi’ne atadığı kayyım Rektör Melih Bulu, kendisinin tepeden ve siyasi saiklerle üniversiteye atanmasını protesto eden öğretim üyelerine bir yazı gönderdi.

Öğretim Üyeleri son olarak Bulu’nun atama usulünü Danıştay’a taşımıştı. Rektörlük imzasıyla öğretim üyelerine gönderilen mesaj bu girişimin ardından geldi.

Kayyım Rektör Bulu’nun, “Üniversitemizin demokratik ilkelere saygılı, şeffaf ve katılımcı duruşu hepimiz için olmazsa olmazdır.” mesajı dikkat çekerken; Bulu’nun kendisi gibi dilediği kürsüye dilediği ismi ataması da Rektörlük imzasıyla şöyle aktarıldı:

“12 Ekim 2020 tarihinde Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Tekcan tarafından SBE Müdürü Tercih Belirleme Komisyonu kuruldu. Fakat bu görev için aday çıkmaması yüzünden atama yapılamadı. Bunun üzerine BÜ Rektörü Melih Bulu, bu görevi Doç. Dr. Ali Coşkun’a teklif etti. Görevi kabul etmesi üzerine, Doç. Dr. Ali Coşkun 01.02.2021 tarihinde SBE müdürü olarak atandı. Ancak, yoğun olarak maruz kaldığı yıldırma ve sindirme süreci yüzünden sağlık durumunun kötüleşmesi onu görevi yapamaz duruma getirdi. Doç. Dr. Ali Coşkun’un istifasının 01.03.2021 tarihinde kabul edilmesiyle, SBE müdürlüğü makamı boşaldı.”

Rektörlüğün öğretim üyelerine ilettiği mesaj şöyle:

“Boğaziçi Üniversitesi’nin Değerli Öğretim Üyeleri,

Üniversitemizin yeni yönetimi olarak Üniversitemizin daha da iyi noktalara gelmesi için gece gündüz çalışıyoruz. Pandeminin getirdiği olağanüstü şartlar sistemin normal işleyişine bazı engeller oluştursa da sizlerin desteği ve anlayışı ile problemlerimizi birlikte çözmek ilkesi ile ilerliyoruz.

Üniversitemizin demokratik ilkelere saygılı, şeffaf ve katılımcı duruşu hepimiz için olmazsa olmazdır. Bu sayede dünya üniversiteleri ile içinde bulunduğumuz yoğun rekabet ortamında daha üst basamaklara tırmanacağımızdan eminiz.

Bu kapsamda bir süredir Üniversitemizin üst yönetim ekibinin oluşturulmasına ilişkin kararlar almamız gerekmektedir. Bu kararları alırken bir taraftan atanacak yöneticinin alanında kabul gören bir kişi olması diğer taraftan da işini yönetim ekibi ile eşgüdüm içerisinde yapacak olması işlerin sürdürülebilirliği açısından önemlidir. Bununla birlikte Sosyal Bilimler Enstitüsü (SBE) müdürü seçimiyle ilgili istenmeyen durumlar yaşandı.

12 Ekim 2020 tarihinde Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Tekcan tarafından SBE Müdürü Tercih Belirleme Komisyonu kuruldu. Fakat bu görev için aday çıkmaması yüzünden atama yapılamadı. Bunun üzerine BÜ Rektörü Melih Bulu, bu görevi Doç. Dr. Ali Coşkun’a teklif etti. Görevi kabul etmesi üzerine, Doç. Dr. Ali Coşkun 01.02.2021 tarihinde SBE müdürü olarak atandı. Ancak, yoğun olarak maruz kaldığı yıldırma ve sindirme süreci yüzünden sağlık durumunun kötüleşmesi onu görevi yapamaz duruma getirdi. Doç. Dr. Ali Coşkun’un istifasının 01.03.2021 tarihinde kabul edilmesiyle, SBE müdürlüğü makamı boşaldı.”

REKTÖR BULU MEŞRULUKTAN BAHSETTİ

“Rektörlük makamına şifahi olarak bildirilen SBE müdürlüğü seçimi şu sebeplerle meşru değildir:

Birinci olarak, Doç Dr. Ali Coşkun’un görev süresinin bitmesine uzun süre kala ve Rektörlüğün bilgisi dışında bir süreç yürütüldü. İkinci olarak, rektörlük tarafından tercih belirleme komisyonu kurulmadı. Üçüncü olarak, tek bir aday çıktı ve bazı profesörler, bölüm başkanları ve dekanlar tarafından bu isme oy verilmesi telkin edildi. Akademik yükseltmelerde karar alıcı olanların seçim sürecini bu şekilde yönlendirmesi, Rektörlük tarafından öğretim üyelerinin serbest iradesine baskı olarak değerlendirildi. Dördüncü olarak, seçim sonucu şifahi olarak Rektörlüğe bildirildi, tutanak teslim edilmedi. Dolayısıyla, Rektörlük oy kullananların kim olduğunu, böyle bir seçimde oy kullanma ehliyetine sahip olup olmadıkları konusunda bilgi sahibi değildir.

