Kazdağları'nı talan eden Alamos Gold'un Müdürü: Türkiye Cumhuriyeti devleti hakkımızı verecek, sabırlıyız

Kanadalı Alamos Gold şirketinin Türkiye’deki iştiraki Doğu Biga Madencilik’in yöneticisi Şentürk, Kaz Dağları’ndaki altın madenini çıkarmak için 30 yıl beklediklerini belirterek protestolar nedeniyle sürecin uzaması için “Üç-beş ay daha bekleriz sorun değil” dedi.

Kazdağları'nı talan eden Alamos Gold'un Müdürü: Türkiye Cumhuriyeti devleti hakkımızı verecek, sabırlıyız

Kaz Dağları’nda altın çıkarmak isteyen Alamos Gold’un taşeronu, Doğu Biga Madencilik Şirketi’nin genel müdürü Ahmet Şentürk, ‘Su ve Vicdan Nöbeti’ tutan çevrecilere yönelik açıklamalarda bulundu. Şentürk ayrıca maden çalışmasının başlayacağını söyleyerek 60 yıllık ruhsatlarının olduğunu belirtti.

İzinlerinin olduğunu söyleyen Şentürk, “2019 yılı itibariyle izinlerin tamamı verildi. Projemizin hiçbir problemi yok. Cevherin her türlü hakkı bizde. Biz sabırlıyız. Türkiye Cumhuriyeti devleti hakkımızı verecek. Yer altı kaynağı var. Yapacağımız madencilik belli. Çevreye en duyarlı projeye sahibiyiz. Bakanlık siyasi bir makamdır. Ağaçların kesildiğini görünce inşaat başladı dedim. Normal karşılıyorum. Ben o görüntüyü izah etmek zorundayım. Yerin altı da üstü de bir doğal kaynak” diye konuştu.

DW Türkçe’den Serkan Ocak’a konuşan Şentürk, bölgedeki ağaç katliamından sonra altın madeni çalışmalarının durdurulması için başlayan ve 425 gün boyunca devam eden ‘Su ve Vicdan Nöbeti’ne ilişkin, “Su ve Vicdan Nöbeti vesaire falan filan. Herkes her şeyi yapma hakkına sahiptir. Gelir çadırını kurar. 400 gün mü ne beklediler. İstediği kadar beklesin, herkesin gösteri yapma hakkı var. Konser verilebilir. Bunlara farklı anlamlar yüklemem. Biz madenciyiz, sabırlıyız. Bizim madenimiz 30 milyon yıl bekledi, 30 yıldır bekliyoruz madeni açmak için. Üç-beş ay daha bekleriz sorun değil” dedi.

Şentürk, çıkarılan altınların yüzde sadece yüzde 10’unun Türkiye’nin kasasına gideceğini belirterek, “Türkiye’de üretilen altınların birinci alım önceliği Merkez Bankasındadır. Altını çıkartma maliyetimizin yüzde 70’i Türkiye tarafından karşılanacak. Geri kalan kâr ise şirketin kasasına gidecek. Bizim orada 60 yıllık işletme hakkımız var. Tüm izinleri aldık sadece Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından alınması gereken 1 iznimiz kaldı. Bakanlık bu olaylar için, projeyi yeterince anlatamadığımız için bu sosyal hadiseler yaşandı dedi ancak Türkiye Cumhuriyeti bizim hakkımızı teslim edecektir. Çevreye en duyarlı projenin sahibiyiz” ifadelerini kullandı.

Şirketin bölgeye girmesinden sonra binlerce ağacın kesilmesine ve Kazdağları’na siyanür dökülmesine ilişkin de açıklamalarda bulunan Şentürk, “Bir ülke bir kimyasal bileşikle bu kadar problem yaşar mı? Bizim orada siyanür kullanacağımız doğru, siyanürün öldürücü olduğu da doğru ancak bizim aklımız var o zaman siyanür içmeyelim” diyerek siyanürün tek zararının içildiği takdirde ortaya çıktığını savundu.