Erdoğan'dan Antalya Diplomasi Forumu'nda açıklamalar

Antalya Diplomasi Forumu’nun açılış programına katılan AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yıl sonundan önce bitirmeyi planladığımız yerli aşı çalışmalarımızı insan ve evrensel bir odakla sürdürüyoruz." dedi.

Erdoğan'dan Antalya Diplomasi Forumu'nda açıklamalar

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Antalya Diplomasi Forumu’nda konuştu.

Erdoğan’ın konuşmasında ‘dili sürçtü’, “Gerek terör örgütleriyle mücadelemizde, gerekse Suriye’yi istikrarsızlaştırma çabalarımızda uluslararası toplumdan beklediğimiz desteği alamadık” dedi.

Antalya’da NEST Kongre Merkezi’nde düzenlenen Antalya Diplomasi Forumu’nun açılış programına katılan Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

“Uluslararası toplum salgının yıkıcı etkilerini yönetmede iyi bir imtihan veremedi. Birlemiş Milletler Güvenlik Kurulu tarihin en büyük sağlık krizini ancak 100 gün sonra gündemine alabildi.

Sıkılı yumruklarla müsafa olmaz işte bu sıkılı yumrukları gevşetilecek en etkili yok hâlâ diplomasidir. Salgın döneminde yapılan hataların tekrar etmemesi için aşı milliyetçiliğine fırsat verilmemesi önemlidir.

Eskinin alışkanlıklarıyla, geçmişin dar kalıplarıyla günümüzün sorunlarına çözüm bulamayacağımız açıktır. BM Güvenlik Konseyi başta olmak üzere küresel sistemin üstüne inşa edilmiş ana yapılar mevut halleriyle çözümün değil sorunun parçasıdır. İki kutuplu dünya tasavvurunun bize dayattığı bu kurumsal yapılarla 21. yüzyıldaki yolculuğumuzu devam ettiremeyiz. Türkiye olarak, dünya beşten büyüktür sancağı altında yürüttüğümüz mücadelenin gayesi eskinin yüklerinden kurtularak yeniyi kucaklamaktır.

YERLİ AŞI

Türkiye olarak, 158 ülkeye sağlık malzemesi gönderdik. Türkiye’de yaşayan sığınmacıları vatandaşlarımızdan ayırmadık. Aşı milliyetçiliğine fırsat verilmemesi önemlidir. Aşının şantaj, politika veya dikte aracı kullanılması yanlış.

Yıl sonundan önce bitirmeyi planladığımız yerli aşı çalışmalarımızı insan ve evrensel bir odakla sürdürüyoruz. Yerli aşımızı inşallah tüm insanlıkla paylaşacağız.

Yaklaşık 8 milyar insanın kaderi BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi 5 ülkenin insafına bırakılmaz. 190 ülkeye bir süreliğine masada oturma hakkı veren ancak kendi kaderleriyle ilgili söz hakkı tanımayan bir sistem adalet üretemez. Adaletin olmadığı yerde gerilim, çatışma ve zulüm eksik olmaz. Yeni dönemde diplomasimizi yoğunlaştırmamız gereken konuların başında BM Güvenlik Konseyi’nin daha kapsayıcı bir yapıya kavuşturulması gerek. Hakkı ve adaleti savunmaya devam edeceğiz.

Türkiye 252 dış temsilciliği ile dünyanın en geniş 5. büyük diplomatik ağına sahip ülke konumundadır. Barışa, istikrara katkı sağlamak için çaba harcıyoruz. Suriye’de halkın iradesini yansıtacak bir siyasi çözümün olması için var gücümüzle çalıştık. 10 yıldır 4.5 milyona yaklaşan Suriyeli kardeşimizi misafir ediyoruz. Suriye’de faaliyet gösteren PKK, DEAŞ gibi terör örgütlerine karşı sahada varlık gösteren ilk ülke biz olduk. DEAŞ’ın Suriye’deki varlığına büyük ölçüde son vererek Avrupa ve dünyanın güvenliğine katkı sağladık. Şu an itibariyle DEAŞ’ın 4500 mensubunu etkisiz hale getirdik.

Gerek terör örgütleriyle mücadelede gerekse Suriye’yi istikrarsızlaştırma çabalarımızda uluslararası toplumdan beklediğimiz desteği alamadık.”