Mehmet Ağar, Sedat Peker'in kendisine ve oğluna yönelik iddialarına yanıt verdi

Mehmet Ağar, kendisi ve oğlu Tolga Ağar hakkındaki Sedat Peker'in gündeme getirdiği iddialar hakkında konuştu.

Mehmet Ağar, Sedat Peker'in kendisine ve oğluna yönelik iddialarına yanıt verdi

Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in kendisi ve oğlu Tolga Ağar hakkındaki iddialarına ilişkin konuştu.

Mehmet Ağar, kendisi ve AKP Milletvekili olan oğlu Tolga Ağar hakkındaki iddialara ilişkin, “Dokunulmazlığım yok. Devlet benimle ilgili istediği araştırmayı istediği zaman yapar.” dedi. Sözcü’den Saygı Öztürk’e konuşan Ağar, Mübariz Mansimov’u tehdit ederek Yalıkavak Marina’yı aldığı iddiasıyla ilgili “Rica üzerine profesyonel yönetici olarak buradayım.” ifadelerini kullandı.

Mehmet Ağar, Yeldana Kaharman’ın ölümüyle ilgili Peker’in oğlu Tolga Ağar’a yönelttiği suçlamalara ilişkin ise konuşmadı.

Ağar şöyle konuştu:

“Devlet hizmetinden ayrılalı 25 yıl, siyaseti bırakalı da 15 yıl oldu. Dokunulmazlığım yok. Devlet benimle ilgili istediği araştırmayı istediği zaman yapar. Bunun için herhangi bir engel yok. İnsan yaptığından korkar, yapmadığından değil. Benim çok şükür korkacak hiçbir şeyim yok”

Ben alnı açık gezerim. Böyle olduğumu devlet de, millet de bilir. Benden, ehli namus olan, ehli vatan olan kimse şikayetçi olmaz. Ama son dönemlerde Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ve PKK siteleri marina ve benimle ilgili yalan haberler üretiyor. Bunlar karşılık bulmuyordu. Şimdi farklı taktikler uygulanıyor. Beni gündeme getirmelerinin asıl nedeni de bizi buradan uzaklaştırmak.

Bizi buradan uzaklaştırınca yapılacak olan da belli: Buraya mafya çökecek. Bugün eğer mafya buraya giremiyorsa bizim burada olmamızdandır.

Burası, dünyanın, Akdeniz’in en önemli marinasıdır. Bu marina döviz makinesidir. Buraya gelen yatlarda prensler, devlet başkanları, dünyanın bilinen iş insanları var. Dünyanın sayılı milyarderleri gelip Türkiye’de bir ay kalıyorlar. İngiltere’nin ünlü yat dergisi, en iyi mega yat marinası olarak burayı seçti.

Buraya gemi değil, yatlar geliyor. Prensler, dünyanın sayılı zenginleri mi uyuşturucu taşıyor? Roman Abramoviç mi, Katar prensi mi, Suudi yetkililer mi kaçakçılık yapacak, uyuşturucu sokacak. Kimin geldiği belli. Devletin polisi, sahil güvenliği var.

Bunları yayanlar da FETÖ ve PKK siteleridir. Bunu görmeyecek kadar gözleri körleşmiş kişiler var. Bu söylentilerin üzerine atlayan siyasetçiler, gazetecilerin yaptığı Türkiye’nin aleyhine düşmanlık yapmaktan başka nedir? Bu düşmanlığı yapan, dedikodunun üzerine atlayanlara yazıklar olsun. Beni tanıyan bazı gazeteci ve siyasetçilerin tutumuna üzüldüm. Yazıklar olsun onlara.

Madem tehditle el koydumsa, bu kişinin tehdit davası açması gerekirdi. Madem tehdit, zorlama varmış niye dava açılmamış. Bu marinanın biz bir tarafında yokuz. Rica üzerine profesyonel yönetici olarak buradayım. Devletin bütün kayıtlarında buradaki konumum bellidir.

Utanç verici, saçma sapan iddia ve isnatlarla suçlama konusu yapmak utanç vericidir. Yıllarca terörle mücadele etmiş, bütün terör örgütlerinin hedefinde olan, her adımı devlet tarafından bilinen, 24 saat korunan kişiyim. Bu kadar kör gözle bakan insanlarda mantık diye de bir şey yok.”