İKD'den 'Ekmek ve Güller' şarkısı

Dilimize İlkay Meriç tarafından tercüme edilen ve Sanatçı Mercan Erzincan'ın öncülüğünde yeniden yorumlanan 'Ekmek ve Gül' şarkısına İKD'liler de eşlik ettiler.

İKD'den 'Ekmek ve Güller' şarkısı

İlerici Kadınlar Derneği (İKD), 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde anlamlı bir şarkıyı Türkçe’ye çevirip düzenleyerek klibini yayınladılar.

Dilimize İlkay Meriç tarafından tercüme edilen ve Sanatçı Mercan Erzincan’ın öncülüğünde yeniden yorumlanan ‘Ekmek ve Gül’ şarkısına İKD’liler de eşlik ettiler.

İşte İKD’den 8 Mart klibi:

EKMEK VE GÜLLER

Emekçi kadınların çalışma saatlerinin düşürülmesi, daha iyi çalışma koşulları ve eşit işe eşit ücret talebiyle yürüttükleri mücadele tarihten günümüze uzanmaktadır. Bu tarihe damgasını vuran önemli uğraklardan biri de 1908 yılında New York’ta 15 bin kadının katıldığı büyük grevdir. Grevin talepleri arasında daha kısa çalışma saatleri, ücretlerin arttırılması gibi ekonomik taleplerin yanı sıra genel oy hakkı talebi de vardır. Grev boyunca kadınların sloganlarından biri de ‘’Ekmek ve gül’’ olmuştur.

Ekmek daha iyi çalışma koşullarını, gül ise daha güzel bir dünyayı simgeliyordu. Bu grevin anısına şair James Oppenheimer’ın 1911 yılında yazdığı ‘’Ekmek ve Güller’’ şiiri emekçi kadınların mücadelesinden ilham almış, aynı zamanda emekçi kadınların mücadelesine de ilham veriştir.

Öyle ki 1912 yılında ABD’nin başka bir eyaleti Massahucettes’de büyük yün merkezi Lawrence’de, 20.000 işçinin katıldığı grevlerde işçi kadınlar ‘’Ekmek istiyoruz, gül de’’ pankartı ve sloganları ile alanları doldurmuştu. Oppenheimer’in yazdığı şiir grevci kadınlara büyük ilham vermiş, ‘’ekmek ve gül’’ sloganı Lawrence grevine damgasını vurmuş, grev “Ekmek ve Güller” grevi olarak tarihe geçmiştir.

Emekçi kadınların sınıfsız, sömürüsüz ve yaşanası bir dünya için mücadelesi devam ediyor. Kadınlar bugünde ‘’Ekmek istiyoruz, gül de’’ diyerek alanları dolduruyor.

İlerici Kadınlar Derneği tarafından hazırlanan Ekmek ve Güller şiirinden uyarlanan şarkıyı ve Oppenheimer’in şiirinin İlkay Meriç tarafından yapılan çevirisini okuyucularımızla paylaşıyoruz.

Ekmek ve Güller

Yürürken biz, yürürken günün güzelliğinde,
Karanlık mutfaklara, gri fabrika kuytularına,
Dokunur apansız çıkan güneşin tüm parlaklığı,
Ve duyar insanlar bizim şarkımızı: Ekmek ve Güller! Ekmek ve Güller!

Yürürken biz, yürürken, erkekler için de savaşırız,
Çünkü kadınların çocuklarıdır onlar, ve biz analık ederiz yine onlara.
Yaşamlarımız doğumdan ölüme kan ter içinde geçmeyecek;
Kalpler de ölür açlıktan bedenler gibi; ekmek verin bize, ama verin gülleri de.

Yürürken biz, yürürken, sayısız ölü kadın da yürür bizimle
Ve bizim şarkımızda duyulur yaşlı çığlıkları ekmek için.
Küçük hünerleri, sevgiyi ve güzelliği bilirdi onların kahırlı ruhları.
Evet kavgamız ekmek için, ama güller için de.

Yürürken biz, yürürken, daha güzel günleri getiririz,
Kadınların yükselişi insan soyunun yükselişi demektir.
Köle gibi çalışma ve aylaklık yok, on kişinin çalışıp bir kişinin yattığı,
Paylaşalım yaşamın görkemini: Ekmek ve güller, ekmek ve güller.

Yaşamlarımız doğumdan ölüme kan ter içinde geçmeyecek;
Kalpler de ölür açlıktan bedenler gibi; ekmek verin bize, ama verin gülleri de