Bahçeli Ahmet Şık'ı tehdit etti: TC devleti katil olsaydı bugün bulunduğun yer TBMM değil mezarlık olurdu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Meclis'teki grup toplantısında muhalefeti sert bir şekilde eleştirdi. Bahçeli ayrıca Milletvekili Ahmet Şık'ı da açıkça tehdit etti.

Bahçeli Ahmet Şık'ı tehdit etti: TC devleti katil olsaydı bugün bulunduğun yer TBMM değil mezarlık olurdu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, konuşmasında muhalefeti sert bir şekilde eleştirdi. HDP ile ilgili hazırlanan kapatılma dosyasının ikinci kez Yargıtay’a geri dönemeyeceğini söyleyen Bahçeli, Milletvekili Ahmet Şık’ı da açıkça tehdit etti.

Bahçeli’nin konuşmasından satır başları şöyle:

“BİR ÇEVRE FELAKETİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ”

Deniz salyasının kıyılarımızda dikey bir hareketle dibe doğru indiği de gözlenmektedir. Deniz canlılarının oksijeni kesilmektedir. Bir çevre felaketiyle karşı karşıya olduğumuz açıktır.

Ülkemizin bütüncül bir çevre politikasıyla maruz kaldığı riskleri en aza çekeceği inancındayız. Kıyı planlaması ve yönetim sistemi uygulanmalıdır. Entegre çevre politikaları geliştirilmelidir. Bizlere düşen asil görevlerden bir tanesi de çevre duyarlılığının tesis etmektir. Çevre duyarlılığıyla birlikte çevre dostu teknoloji kullanımı özendirilmelidir. Orta Avrupa ülkelerinden gelen atıkların Karadeniz’e taşınmasını önlemek amacıyla muhatap ülkelerle mutabakat sağlanmalıdır. Kirli bir denizin çevresinde sağlıklı bir hayat kurulamayacaktır. Günümüz dünyasında çevre sorunlarıyla insan sorunlarını birbirinden ayırmak neredeyse imkansızdır. Tahrip olmuş bir doğa, talan edilmiş bir medeniyete davetiyedir. Çevreyi dikkate almayan her adımın sonuç itibariyle faturası ağır olacaktır. Kaldı ki ekolojik hassasiyet ve çevre etiğinin ilkelerine uymak hem bugünümüze değer yükleyecektir.

Çevre demek aynı zamanda vatan demektir. Sahillerimizi işgal eden deniz salyasıyla mücadele konusunda alınacak tedbirlere destek vereceğimizi , yapılacak her çalışmanın yanında duracağımızı kararlılıkla ifade ediyorum. Eylem planını bugünden itibaren 7/24 esasıyla Marmara Denizi’ndeki temizliği yürekten destekliyoruz. Deniz salyası belasını yenmek için el birliğine güç birliğine ileri düzeyde ihtiyaç olduğu asla unutulmamalıdır.

Dilek ve ümidimiz siyasi etik yasasının daha fazla gecikmeden süratle çıkarılmasıdır. Siyaset centilmenlik içinde yapılmalıdır. Söylenenin aksine su testisi su yolunda kırılmadan adresine ulaşılabilmelidir, siyaset bunun için vardır. Doğru sözlü, yüce gönüllü, yumuşak huylu, ağır başlı, zalime düşman mazluma dost bir siyaset huzurun anahtarıdır.

“SEROK AHMET BÖYLEDİR, SAKIN SIR VERMEYİN”

Geçmişine sırt dönüp çıkarlarına bakanların görünürlüğü artmıştır. Türkiye’de Başbakanlık yapmış bir şahsın, kendisiyle birlikte mezara gitmesi gereken sırları saçması, devletin kimlere geldiğini göstermiştir. Serok Ahmet böyledir, bu Serok’un yanında sakın konuşmayın aman ha sır verme gafletine düşmeyin. Aynı şey selamsız Babacan için de geçerlidir. Serok için deniz bitmiş, filikası su almıştır.

