Gezi Parkı davasında Osman Kavala'nın da bulunduğu 9 sanık hakkındaki beraat kararı kaldırıldı

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, Gezi Parkı davasında Osman Kavala ve diğer sanıklar hakkındaki beraat kararlarını kaldırdı. Eksik delillerin sağlanması ile yargılamanın devamına karar verdi.

Gezi Parkı davasında Osman Kavala'nın da bulunduğu 9 sanık hakkındaki beraat kararı kaldırıldı

İstinaf mahkemesi, Gezi Parkı davasında iş insanı Osman Kavala’nın da aralarında bulunduğu dokuz kişi hakkında verilen beraat kararlarını bozdu.

Taksim Gezi Parkı’na Topçu Kışlası’nın yapımını engellemek ve ağaçları savunmak için başlayan ve kısa sürede adalet, özgürlük ve eşitlik talepleriyle tüm ülkeye yayılan Gezi Direnişi’nden yıllar sonra, Osman Kavala dahil 16 kişi hakkında ‘hükümeti devirmeye teşebbüs’ suçundan dava açılmıştı.

Savcı, üç ismin “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs” suçunu işlediğini öne sürmüştü. Mütalaada ayrıca, Çiğdem Mater, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi hakkında da 15 yıldan 20 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenmişti.

Öte yandan yurt dışında bulunan davanın diğer sanıkları Can Dündar, Ayşe Pınar Alabora, Gökçe Yılmaz, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, Memet Ali Alabora ve İnanç Ekmekçi’nin dosyalarının ayrılması istenmişti.

Davanın 18 Şubat 2020’deki karar duruşmasında dokuz kişi beraat etmiş, yedi kişinin dosyası ayrılmıştı. Dosyası ayrılan isimler, Ayşe Pınar Alabora, Can Dündar, Gökçe Yılmaz, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, Memet Ali Alabora ve İnanç Ekmekçi olmuştu.

KAVALA İLE İLGİLİ YARGISAL SÜREÇ

Gezi Parkı davasında “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs”, “mala zarar verme”, “nitelikli yağma”, “tehlikeli maddelerin izinsiz bulundurulması veya el değiştirilmesi”, “kasten yaralama”, “ağırlaştırılmış yaralama” ve “Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na muhalefet” suçlarından İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince yargılanan Kavala’nın, suçların işlendiğine dair mahkumiyete yeter derecede hukuka uygun somut ve kesin delil bulunmadığı gerekçesiyle beraati ve tahliyesine karar verilmişti.

Aynı gün FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında gözaltına alınan Kavala, bir gün sonra sevk edildiği hakimlikçe “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan tutuklanmıştı.

Kavala hakkında ayrıca İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında sevk edildiği mahkeme tarafından 9 Mart’ta “devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme” suçundan tutuklanma kararı verilmişti.

“Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan 2 yıllık tutukluluk süresinin dolduğu gerekçesiyle 20 Mart’ta tahliyesine karar verilen Kavala, ‘casusluk’ suçundan tutuklu bulunduğu için cezaevinden çıkamamıştı.

DAHA ÖNCE YAPILAN BAŞVURU DA REDDEDİLMİŞTİ

Osman Kavala’nın avukatlarının, “tutuklama tedbirinin hukuki olmaması, soruşturma dosyasına erişimin kısıtlanması ve tutukluluk incelemelerinin hakim/mahkeme önüne çıkarılmaksızın yapılması nedenleriyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği” gerekçesiyle daha önce yaptığı bireysel başvuru, Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunca 22 Mayıs 2019’da reddedilmişti. Genel Kurul, kararı 5’e karşı 10 üyenin oy çokluğuyla almıştı.

Osman Kavala, 18 Ekim 2017’de gözaltına alındı ve 15 gün gözaltında tutulduktan sonra 1 Kasım 2017’de “Gezi eylemlerinin yöneticisi olmak” ve “15 Temmuz darbe girişimine katılmak” suçlamalarıyla tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne konuldu. Halen aynı cezaevinde tutuluyor.