İşçilerden İstanbul mitingi çağrısı: Yeter Söz İşçinin!

Sınıf Tavrı Sözcüsü Kemal Parlak "İşçi sınıfı mücadelesini büyütmek için herkesi Sınıf Tavrı'na omuz vermeye 20 Haziran günü Kartal Meydanı'na çağırıyoruz." dedi.

İşçilerden İstanbul mitingi çağrısı: Yeter Söz İşçinin!

Sınıf Tavrı, geçtiğimiz günlerde bir açıklama yayımlayarak pandemi sürecinde yaşanan hak gasplarına karşı emekçileri mücadeleyi yükseltmeye çağırmıştı.

‘İşçi sınıfı hakları için ayağa kalkıyor!’ başlığı ile yayımlanan açıklamada, pandemi sürecinde patronlara ardı arkası kesilmeyen teşvikler verilirken, emekçilerin haklarını birer birer elinden alındığına dikkat çekilerek, “Her ay başında milyarlarca liralık “teşvik paketini” patronların hizmetine sunan siyasi iktidar, sıra emekçilere geldiğinde cebinden “kemer sıkma” politikalarını çıkarıyor. Salgının etkilerini de üzerine katan iktidar, emekçilerin haklarını birer birer elinden almaya devam ediyor” ifadeleri kullanılmıştı.

Sınıf Tavrı Sözcüsü Kemal Parlak, Manifesto’nın sorularını yanıtlayarak, hem Sınıf Tavrı tarafından 20 Haziran’da düzenlenecek büyük işçi mitingine dair merak edilenleri hem de Sınıf Tavrı’nın önümüzdeki dönemdeki mücadele takvimini açıkladı.

 Sınıf Tavrı’nın geçtiğimiz gün yayımladığı “İşçi sınıfı hakları için ayağa kalkıyor” deklarasyonunu  açar mısınız.?

İşçi sınıfı iki yüz elli yıllık mücadele sonucu bir dizi hak elde etti. Çalışma saatinin haftalık 45 saat günlük sekiz saatle sınırlandırılması başta olmak üzere, sosyal haklar, örgütlenme hakkı, emeklilik hakkı, kıdem, ihbar tazminatı, işsizlik sigortası gibi. Onlarca yıldır kazanılmış haklara dönük ciddi saldırılar var ve devam ediyor. Çalışma saatleri esnekleştirildi, işçi sınıfının büyük çoğunluğu için sekiz saatlik iş günü hakkı yok, taşeronluk, esnek çalışma, kuralsızlık kural haline geldi. Emeklilik hakkı olanaksız hale getirildiği gibi, milyonlarca kişi emeklikte yaşa takılıp hakları gasp edilirken emeklilerin büyük bir çoğunluğu ise sefalet ücretine mahkum edilmiştir.  İşçi sınıfının büyük bir bölümü işsizlikle karşı karşıya, insanın çalışma hakkı bulunmamakta, ücretler baskılanmış emekçilere mahkum edildi. Örgütlenme, sendikalaşma önünde çok ciddi sorunlar bulunmakta, en ufak bir hak alma arayışlarına saldırı oluyor, işçiler cezalandırılıyor. İşçi sınıfı büyük mücadeleler sonucu kazandığı, elinde alınan haklarını bilmeli ve mücadele etmelidir.

AKP döneminde artan emeğe yönelik saldırıları nelerdir?

AKP sermaye sınıfın has partisi olarak, iktidar olduğu dönem boyunca işçi sınıfına saldırıları yoğunlaştırdı, hak gasplarının çok büyük bir bölümü AKP döneminde gerçekleşti. AKP öncesindeki sermaye iktidarları işçi sınıfına yönelik saldırılarının üstünü örtüyorlardı, AKP bir yanda işçi sınıfına açıkça saldırırken, diğer yanda ideolojik müdahalelerle sömürünün üstünü örtmektedir. AKP genel başkanı patronlara olağan üstü hali grev ertelemeleri için kullanıyorum direk pervasızlığını ortaya koyarken, pandemi döneminde sözde işçileri korumak için çıkarttığı ücretsiz izin ve işten çıkartan yasağı ile sınıf düşmanlığını açıkça ortaya koydu. AKP’ye karşı verilecek mücadele, sermaye sınıfına karşı verilen mücadele ile aynıdır.

Sınıf Tavrı’nın önümüzdeki dönem mücadele takvimine ilişkin neler söylemek istersiniz?

Yayınladığımız deklarasyonun başlığı ‘ İşçi sınıfı hakları için ayağa kalkıyor ‘. İşçi sınıfı kaybettiği haklarını geri almak ve yeni haklar için ayağa kalkmalı, karşı saldırıya geçmeli, mücadeleyi büyütmelidir. Sınıf Tavrı bu mücadeleye öncülük edecektir. Bu anlamda işçi sınıfına haklarını hatırlatıp bu hakları bir mücadele konusu yapacaktır.

Günlük sekiz saat haftalık kırk beş çalışma saatinin yeniden garantiye alınıp, kademeli olarak düşürülmesi. Herkese çalışma hakkının insani bir hak olarak güvence altına alınması. Asgari ücret kaldırılmalı herkes için insanca yaşanacak bir ücret garanti edilmeli. Çalışmayanlara devlet tarafında insanca bir ücret garanti altına alınmalı. Çocuk işçilik yasaklanmalı, kadınlara yönelik ayrımcılığa ve tacize ağır cezalar uygulanmalı. Çalışma koşulları iyileştirilmeli, işçi sağlığını bozan her türlü çevresel ve çalışma koşulları iyileştirilmeli, iş kazalarını önleyecek önlemler alınmalı buna uymayanlara ağı cezai yaptırımlar uygulanmalı. Keza işyerlerinde her türlü mobing ve psikolojik baskıya da ağır cezai yaptırımlar uygulanmalıdır. Örgütlenme önündeki engeller kaldırılmalı, sendikalaşma önündeki yasal engeller, barajlar, uzun mahkeme dönemleri kaldırılmalı, işyerindeki çoğunluk ve yetki Hakim kontörlünde referandumla sağlanmalı. Çocuk işçilik yasaklanmalı, kadın işçilere yönelik ayrımcılık ve baskılara karşı ağır yaptırmalar uygulanmalı. Tek gün dahi çalışılsa kıdem tazminatı güvence alınmalıdır. Grev hakkı güvence altına alınmalı, grev önündeki yasaklar kaldırılmalı, genel grev ve hak grevi işçilerin hakkı olarak tanınmalıdır. Mezarda emekliliğe son verilmeli, emeklilikte yaşa takılanlara hakları verilmelidir, emekliler için insanca yaşanacak bir ücret garanti edilmeli, emeklilere sosyal ve dinlence yerleri tesis edilmeli her türlü sağlık hizmetleri ücretsiz olmalı.
Bu haklar için Sınıf Tavrı büyük bir mücadele örgütlemeye öncülük etmeye başlıyor. Bir dizi işin planlamakla beraber, aynı zamanda işçi sınıfının en büyük kalkışması olan 15-16 Haziran yıl dönümüne denk getirerek 20 Haziran Pazar günü, Haklarımız için Yeter Söz İşçinin mitingi düzenliyoruz. İşçi sınıfı mücadelesini büyütmek için herkesi Sınıf Tavrı’na omuz vermeye 20 Haziran günü Kartal Meydanı’na çağırıyoruz.