Komünistler, Konsolosluk önünde İsrail'i protesto etti

Türkiye Komünist Hareketi, İsrail'in saldırganlığını protesto etmek için İstanbul'daki İsrail Konsolosluğu önünde buluştu.

Komünistler, Konsolosluk önünde İsrail'i protesto etti

Komünistler, Filistinlilere şiddet uygulayan İsrail’i protesto etmek için İsrail konsolosluğu önünde buluştu. Konsolosluk önüne siyah çelenk bırakılırken; TKH Genel Başkanı Aysel Tekerek de bir açıklama yaptı.

TKH’den yapılan açıklamada “Filistinlilere yönelik İsrail tarafından yapılan saldırıyı protesto etmek ve Filistin halkının yanında olduğumuzu göstermek için İsrail’in İstanbul Konsolosluğu’na bugün saat 15.00’te siyah çelenk bırakılacaktır.” denilerek; TKH Genel Başkanı Aysel Tekerek’in de protesto eylemine katılacağı ifade edilmişti.

Türkiye Komünist Hareketi, İsrail’in saldırganlığını protesto etmek için İstanbul’daki İsrail Konsolosluğu önünde buluştu.

Türkiye Komünist Hareketi (TKH) İsrail’in Filistin’e yönelik artan saldırılarını, İstanbul İsrail Başkonsolosluğu önünde yaptığı eylemle protesto etti. Eylemde TKH adına basın açıklamasını TKH Genel Başkanı Aysel Tekerek gerçekleştirirken, açıklamada “Dünyanın emekçi halklarına kan kusturan haydut ABD’nin en büyük işbirlikçisi ve Ortadoğu’daki karakol bekçisi İsrail’i protesto ediyoruz. İşgalci İsrail saldırılarını derhal durdurmalı, işgal politikalarından vazgeçmeli, yeni alanları yerleşime açmaktan uzak durmalı, 1967 öncesi sınırlarına geri çekilmelidir. Ortadoğu’da barış ancak ve ancak emperyalizme karşı mücadele ile sağlanabilir.” denildi.

FİLİSTİN HALKININ YANINDAYIZ!

TKH’den yapılan basın açıklaması ise şöyle:

“Basına ve kamuoyuna,

Filistin halkının yanındayız!

Bir kez daha Filistin topraklarında acı ve gözyaşı var. İşgalci İsrail’in saldırıları sonucu 35 Filistinli, çocuklar dahil olmak üzere, yaşamlarını yitirdiler.

Bugün Filistin topraklarında bir kez daha savaş kapıda. Daha büyük bir savaşın patlak vermesi an meselesi gibi duruyor.

Doğu Kudüs’te başlayan, İsrail’in bir dizi kentinde devam eden ve Gazze’ye yönelik doğrudan saldırı biçimini alan çatışmaların temelinde İsrail’in işgalci politikalarında ısrar bulunmaktadır. Doğu Kudüs’te ikamet eden ve burada yaşayan Filistinlilerin yerlerinden yurtlarından edilmesi ve buradaki Filistinlilerin başka yere tahliye edilmesi için İsrail tarafından bir dayatma ve siyaset uygulanıyor. Bugün yaşanan çatışmaların ve saldırıların arka planında aslında İsrail’in işgal politikalarına devam etmesi, yeni işgal alanları açmaya girişmesi, Filistinlileri Doğu Kudüs’ten çıkarma isteği olduğu açıktır. Buna direnen, buna karşı protesto gösterisi yapan Filistinlilere karşı orantısız güç kullanan İsrail, bir kere daha çatışmaların fitilini ateşlemiş, işgal politikasına karşı oluşan tepkileri ortadan kaldırmak için savaş yolunu, zorbalık yolunu seçmiştir!

Yine bugünkü çatışmaların temelinde yatan bir başka olgu ise doğrudan işgalci İsrail’in işgal politikalarının destekçisi aşırı sağın devrede olmasıdır. Savaşın ve işgalin yıldönümünü “Kudüs Günü” adıyla kutlayanların başlatmış olduğu provokasyonun mutlaka görülmesi gerekir.”

