Komünistlerden, 150. yıldönümünde "Paris Komünü" konferansı: Halkın iradesi ve kapitalist gericilik

Komünistler ve emekten yana olan insanlar yüz elli yıl önceki bu olaylardan hangi dersleri çıkarmalıydı? Konferansa katılanlar bu meseleler üzerine odaklandılar.

Komünistlerden, 150. yıldönümünde

Paris’te 72 gün süren işçi iktidarını doğuran olayların başlangıcının 150. yıldönümü olan geçtiğimiz 18 Mart günü, Rusya Federasyonu Komünist Partisi’nin inisiyatifiyle “Paris Komünü: Halkın İradesi ve Kapitalist Gericilik. Devirler Farklı Ama Yöntemler Aynı” başlıklı bir Zoom konferansı gerçekleştirildi. 18 Mart-28 Mayıs 1871 arasındaki dönem proletaryanın ilk iktidarı olarak tarihe geçmiş ve proletarya toplumsal hayatı halkın geniş kesimlerinin çıkarlarına uygun biçimde örgütleme kabiliyetinde olduğunu kanıtlamıştı. Ancak sonuçta gericilik Paris Komünü’nü yenilgiye uğratarak intikamını almıştı. Bu sonuç nasıl ortaya çıkmıştı? Komünistler ve emekten yana olan insanlar yüz elli yıl önceki bu olaylardan hangi dersleri çıkarmalıydı? Konferansa katılanlar bu meseleler üzerine odaklandılar.

Etkinliğe 80’in üzerinde kişi katıldı. Toplantı divanında Devlet Duması milletvekili, RFKP Merkez Komite Prezidyumu üyesi ve Moskova İl Komitesi Birinci Sekreteri V. F. Raşkin, RFKP Moskova İl Komitesi ajitasyon ve propaganda departmanı başkanı L.V. Voznesenskaya, Moskova Şehir Duması’ndaki RFKP grubunun sözcüsü, RFKP Krasnogvardeyskaye Bölgesi Sendikal Örgütü birinci sekreteri S.K. Timohov, RFKP Sevastapolskaye Bölgesi Sendikal Örgütü birinci sekreteri, RFKP Moskova İl Komitesi Uluslararası Tugay koordinatörü T.I. Desyatova yer aldılar.

Uzaktan bağlantı yoluyla katılanlar arasında; Devlet Duması VI. meclis milletvekili V.I. Bessonov; Tarih Bilimleri Doktoru, Profesör, Rusya Doğa Bilimleri Akademisi üyesi A.V. Semyonova, Komsomol Penza Bölge Komitesi üyesi Roman Galenkin, Donetsl Halk Cumhuriyeti Komünist Partisi Merkez Komitesi Birinci Sekreteri B.A. Litvinov; Litvanya Komünist Partisi’nin SBKP platformundaki eski eş başkanı, Litvanya’nın eski siyasi mahkumu, Komünist Partiler Birliği – SBKP Konseyi sekreteri, Tarih Bilimleri Doktoru, Profesör Yu. Ermalavičius; Litvanya Sosyalist Halk Cephesi Başkanı Giedrius Grabauskas. Filipinler Komünist Partisi Genel Sekreteri Antonio Paris; Büyük Britanya Komünist Partisi lideri John Foster, Alman Komünist Partisi Merkez Komitesi üyesi Renate Koppe; Türkiye Komünist Hareketi Merkez Komitesi üyesi ve İlerici Kadınlar Derneği Genel Başkanı Umut Kuruç, Türkiye Komünist Hareketi Merkez Komitesi üyesi A. Burak Umar, Arjantin Komünist Partisi temsilcisi Alexia Massholder; Celia Medina (Brezilya), Marina Pylaeva (Macaristan İşçi Partisi), Dr. Mohamed Fadel Ali Salem (Batı Sahra Polisario Cephesi), Fransa Komünist Partisi temsilcileri Gilles Gouraud, Marianne Dunlop, Emrik Monville, Nadejda Sablina (Belarus), Nguyen Xuan Hoan (Vietnam Komsomolu Rusya örgütünün Başkan Yardımcısı), Van Yupen (Çin-Rusya öğrenci Değişim Derneği temsilcisi), ayrıca Venezuela, Hindistan, İspanya, İtalya, Lübnan, Portekiz, Katalonya, Polonya, Yemen, Kosta-Rika ve diğer ülkelerden komünist ve işçi hareketinin aktivistleri bulunuyordu.

Konuşmaların çevirisi eş zamanlı olarak Rusça ve İngilizce olarak yapıldı. T.I. Desyatova tarafından açılan Konferans, Fransız şarkıcı Kyril Makaeş’e ait bir devrimci şarkının çalınmasıyla başladı. Ardından, Paris Komünü’nün 150. yıldönümüne adanmış, Paris’teki Komünarlar Duvarı önünde çekilen bir video kaydı gösterildi.

