Haluk Yurtsever: Yeni bir seçenek oluşturulması gerek

Bu seçeneklerinden arasından yeni bir seçenek oluşturulması gerektiğini belirten Yurtsever, bu seçeneği sosyalistlerin ve komünistlerin oluşturabileceğini söyledi.

Haluk Yurtsever: Yeni bir seçenek oluşturulması gerek

Türkiye Komünist Hareketi (TKH), yurt çapında “Karanlıktan Aydınlığa: Türkiye’nin Sol Seçeneği Ne Olmalı?” başlığıyla düzenlediği Yeni Bir Cumhuriyet Konferanslarını İzmir’deki oturumu gerçekleşti. Konferansın panelistlerinden Yazar Haluk Yurtsever, seçimlerde yer alan Millet İttifakı ve Cumhur İttifakı için “Veba mı kolera mı?” yorumunu getirdi. Bu seçeneklerinden arasından yeni bir seçenek oluşturulması gerektiğini belirten Yurtsever, bu seçeneği sosyalistlerin ve komünistlerin oluşturabileceğini söyledi. Türkiye’de yaşanan gericiliğin 12 Eylül 1980’den beri oluşturulduğunu belirten Yurtsever, tarihsel süreci anlattı ve bu oluşturulmaya çalışılan mayanın Türkiye’yi gericiliğe hapsedecek şekilde tutmadığını belirtti.

Yurtsever konuşmasında şunları kaydetti:

“Cumhuriyet’in 100. yılına giden 2021 Türkiyesi manzarasında çok renk var. Bu panel açısından can alıcı kavramın seçenek olduğunu düşünüyorum. Sol deyince ben sosyalistleri komünistleri anlıyorum. Varolan seçeneklerin dışında bir seçeneğin geliştirilmesi, kurulması, oluşturulması. Bana göre problem budur. Bu veba ile kolera arasında başka bir seçeneği yaratma sorunudur. Bu nasıl yapılır. Sorun bir siyasal güç olarak oluşturma sorunudur. Marx’ın 11. tezini sosyalistler olarak eksik anladığımızı kanısındayım. Çok önemli bir tezdir. Biz bu tezi ağırlıkla, yorumlama işi bitmiştir, ortada bir devrimci görevi vardır, bu da dünyayı değiştirmektir şeklinde  anlıyoruz. Aslında Max’ın kendi formülasyonu ve Alman İdeolojisi’nde yazdığı her şey aslında, o günkü Alman felsefesinin bir ekolüne karşı mücadele ile ilgilidir. Felsefeciler derken de onları kastetmektedir. Ama dünyayı yorumlama görevi, dünyayı değiştirmek isteyenler için, hiçbir zaman rafa kaldırılamayacak çok önemli bir giriştir.

Örneğin 2004-2005 yıllarında, emperyalizm, kapitalizm, sömürü, sınıf eşitsizliği değişmemiştir diyerek o liberal rüzgara karşı direndik.  O dönemde bunun politik karşılıkları da doğuyordu. Sosyalizmi gerçekten bir hareket olabilmesi, güç olabilmesi. dünyayı anlama, yorumlama ve bu değişiklikler üzerinden nasıl siyaset kurulacağını becerebilmekle mümkündür. Siyaset biz şimdiki zaman işidir. Ama komünist siyaset, sosyalist siyaset, tarihten güncele, bugünden geleceğe doğru bir süreci değerlendirildiği zaman kendisini var edebilir. Bugün yapacağımız şeyin, yarınla ilgili sonuçlarının da anlaşılması gerekiyor”