SİYONİST İSRAİL’İN İŞGALCİ SİYASETİ

“Ancak bütün bunlardan öte, Filistin meselesinin özünde yatan siyonist İsrail’in işgalci tarihi ve siyasetidir. Bugün Filistin toprakları işgal edilmiş, 1967 savaşından beri İsrail, işgal ettiği topraklardan geri çekilmemiştir. Bu savaşın ve işgalin bilançosu ise milyonlarca Filistinli’nin zorla göç etmesi, yurtlarından sürülmesi olmuştur. Bugün Ortadoğu’da kalıcı barışın olması için İsrail’in işgal politikasından vazgeçmesi, işgal ettiği toprakları yerleşime açmaması yapılması gereken ilk adımdır!

Değerli basın emekçileri,

Ortadoğu’da yaşanan acılar ve yıkım yeni değil. Daha dün Irak ABD emperyalizmi tarafından işgal edildi. Yüz binlerce insanın ölümüne neden olan işgal bölgeye istikrar getirmedi. Bugün Irak’ta istikrarsızlık ve yıkım devam ediyor.

IŞİD belası, ABD emperyalizmi tarafından başta Afganistan olmak üzere dünyanın farklı coğrafyalarından cihatçıların toplanmasıyla kuruldu. Eğer bugün IŞİD belası varsa, ABD işgali ve ABD’nin Büyük Ortodoğu Projesi sebebiyledir.”

ORTADOĞU “İSRAİL’İN GÜVENLİĞİ” İÇİN YIKIMA GÖTÜRÜLÜYOR

“Bugün bir başka yıkım ve felaket Suriye’de yaşanıyor. Suriye, doğrudan ABD emperyalizminin öncülüğünde kurulan koalisyon tarafından parçalanmaya ve yıkıma götürülmek isteniyor. Bunun için yine kullanılan aparat ise cihatçı İslamcılar ve İhvancı İslamcılar! 10 yıldır yaşanan savaş, bölgede Suriye’nin yıkımını hedeflerken asıl amaç, emperyalizme boyun eğmiş devletler kurarak, bütün Ortadoğu’yu tam egemenlik altına almak.

Çünkü asıl dert İsrail’in güvenliğidir. Bugün Suriye’nin yıkımını ve parçalanmasını hedefleyen bütün politikaların temel nedeni İsrail’in güvenliği alma hedefidir. İşgalci İsrail’in bölgede atacağı adımları pürüzsüz hale getirmek için önlerine çıkan engeller tasfiye edilmek istenmektedir. Suriye topraklarında bulunan Golan tepeleri İsrail tarafından geçmişte işgal edilmişti. Bugün Filistin Direniş Cephesi’nin ortadan kaldırılması için de ilk önce Suriye’nin yıkılması, güçsüzleştirilmesi ve parçalanması gerekiyordu.

Ne yazık ki, Suriye’nin yıkımına ülkemiz de ortak olmuştur. AKP iktidarı, Türkiye’nin siyasal İslamcıları, cihatçıları ülkemizden geçirerek, silahlı güçler kurdurarak Suriye’nin yıkılmasına ve parçalanmasına yardımcı oldular, bunun yolunu yaptılar, doğrudan Suriye’yi hedef alan düşmanca politikalar ürettiler. Buradan ilan ediyoruz ki, bugün Filistin sorununa sahip çıkıyor görünüp, diğer tarafından Suriye’nin yıkımına ortak olmak iki yüzlülük ve sahtekarlıktır!

Bugün işgalci İsrail’in çıkarlarına eğer destek aranacaksa en başta ülkemizdeki siyasal İslamcıların ve AKP’nin bu yanlış politikasının altı çizilmelidir.

Buradan seslenmek ve Filistin halkının yanında yer aldığımızı duyurmak istiyoruz!

Dünyanın emekçi halklarına kan kusturan haydut ABD’nin en büyük işbirlikçisi ve Ortadoğu’daki karakol bekçisi İsrail’i protesto ediyoruz.

İşgalci İsrail saldırılarını derhal durdurmalı, işgal politikalarından vazgeçmeli, yeni alanları yerleşime açmaktan uzak durmalı, 1967 öncesi sınırlarına geri çekilmelidir.

Ortadoğu’da barış ancak ve ancak emperyalizme karşı mücadele ile sağlanabilir.

Filistin halkı yalnız değildir!

İşgalciler her zaman kaybeder!”