"Başkanlık rejimine karşı en güçlü mücadele sosyalistlerin gerçek bir güç olmasıyla yürütülebilir"

"Başkanlık rejimine karşı en güçlü mücadele sosyalistler gerçek bir güç olduğu takdirde yürütülebilir. Eğer sosyalistler gerçek bir odak haline gelmezse bu mücadele zayıflar, gider birileri helalleşir"

Türkiye Komünist Hareketi (TKH) MK Üyesi Kurtuluş Kılçer, Manifesto TV’de yayınlanan Alev Doğan’ın hazırlayıp sunduğu Manifesto’nun Gündemi programının konuğu oldu. Seçim ve sosyalist ittifak tartışmalarının değerlendirildiği programda Kılçer bu ülkede sol damarın güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak şunları kaydetti:

“Türkiye Komünist Hareketi olarak, Türkiye’de devrimci, komünist, sosyalist güçlerin yan yana gelerek, bir sol alternatif, sol odak yaratması gerektiğini düşünüyoruz. Sosyalizmin bağımsız bir odak haline gelmesi gerektiğini düşünüyoruz. Başka siyasi güçlerin vesayeti altında sosyalist hareketin güçlenebileceğini düşünmüyoruz. Millet ittifakına bağlanacak, Millet ittifakına yedeklenecek, millet ittifakında kırmızı sos haline gelecek bir pozisyonda olduğumuzu düşünmüyoruz. Sosyalist hareket bu ülkede, emekçi sınıfların taleplerine, ihtiyacına karşılık gelecek bir programa sahiptir. Bu programın toplumsal bir proje haline gelmesi, güç kazanması bizim açımızdan önemli bir tercihtir. Bu ülkenin sol damarının güçlendirilmesi lazım. Bu sol damarın güçlendirilmesi için de Türkiye sosyalist hareketinde bir sinerji yaratılması lazım. Tekil tekil her özne, her devrimci yapı, güç, parti devrimci bir mücadele yürütmektedir. Yeni bir sinerji yaratılması için de sosyalist ittifakın büyük bir ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz.”

Kılçer, seçim barajına da değinerek şu değerlendirmede bulundu:

“Biz seçim barajının kalkmasından yanayız. Yüzde 10 seçim barajı nedeniyle yıllardır boşa gitmesin diye Türkiye sosyalistlerinin oyları başka partilere gitti. Biz bu ülkenin ilerici birikimine fazlasıyla güveniyoruz. Sosyalistlerin ayrı bir güç olması, tek adam rejiminden kurtulmaya zarar verecekmiş gibi bir algı var. Başkanlık rejimine karşı en güçlü mücadele sosyalistler gerçek bir güç olduğu takdirde yürütülebilir. Eğer sosyalistler gerçek bir odak haline gelmezse bu mücadele zayıflar, gider birileri helalleşir. Sosyalistlerin bir odak haline gelmesi çok önemlidir. Bu ülkede AKP’ye alan açmayan tek güç sosyalistlerdir.”

“ZAMAN SOSYALİSTLERİ SIKIŞTIRMAKTA”

Sosyalistlerin tarihsel, siyasi sorumluluklarını yerine getirmeleri gerektiğini ifade eden Kılçer, güç birliğine ilişkin şunları söyledi:

“Türkiye sosyalist hareketinin toplumsal desteğinin seçim sonuçlarına bakılmadan daha büyük olduğunu düşünüyorum. Türkiye sosyalist hareketi her şeyden önce ideolojik bir güç. Türkiye sosyalist hareketi bugün daha fazla siyasal bir güç haline geliyor. Toplumsal bir güce dönüşme noktasında ciddi bir zemini var. Bu açıdan da bizim temel derdimiz seçimler, milletvekilliği, meclise girmek değil, Türkiye’de emekçi sınıflara basan ülkenin sol damarının güçlendirilmesi, büyütülmesi, bu odağın yaratılmasıdır. Bu açıdan sosyalist güç birliğini bir seçim ittifakı değil Türkiye’de bir sol, sosyalist sinerjinin ortaya çıkartıldığı bağımsız bir odağın, bir ağırlık merkezinin, bir çekim merkezinin yaratılabileceği, bir mücadele birliği, bir güçbirliği olarak değerlendiriyoruz.”

Zaman sosyalistleri sıkıştırmaktadır. Sosyalistlerin güç birliğinin oluşturulması için biz dahil sosyalist güçlerin, tarihsel, siyasi sorumluluklarını, emekçi sınıflara dair görevlerini yerine getirmeleri gerekmektedir. O yüzden bu güç birliği çalışmalarının hızlandırılması gerektiğini düşünüyoruz.”