CHP'li Girgin: Torba mini, soygun devasa

"Esnaf haklı, esnafa yok; işçi-çiftçi haklı işçiye-çiftçiye yok; emekli haklı, emekliye yok kime var? Yandaş Şirketlere… Ne var? Hem gelir garantisi var, hem borçlarına Hazine kefaleti var…”

CHP'li Girgin: Torba mini, soygun devasa

3 Mart’ta TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu’nda torba yasa görüşmelerinde söz alan CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin, torba yasanın 2. Maddesinde Hazine’yi altyapı ihalelerini kazanan ama kredi bulmakta zorlanan şirketlere kefil yapan maddeye tepki gösterdi.

Girgin “Pandemide işsiz ve gelirsiz kalan milyonlara, iflasa sürüklenen esnafa, destek vermeyen hükümet, sıra yandaş şirketlere gelince yine kesenin ağzını açtı. Otoyol, köprü, şehir hastanesi gibi büyük altyapı ihalelerini kazanan ama bankalardan kredi alamayan yandaş şirketlerin imdadına koşan hükümet, bu yasa teklifi ile bu şirketlerin alacağı borca da kefil olacak” dedi.

“FAİZ BARONLARININ DOSTU İKTİDAR”

“Ne yazık ki, pandemide işsiz ve gelirsiz kalan milyonlara, iflasa sürüklenen esnafa, destek vermeyen iktidar sıra yandaş şirketlere gelince yine kesenin ağzını açtı” diyen Girgin açıklamalarını şöyle sürdürdü:

Otoyol, köprü, şehir hastanesi gibi büyük altyapı ihalelerini kazanan ama bankalardan kredi alamayan yandaş şirketlerin imdadına koşan hükümet, bu yasa teklifi ile bu şirketlerin alacağı borca da kefil olacak. İktidar faiz baronlarının dostu olduğunu bir kez daha gösterdi.”

“HAZİNE GARANTİSİ YETMEDİ, ŞİMDİ DE HAZİNE’Yİ KEFİL YAPIYORLAR”

“Elimizdeki teklifin 2. Maddesinin gerekçesi, yabancı kreditörlerin şirketlere borç vermeye yanaşmamasına dayanıyor. Gerekçede bahsedilen “finansman temininde aksaklık” bunu ifade ediyor. Gerekçede denmek isteniyor ki: “yabancı kreditörler Genel Müdürlüklere güvenmiyor, direk bakanlık kefil olsun…” diyen Girgin açıklamalarının devamında “Hazine garantisi yetmiyor, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, ihaleyi alan şirketin artık borcuna da kefil olacak.

Aslında, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün yapacağı ve borçlanma içerikli anlaşmalara, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın tüzel kişiliği “kefil” edilmektedir.

“HANGİ ŞİRKET YADA ŞİRKETLER KORUNMAK İSTENİYOR?”

Girgin ayrıca “kamuoyu şunları merak ediyor” diyerek şu soruyu sordu:

“Tasarıdan, Karayolları Genel Müdürlüğünün 15 Mart 2020 tarihinden önce yaptığı bir ihalede yurtdışında yerleşik kreditörlerin, kredinin geri ödenmesini Karayolları Genel Müdürlüğünün garanti etmesini yeterli görmeyerek, ihale konusu ihaleye kredi vermek için doğrudan doğruya Türkiye Cumhuriyeti Hazinesinin garantisi şart koştukları anlaşılmaktadır. Hangi şirket ya da şirketlerdir korunmak istenen? Bu kadar ayrıcalık ve tolerans gösterilmesinin ardında yatan sebepler nedir?”

“GARANTİNİN GARANTİSİNİN GARANTİSİ”

Girgin şöyle devam etti:

“Türkiye öyle bir darboğaza sokulmuştur ki artık uluslararası kreditörler “garantinin garantisinin garantisini” istemek noktasına gelmişlerdir. Yandaş müteahhitler, borç para ile (döviz bazında borçlanarak) bu projeleri gerçekleştirmektedirler. Artık, borç verenlere Karayolları Genel Müdürlüğü üzerinden verdiği gelir-talep garantileri yetmemektedir. Çünkü, bu yolla yapılan ihaleler artık Türkiye ekonomisinin taşıyabileceğinden daha ağır yükler getirmektedir.