Yaşanan bu süreç, oy verilerek yapılacak temayül yoklamalarını demokratik olmayan bir noktaya getirmiştir. Bu çerçevede üniversitemizde akademik yöneticilik poziyonlarına aday olabilme ile ilgili ortam normalleşene kadar bu pozisyonlara vekâleten rektörlük tarafından atama yapılacaktır. Süreçler, hepimizin kabul edebileceği, “mobbing” ortamının kalktığı noktada Boğaziçi kültürüne uygun şekilde ilerleyecektir.

Boğaziçi Üniversitemizin Değerli Öğretim Üyelerine Saygıyla duyurulur,

Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü”

ÖĞRENCİLERDEN TEPKİ

Rektörlüğün bu mesajı Melih Bulu ve Boğaziçi Üniversitesi atamalarına tepki gösteren, protesto eylemleri düzenleyen öğrencileri de kızdırdı. Öğrenciler “Üniversite işleyişini kitleyen sensin Bulu!” diyerek istifa çağrılarını yineledi.

Türkiye Komünist Hareketi (TKH) Gençliği’nden yapılan açıklamada “Boğaziçi Üniversitesi’ne Recep Tayyip Erdoğan tarafından atanan AKP’li Melih Bulu, üniversite öğrencilerinin ve akademisyenlerinin tepkilerini bahane ederek “rektör diktatörlüğü” dönemini ilan etmiştir.” denildi.

O açıklama şöyle:

“Üniversite işleyişini kitleyen sensin Bulu! Üniversite koltuktan büyüktür, Melih Bulu istifa!

Boğaziçi Üniversitesi’ne Recep Tayyip Erdoğan tarafından atanan AKP’li Melih Bulu, üniversite öğrencilerinin ve akademisyenlerinin tepkilerini bahane ederek “rektör diktatörlüğü” dönemini ilan etmiştir.

Üniversite öğretim üyelerine atılan bilgi mesajında Sosyal Bilimler Enstitüsü (SBE) müdürüne basınç yapıldığından kaynaklı istifa ettiği, seçimlere akademisyenlerin katılmadığından dolayı üniversitenin işleyemez hale geldiği belirtilmiş ve akademisyenlerin tepkileri “mobbing” olarak değerlendirilmiştir.

Bu süreçten kaynaklı ise “süreç normalleşene” kadar seçim yapılmayacağı ve üniversite üst yönetiminin rektörlük tarafından atama yoluyla belirleneceği ifade edilmiş, sonrasında ise “Boğaziçi kültürüne uygun” yöntemlerin tekrardan devreye sokulacağı belirtilmiştir.

BOĞAZİÇİ KÜLTÜRÜNDEN BAHSEDECEK SON İSİM

“İlk olarak ifade etmek gerekir ki, AKP’nin kulu Melih Bulu Boğaziçi kültüründen en son bahsetmesi gereken kişidir.

Üniversiteye atama yoluyla gelip, öğrenci ve akademisyenlerin tepkisini görmezden gelerek rektörlüğünü kabul ettirmeye çalışan Melih Bulu, Boğaziçi Üniversitesi’ni karakola çevirmiş, üniversiteyi ablukaya aldırmış, gençliğe ise gözaltı ve tutuklamalarla yanıt vermiştir.

Rektörlüğünü garanti altına almak için Hukuk ve İletişim fakültesi açılması kararının devamında yapılan bu açıklama da aynı anlamı taşımaktadır. Amaç Melih Bulu’nun Boğaziçi’ne kabul ettirilmesidir!

AKP iktidarının ülkemizde uyguladığı politikalar düşünüldüğünde Melih Bulu’nun atama yoluyla üst yönetim belirleme hamlesi onun AKP’li kimliğini tekrardan ortaya koymaktadır. Akademisyenler ve öğrenciler tarafından kabul edilmeyen Melih Bulu’nun yapacağı atamaların da herhangi bir meşruiyeti bulunmamaktadır.

Üniversite öğrencileri ve öğretim üyeleri Boğaziçi’ne yönelik gerici ve piyasacı bir dizayn saldırısı olan Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasına karşı, istifa sesini tek ses haline getirmeli ve güçlü bir yanıt vermelidir.

Zorlama ve dayatma uygulamalarının öğrencilerin mücadelesini kırmayacağı ise herkes tarafından bilinmek zorundadır. Bu uygulamalara yanıt, AKP’ye karşı mücadelenin yükseltilmesi, onun kulu olan Bulu’nun istifa ettirilmesi yoluyla verilebilir.

Üniversite öğrencileri bu dayatmalara güçlü bir boykotla karşı durmalıdır!

Boğaziçi’nin meşruluğunun bütünüyle sorgulandığı bu tabloda öğrenci gençlik yeni bir ülke, yeni bir üniversite

kavgasına güç katmalıdır!

TKH Gençliği 02.03.2021”