Daha sonra söz alan RFKP Merkez Komite Prezidyumu üyesi V.F. Raşkin, konuşmasında 1871’de korkunç hayat ve çalışma koşullarına karşı çıkan Fransız proletaryasına tarihsel minnettarlığını ifade etti ve Marksist-Leninist ideolojinin kurucularının Paris Komünü’nden dersler çıkararak proletaryanın yenilgisine yol açan hataları tekrarlamaktan kaçınmaya çalıştıklarını belirtti. RFKP temsilcisi yoldaş Raşkin, işçi sınıfı tarafından iktidarın ele geçirilmesinin emeğin sermayeye karşı zaferi için yeterli bir koşul olmadığına, sosyalist devrimin kazanımlarını pekiştiren bir sistem oluşturmanın önemli olduğuna dikkat çekti. Raşkin, Bolşeviklerin bu deneyimden oldukça somut sonuçlar çıkardıklarını, Büyük Ekim Sosyalist Devrimi’nin galip gelmesinin bu sayede mümkün olduğunu ve 1917’den sonra Sovyet hükümetinin devrimci kazanımların korunmasına ciddi önem verdiğini belirtti. Raşkin devamla; SSCB’de perestroykadan sonra vahşi ve mafyatik kapitalizmin restore edildiğini, hain Boris Yeltsin’in takipçisi Putin tarafından ülkenin felaket dolu burjuva yolunda yürütülmeye devam edildiğini, ekonominin büyük bir kriz içerisinde olduğunu, halkın bundan büyük zarar gördüğünü, sağlık kurumlarının sayısının yarı yarıya azaldığını ve 20. yüzyıl başındaki rakamlara geri dönüldüğünü, eğitimin ücretli hale getirildiğini, sosyalizmin en önemli kazanımlarından biri olan sekiz saatlik işgününe dahi saldırıldığını, toplumsal katmanlaşmanın muazzam biçimde arttığını, 80’den fazla finansal kaynağın nüfusun yüzde ikilik bir azınlığının kontrolünde olduğunu, bütçe varlıklarında yolsuzluğun ve hırsızlığın yaygınlaştığını, doğal zenginliklerden yararlanma, sosyal güvenlik, serbest seçim haklarının halkın elinden alındığını, bugün Rusya’da egemenlerin eskisi gibi yönetemediği ezilenlerin ise eskisi gibi yönetilmek istemediği bir durumun mevcut olduğunu, Devlet Duması’nda hükümetin çıkardığı yasalarla sadece vaziyeti idare etmeye çalıştığını, kolluk kuvvetlerine sokağa çıkan insanları vurmaya kadar varan baskıcı yetkiler tanındığını, halka önemli bir değişim arzusu olduğunu ve RFKP’nin mücadeleye öncülük edecek bir güç olarak hareket edebileceğini ve ülkede sosyalizmin yeniden kuruluşunun mutlaka gerçekleşeceğini kaydetti.

Daha sonra Arjantin, Fransa, Lübnan, Almanya, Çin, Vietnam, Belarus, Türkiye ve diğer ülke temsilcileri söz aldılar. Türkiye Komünist Hareketi’ni temsilen toplantıya katılan TKH Merkez Komitesi Üyesi Umut Kuruç konuşmasında; Komün’ün işçi sınıfının ilk zaferi olduğunu belirterek “Farklı bir zamandayız ama sermayenin işçi sınıfına dönük saldırısı, sömürüsü ve gerici kuşatması bütün dünyada o tarihte olduğundan belki daha da çıplak bir biçimde karşımızda. Kapitalizm artık halklara yeni bir alternatif sunamıyor ve bütün ülkelerde pandemiyi işçi sınıfına dönük bir saldırı ve baskı aracı olarak kullanıyor. Bizim bu saldırıya karşı yanıtımız savunma değil, örgütlenme ve karşı saldırı olmalıdır. Bizim tarihimiz yolumuzu aydınlatmakla kalmıyor; şu bir gerçek: ‘hayalet hala burada!’. Tarihteki öncüllerimiz gibi bugün hepimiz irade, güç ve kararlılıkla mücadeleyi yükseltiyoruz. Komün’ün ruhundan, Büyük Ekim Devrimi’nin ruhundan aldığımız güçle…” sözlerinin ardından Rusya Federasyonu Komünist Partisi’ne ve Moskova Enternasyonal Tugay’ına teşekkür etti.

Etkinlik tüm katılımcıların Enternasyonal’i farklı dillerde hep bir ağızdan söylemeleri ile son buldu.