Bakanlık talana "devam" dedi

Saros Körfezinde yapımına devam eden boru hattına ilişkin verilen ÇED Olumlu kararı, doğa katliamına devem edilmesinin önünü açmış oldu.

Bakanlık talana

Keşan Kent Konseyi ve Saros Gönüllüleri Dayanışması, BOTAŞ şirketinin ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığının, Keşan Sazlıdere ve Gökçetepe köyleri arasına halka rağmen yaptığı Saros FSRU Limanı ve kara boru hattı inşaatına bilimsel raporlar görmezden gelinerek yapımına devam edildiğini söyledi.

Keşan Kent Konseyi ve Saros Gönüllüleri Dayanışması’nın yaptığı yazılı açıklamada, Edirne İdare Mahkemesine 2’nci Çed Olumlu Kararının iptali için açtığımız davada 4 Ağustos 2021 günü gerçekleştirilen duruşma sonrası verdiği kararı tarafımıza tebliğ edildiği, Edirne İdare Mahkemesi’nin ise Saros Gönüllülerinin bilime ve hukuka aykırı olarak verilen 2’nci ÇED Olumlu kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali talepli davasının Danıştay’a temyiz yolu açık olarak reddedildiği vurgulandı.

Yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Bu davada verilen Bilirkişi Raporunda Ziraat Mühendisi bilirkişinin raporunda şöyle denilmektedir ; ‘ÇED raporunda toprakların fiziksel ve kimyasal özelliklerinin proje kapsamında analiz edilmediği anlaşılmaktadır. Bu yatırımın etki edeceği topraklara ait analitik veri için toprak örneği alınmadan 1970’li yıllarda üretilmiş bir harita verisinin kullanılması uygun bulunmamıştır. İnşaat sahası ve boru hattının geçeceği güzergâhta herhangi bir toprak örneği almadan, örneklerde fiziksel ve kimyasal analiz yapmadan ve toprak izleme çukuru (profili) açmadan genel bir ifade kullanılması eksik bir yaklaşımdır.’

‘İLK HUKUKSUZ ADIM’

1’inci ÇED Olumlu kararı Edirne İdare Mahkemesinde oybirliği ile iptal edildikten sonra BOTAŞ’ın 10 Mart 2020 tarihinde yazılı olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığına ‘2009/7 sayılı genelgeden yararlanabilir miyiz?’ diye görüş sorması ve Bakanlığın yıldırım hızıyla 12 Mart 2020 günü ‘evet yararlanabilirsiniz’ diye yanıt vermesi 2.ÇED sürecinin ilk hukuksuz adımıdır. Çünkü bu genelge Edirne İdare Mahkemesinin iptal kararını kapsamamaktadır.

2009/7 sayılı genelgenin 3. maddesi ‘Mahkeme ÇED raporunu bir veya birkaç maddesinden iptal etmişse, iptal edilen maddeler düzeltilerek süreç İnceleme Değerlendirme Komisyon’undan (İDK) devam ettirilir.’ demektedir. Oysa Edirne İdare Mahkemesi iptal kararı 14 ayrı maddeden oluştuğu gibi karara dayanak on kişilik Bilirkişi Raporunda on ayrı bilim insanı ve uzman 90 civarında maddeden ÇED Raporunu kusurlandırmışlardı.

‘BU RAPOR İLGİNÇLİKLERİ İÇEREN BİR RAPOR!’

Bunun üzerine BOTAŞ şirketi 1428 sayfa olan 1’inci ÇED raporunu bir buçuk aylık kısa bir sürede ve dünyayı kavuran çeşitli kısıtlamaların yaşandığı pandemi koşullarında yeterli bilimsel saha araştırması yapmadan, halkın itirazlarını hiç dikkate almadan, güncel verilere dayanmadan 2050 sayfaya çıkararak 2. ÇED raporunu hazırlayıp Çevre ve Şehircilik Bakanlığına sundu. Bu rapor bir çok ilginçlikleri içeren bir rapordu. Örneğin; 1. ÇED raporunda 80 olarak belirtilen kuş türlerini 2. ÇED raporunda sahada mevsimsel gözlemler yapmadan 128’e çıkardılar. Yani daha 48 çeşit kuş türünün bu bölgede var olduğunu keşfettiler. Uluslararası koruma altındaki Deniz çayırlarının sökülüp bir başka bölgeye taşınabilineceğini yazdılar. Denize ve orman ekosistemine bir zarar verilmeyeceğini yazarak Saros Körfezini koruyan planlara ve mevzuata ve bilime aykırılığa imza attılar.”