Kim öğrenci kim "terörist" karar veremediler!

İstanbul Valiliği, Kadıköy'de düzenlenen Boğaziçi Üniversitesi'ne destek gösterisinde gözaltına alınan 65 kişiden 58'inin farklı 'silahlı terör örgütleriyle' iltisaklı-irtibatlı olduğunu ve haklarında daha önce işlem yapıldığını iddia etti.

Kim öğrenci kim

İstanbul Valiliği, Kadıköy’de düzenlenen Boğaziçi Üniversitesi’ne destek gösterisinde gözaltına alınan 65 kişiden 58’inin farklı ‘silahlı terör örgütleriyle’ iltisaklı-irtibatlı olduğunu ve haklarında daha önce işlem yapıldığını iddia etti.

Dün akşam Kadıköy’de gerçekleştirilen gösteride polis sert müdahalede bulunmuş, 65 kişiyi gözaltına almıştı.

İstanbul Valiliği’nden konuyla ilgili yapılan açıklamada yer alan ifadeler şöyle:

“Gözaltına alınan 65 şüpheliden 58’inin farklı silahlı terör örgütleriyle iltisaklı-irtibatlı ve haklarında daha önce işlem yapıldığı, 7 şahsın da herhangi bir suç kaydının bulunmadığı anlaşılmıştır. Gözaltına alınan 58 şüpheliden, 1 şahsın DHKP-C silahlı terör örgütü üyesi olduğu ve arandığı, 28 şahsın DHKP-C, MLKP, TKEP/L, TİKKO, THKPC, TKML terör örgütleriyle, 22 şahsın PKK/KCK silahlı terör örgütüyle ilgili geçmişte suç kayıtlarının bulunduğu, 7 şahsın farklı silahlı terör örgütleriyle iltisaklı oldukları tespit edilmiştir.”

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Boğaziçili öğrencilere “Siz öğrenci misiniz, yoksa siz rektörün odasını basmaya kalkışan, orayı işgale kalkışan terörist misiniz?” demişti. Ortağı MHP Genel Başkanı Bahçeli ise öğrencilere “vandal” ve “barbar” ifadelerini kullanmıştı.

Erdoğan konuşmasında, “Terör örgütlerinin üyesi olan bu gençleri biz ülkemizin gerçek manada milli ve manevi değerlere sahip gençleri olarak kabul etmiyoruz. Zira siz öğrenci misiniz, siz talebe misiniz, yoksa siz rektörün odasını basmaya kalkışan, orayı işgale kalkışan terörist misiniz?” ifadeleriyle öğrencileri hedef almıştı.

Erdoğan sözlerini “Bu ülke teröristlerin hakim olduğu bir ülke olmayacak. Buna asla fırsat vermeyeceğiz” diye sürdürürken; “Artık bu ülke Taksim’deki bir Gezi olayını yaşamayacak ve yaşatmayacaktır” vurgusunu da ihmal etmemişti.