“BUNUN ADI PEŞKEŞTİR”

Girgin devamında, “Değerli arkadaşlar, şu mu isteniyor yoksa? Yandaş müteahhitler borç bulabilsin diye Müdürlükler üzerinden verilen borç üstlenimi garantisi de yetmiyorsa; vatandaşlar tek tek gidip bu borçlara kefil mi olsun? Oldu olacak, Anayasa’ya hüküm koyalım, 18 yaşını dolduran her Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı gidip 5’li çetenin kamu özel işbirliği projelerine gelir garantisi için, kredi borçları için senet versin…El insaf! Bu kadar büyük projelerde zaten gelir garantisi veriliyor, bir de kredi için garanti veriliyor. Özel sektör hiçbir riski üstlenmeyecekse neden bu projeleri fahiş fiyata özel sektör yapıyor? Bunun adı peşkeştir. Gelir garantisi ver, yabancı kredisine kefil ol… Buna dur dememiz gerekiyor…” dedi.

VARSA YOKSA YANDAŞ ŞİRKETLERE…

“Kimseye garanti yok bu ülkede, yandaşlar hariç” diyen Girgin sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bir tarafta baba oğul borç batağında olduğu için intihar edenler; diğer tarafta borçlarını sildiren yandaşlar…Bir tarafta işyerini, ‘namuslu bir şekilde battık’ pankartı asarak satışa çıkaranlar…Diğer tarafta hazine garantileriyle tüyü bitmemiş yetimin kursağından lokmayı söküp alanlar…

Esnaf haklı, esnafa yok; işçi-çiftçi haklı işçiye-çiftçiye yok; emekli haklı, emekliye yok kime var? Yandaş Şirketlere… Ne var? Hem gelir garantisi var, hem borçlarına Hazine kefaleti var…”

“BELEDİYELER KAMU HİZMETİ VERİYOR TABİİ Kİ HAZİNE KEFİL OLACAK”

Komisyon görüşmelerinde İktidar vekillerinin “Belediyelere de kredi için garanti veriliyor” iddiasına karşılık Girgin “Belediyelere hazinenin garanti vermesi yıllardır uygulanan ve bütün dünyada ülkelerin uyguladığı bir yöntem. Sonuçta Belediye de devletin tüzel kişiliği olan bir organı ve kamu hizmeti yapıyor. Burada asıl soru şu; Biz neden Hazine olarak, Bakanlık olarak özel bir şirketin aldığı dolar-euro cinsinden, ne olduğu belli olmayan, riskini bilmediğimiz, bütçeye ne yük getireceğini bilmediğimiz kredilere kefil oluyoruz?” ifadelerini kullandı.

Girgin devamında şunu ekledi:

“İsterseniz beşli çetenin eşinin, dostunun aldığı araba, ev, yat, villa kredilerine de kefil olalım ülke olarak… Böyle şey olur mu? Hiç risk almayacaklar mı bunlar?”

“HAZİNEYİ KEFİL YAPACAKSAK EMEKÇİLERE YAPALIM”

Girgin, son olarak şunları söyledi:

“Milyonlarca işçi var, hepsi yarın kapının önüne koyulabilir, geçtim gelir garantisini, çalışma garantileri yok!

Esnaf pandemi kirasını ödeyemedi, iktidar çıkıp “Hazine kefil olsun” dedi mi? Hayır

Hazineyi kefil yapacaksak, çiftçimize kefil yapalım; Çiftçinin traktörüne haciz konuyor, borçları yapılandırmaya bile girmiyor. Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerinin faizleri uçuşa geçmiş.

Hazine üreticiye, çiftçiye, tarlasını her türlü zorluğa karşı ekmeye çalışanın yanında olsun.

Bu ülke okurken aldığı kredi için haciz gören üniversitelilerle dolu…

Hiçbirinin ne gelir garantisi ne borçlarına kefil var…

Yetti artık, 3 – 5 faiz baronunu beslemek, yetti artık birkaç yandaşa paramızı peşkeş çekmek… Bu yasa teklifi geri çekilmelidir.”