“MUHALEFET PARTİLERİ BİRBİRLERİYLE ÇELİŞİR GİBİ OLAN DÜŞÜNCELERİNİ GÖSTERMEK ZORUNDADIR”

Zillet İttifakını asıl ve yedek kadrosunu teşkil eden siyasi partinin başkanlarının iddia ve itirafları düşünce namusu açısından yüz kızartıcıdır. Demokrasinin hakim olduğu ülkelerde muhalefet partileri birbirleriyle çelişir gibi olan düşüncelerini göstermekte sorumludur. Demokrasinin bekası iki ucu keskin bıçak gibi parlayan bu hassasiyete bağlıdır. Herkesi buna uymaya bekliyoruz. Serak ve devasızın buna uymayacağını da peşinen biliyoruz. Eğer iktidar karşısına geçen muhalefet partileri devleti ve milleti kötülemeye pahasına da olsa her şeyi kötülemek yoluna çıkarsa, iktidarla muhalefet arasındaki husumet soysuzlaşırsa demokratik rejimin atisi yoktur. Bu sözlerin sahibi Merhum İsmet İnönü’dür. İlerleyen yıllarda İnönü’nün yerinde yeller estiği de bir başka konudur.

“2023 SEÇİMLERİNDE NE OLACAĞINDAN DAHA ÖNCE…”

Patlaması kaçınılmaz olan balonların fikir kisvesine bürünerek siyasete bürünmesi kimseye bir şey kazandırmayacaktır. Maalesef bugün Türkiye’nin en önemli sorunu siyasetin kendi içinde neden olduğu açmazlardır. CHP’nin hali tamı tamına budur. Zillet ittifakı siyasetini Türkiye’ye karşı konumlandırmıştır. Organize suç örgütlerine sözcülük yapan kişiliksiz bir muhalefet vardır. Bu vatan düşmeyecek, Türk milleti zillete boyun eğmeyecektir. CHP ve İP’in siyasi idaresi güdümlüdür. Bunların rotasını belirleyen temelsiz isnatlar, küresel senaryolardır. CHP ile İP’in gizli ortağı HDP, cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda ortak aday çıkarmanın ciddi bir ortaklık olacağını ortaya çıkarmıştır. HDP, CHP ile İP’i çoktan kafeslemiş, üzerlerine de kilidi vurmuştur. Bunların ayağa kalkmaya mecalleri kalmamıştır. Şu anda kamuoyunu hazırlama süreci devrededir. HDP’nin CHP ile İP’i bir karara zorlaması son zamanlarda iyice yoğunlaşmıştır. 2023 seçimlerinde ne olacağından daha önce çözümü milli ve hukuki aciliyet olan devasa bir sorun vardır.

AYM’YE HDP TEPKİSİ: İKİNCİ KEZ İADE SEÇENEĞİ KALMAMIŞTIR

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı AYM tarafından iade edilen HDP’nin kapatılmasını esasa alan iddianamenin eksikliklerini gidererek beklenen davayı dün tekrar açmıştır. HDP’ni eylemleri devletin bağımsızlığına ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne insan haklarına aykırı bulunmuştur. Bu bölücü partinin hemen hemen tüm organları üyeleri ve teşkilatları vasıtasıyla suç işlediği işlenmesini tahrik ve teşvik ettiği somut delillerle belirtilmiştir. Bundan sonra bütün gözler AYM’ye çevrilecektir. Bu mahkemenin iddianameyi ikinci kez iade seçeneği de kalmamıştır. Türkiye vatan topraklarında ve sınır ötesinde terör örgütlerine karşı kazanmış olduğu muazzam üstünlüğü TBMM’de kaybedemez hiç kimse de bu kayba hizmet edemez. Bununla bağlantılı olmak üzere cevabını aradığımız sorular da şunlardır; bölücü milletvekillerinin dokunulmazlık dosyalarının TBMM’de görüşülüp karara bağlanması neden gecikmektedir. Suçu tefsik edilmiş PKK’lı milletvekilleri adaletin önüne ne zaman çıkarılacaktır? Daha neyi bekliyoruz? Bölücülüğün hesabını soracaksak şayet hukuk devletinin varlığını göstereceksek gün bu gündür.

AHMET ŞIK’I  TEHDİT ETTİ

TİP’li bir milletvekilinin ‘Bu devlet katil bu devleti yıkmamız gerekiyor’ iftiraları karşısında ne yapacağız. Bu hainin dokunulmazlığını kaldırıp doğruda adalete teslim etmeyecek miyiz? Düşünebiliyor musunuz böyle bir alçak TBMM’de bizimle aynı havayı teneffüs ediyor. Devlete katıl diyen bu soysuz devletin her imkanından istifade ediyor, Hazinesi’nden maaşını alıyor HDP’lilerin fütursuzluğundan cesaret alan bu suçlu bilmelidir ki TC devleti katil olsaydı bugün bulunduğun yer TBMM değil mezarlık olurdu. Bunlara musaba gösteremeyiz bu aşağılık tiplere tahammül edemeyiz.